Seni nakledersek bize Yerini bildireceğini söyledin. | Open Subtitles | لقد اخبرتنا انك ستبوحين بموقعه اذا قمنا بنقلك |
Yerini bilmeme ihtimalin de oldukça düşük duruyor. | Open Subtitles | وفرص عدم معرفتنا بموقعه ضعيفه للغايه |
Yerini söylemen yeterli. | Open Subtitles | أخبريني بموقعه وحسب |
Bu alet onun Yerini söyleyecek. | Open Subtitles | هذا الجهاز سوف يخبرني بموقعه |
Yerini belirledik. | Open Subtitles | ولديهم علم بموقعه |
Onu General'e götürdüğümüzü söyleyip yakalıyoruz- canlı olarak- işkence ediyoruz ve asıl bulunduğu Yerini söyletiyoruz. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}.. نخبره أننا سنصطحبه للقاء القائد {\fnArabic Typesetting}ثمّ نأسره حيًا، نعذّبه، ثم نجبره على الإفصاح بموقعه الفعليّ. |
Danforth'un kızını kaçırdıklarında, kızının Yerini söyleyen kişi Darhk'tı. İntikam bu. | Open Subtitles | لمّا اختطف ابنة (دانفورث) كان (دارك) هو من وشى بموقعه. |
Briggs'in cep telefonu şirketi bize Yerini naklediyor. | Open Subtitles | حسناً, شركة (بريغز) تمدنا بموقعه |
Herkes Yerini alsın. Gözünüz Mailer'da olsun. | Open Subtitles | الجميع بموقعه |
Bana onun Yerini söyle | Open Subtitles | أخبرني بموقعه |