Dr. Garner ve Boz'ın bir yılbaşı partisinde onun evinde tanıştıklarını söylüyor. | Open Subtitles | دكتوره جارنر و بوز قد تقابلا فى حفل الكريسماس بمنزله |
İki saat sonra Büyük le onun evinde buluşmam gerekiyordu. | Open Subtitles | بعد ساعتين, كان من المفترض علي ان اقابل "بيغ" بمنزله |
Anneme geçen hafta onun evinde kalacağımı söyledim, ama kalmadım. | Open Subtitles | أخبرت أمّي بأني سأبقى بمنزله الأسبوع الماضي، وأنا لم أكن هناك |
Benim de yaşadığım tepedeki evini tekrar dekore ettirince işe yarayıp yaramadığını size haber veririm. | Open Subtitles | حسنا بينما أنا أعيد تصميم الديكور الخاص بمنزله و الذي أعيش أنا فيه سوف أعلمك لو نجح الأمر |
Hurdalık müdürü bütün gece evde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و أخبرنا رئيس ساحة الخردة بأنه كان متواجداً بمنزله طيلة الليل |
- Siz ikiniz evine gidin. - Belki de polisi arayıp kamyoneti çalındı diyebiliriz. | Open Subtitles | ــ أنتما الأثنين تَمْرّانِ بمنزله ــ أبلغوا عن شاحنته المسروقة |
Olabilir, ya da bu adam ev idaresinde film çekmek kadar kötü. | Open Subtitles | ربما .. او ان هذا الشخص لا يعتنى بمنزله لانه يقوم بصنع افلام |
- Cinayet silahı, onun evinde bulundu. | Open Subtitles | هناك عقبة واحدة. سلاح الجريمة وجد بمنزله. |
Her yıl Noel'de sadece evinde olabilmek için kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | هو حاول الهروب كل عام تعود أن يكون بمنزله فى العيد |
- Sanırım kendini evinde hissedecek. | Open Subtitles | عندما أشغل هذة عندما يأتي سيجعله ذلك يحس كأنه بمنزله |
Bir süreliğine gidip onun evinde oyun oynayacaksın çünkü orası okyanustan çok uzakta. | Open Subtitles | ستذهبين للعب بمنزله لفترة وجيزة لأنّ منزلة بعيداً عن الشاطئ اتفقنا؟ |
evinde o kadar yemek yedik, hâlâ bana bir rakamdan ibaretmişim gibi davranıyor. | Open Subtitles | أكلنا بمنزله طعام العشاء ومازال يعاملني كأنني رقم بالنسبه له |
evinde bulduğumuz hedef listesinde geminin adı vardı. | Open Subtitles | لا أصدق ذلك. السفينة كانت ضمن القائمة المستهدفة التي وجدناها بمنزله. |
evini aradım. Açan olmadı. | Open Subtitles | اتصلتُ بمنزله و لم أتلقى أيّ ردّ بالبداية |
Evet, evini aradım ama karısı dün gece eve gelmediğini söyledi. | Open Subtitles | نعم، حاولت الاتصال بمنزله أيضاً، وقالت زوجته أنّه لم يعد ليلة أمس |
- Telefon kayıtlarını inceledik ve evini sayısız kere aradığınızı tespit ettik. | Open Subtitles | الهاتفية سجلاته تحققنا لقد بمنزله إتصلت أنك ولاحظنا مناسبات بعدة |
Yani sen evde istediğin kadar kalabilirsin. Hop, hop! | Open Subtitles | ومن ثم يمكنك أن تمكث بمنزله إلى متى تشاء |
Mahkemelerde kesin diye bir şey yoktur ama evdeyim diye ifade veriyor, neden evde olmasın ki? | Open Subtitles | لا شئ مؤكد بالمحاكم لكنه قال أنه كان بمنزله فماذا يثبت العكس؟ |
Köylüler nasil baglidir bilirsiniz, mesela bir zeytin agacina, küçük yuvasina, evine, yasam tarzina, v.s... | Open Subtitles | هل تعرف مدى إرتباط القرويّ بشجرة زيتونه ؟ ببيته الصغير ، بمنزله بنمط حياتة |
Bir de evine daha iyi bakacağını düşünürsün. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان بإمكانه الإعتناء بمنزله بشكل أفضل |
Ve tüm bunlar biter bitmez, yine ev hapsine alınmasını istiyorum. | Open Subtitles | ...وبمجرد أن ينتهى هذا الأمر أريده أن يعود للبقاء الإجبارى بمنزله |
Ajan Morgan ve şerif yardımcısı Mills'in evinden başlayacak. | Open Subtitles | سأجعل العميل مورغان و النواب يبحثون بمنزله |
Güzel eviyle, muhteşem tablolarıyla nefes kesici teknolojisiyle doyduğunu sanırsın. | Open Subtitles | كان المرء ليعتقد أنّه سيكون راضياً بمنزله الجميل و لوحاته الرائعة |
Özellikle Noellerde kendini evindeymiş gibi hissetmek istiyor. | Open Subtitles | هو يريد فقط أن يشعر إنه بمنزله خصوصاْ فى عيد الميلاد |