Kirli pantolonla ranzaya oturan, geceyi hücrede geçirir. | Open Subtitles | من يضطجع بملابس داخلية متسخة سيقضى ليلة بالحبس الانفرادى |
Kimse kirli pantolonla ranzasında oturmayacak. | Open Subtitles | يحظر الدخول للسرير بملابس داخلية متسخة |
İç çamaşırı giymek katılımcı bir kişiliğin olduğunu simgeliyormuş. | Open Subtitles | يبدو أن الحضور بملابس داخلية يشير إلى مستوى رغبتك في الإشتراك |
Hayal kırıklığına uğramanı istemem. Diş fırçası ve temiz iç çamaşırı getirdim de. | Open Subtitles | هذه فرشاة اسنان فقط ملفوفة بملابس داخلية |
Şu an, hayat mücadelesi veren bir iç çamaşırı mankeniyle Times Meydanında gezinen seksi İsa taklitçisi arasında karar vereceğim. | Open Subtitles | الان أنا أقرر بين عارضة أزياء بملابس داخلية وذلك الشخص الذي يقلّد المسيح الذي "يتجول في ساحة الـ"تايمز |
Evde kısacık şortlar, dantelli sütyenler ve iç çamaşırlarıyla dolanıp duruyor. | Open Subtitles | تجري في المنزل بسراويل صغيرة و بصدرية مزخرفة و بملابس داخلية ضيقة جداً |
Seksi iç çamaşırlarıyla azdırın." | Open Subtitles | "اثنان: عذّبيه بملابس داخلية مثيرة للشهوة" |
Bir keresinde Andiye iç çamaşırı alarak sürpriz yapmıştım ama bu seksiz en fazla 6 ay kuralından önceydi. | Open Subtitles | لقد فاجئت (آندي) ذات مرة بملابس داخلية جديدة قبل إتفاقنا على الموعد النهائي بستة أشهر |