"بموقف" - Translation from Arabic to Turkish

    • duruma
        
    • durumda
        
    • yerinde
        
    • Otoparkta
        
    • durağında
        
    • pozisyona
        
    Bak, bana kızgın olduğunu biliyorum ve seni bu duruma sokmayı asla istemedim ama bundan kimseye bahsetmezsen çok sevinirim. Open Subtitles أعلم أنك مستاءة أكثر مني و لم أنوي وضعك بموقف محرج لكنني سأقدر لك تفهمك إن كتمت ما أخبرتك به
    Ayrılmadan önce kendimi zor bir duruma sokmuştum ve karşılığının nasıl olacağından korktum. Open Subtitles وضعت نفسي بموقف سيء قبل أن أغادر وقد كنت قلقاً كيف ستكون التداعيات
    - başlangıçta ne kadar zor durumda olduğumuzu biliyor olacaklar. Open Subtitles سيعرفون أننا بموقف ضعيف مع مبنى على وشك البدء ببنائه
    Kız arkadaşı şaşırmış görünüyordu. Umarım onu zor durumda bırakmamışımdır. Open Subtitles حميمته بدت متفاجئة , أتمنى أنني لم أضعه بموقف حرج
    Belki bugün okuldan sonra park yerinde seninle buluşmalıyım? Olmaz. Open Subtitles أتعلم، لربما يجدر بي موافاتك اليوم بموقف السيّارات بعد المدرسة؟
    Okuldan sonra seni park yerinde bekliyorum. Open Subtitles لاقني بموقف السيّارات بعد المدرسة مباشرة
    İlk versiyon: İçkiyi biraz fazla kaçırmıştım. Otoparkta kasabadan birileriyle dalaştım. Open Subtitles شربت الكثير من الخمر، خضت قتال مع بعض الفتية بموقف السيارات
    Tucson'da otobüs durağında bekleme yaparken "Üçüncü bir hayam var" dediydi. Open Subtitles اذكر عندما كنا بموقف الحافلات بتوكسون وقال جاري ان لديه 3 خصيان
    Üç kişiyle kendini o pozisyona sokmamalısın. Open Subtitles لم يكون هناك أحد بموقف مثل هذا ليس بثلاثة أشخاص و حسب
    duruma rağmen insanlar sanki profesyonel bir ekip gibiler. Open Subtitles الناس وضعوا بموقف كهذا والطاقم كان محترفا جدا.
    Bence az önceki patlaması, zorlayan bir duruma sokulunca şiddete yönelik engellenmiş dürtülerini açıkça gösteriyor. Open Subtitles أظن بأن إنفجاره يظهر بوضوح, محفزاً محبطاً نحو العنف.. حين وُضع بموقف تحدي.
    Açıkçası, daha önce hiç böyle bir duruma düşmedim. Open Subtitles في الواقع لم أمر بموقف كهذا في حياتي من قبل
    Seni yalan söylemek zorunda kalacağın bir duruma düşürmemek içindi. Open Subtitles لم اكن ارغب في وضعك بموقف يجبرك على الكذب
    - Kim Hye Jin'in kız kardeşine hiçbir şey söylemedim. Söylersem zor durumda kalabilirsin diye düşündüm. Open Subtitles أنا لم أقل شيئا لأخت كيم هي جين ظننت أنّك ذلك سيضعك بموقف غريب
    Hep böyle bir durumda, Cesurca davranacağını düşünürsün Fakat gerçekle yüzleşince, Hayatta kalma içgüdün, geri tepiyor. Open Subtitles يعتقد المرء دائماً أنه سيكون شجاعا بموقف كهذا ولكن عندما يحدث فعلاً فإن غريزة البقاء تطغى
    Şu anda Akeelah'ya daha fazla yardım edebilecek durumda değilim. Open Subtitles أنا لست بموقف حيث أستطيع أن أكون أكثر مساعدة إلى أكيلا الآن.
    Hayır, bu durumda olmamızın garip tarafı ne biliyor musun? Durum çok karışıklaştı. İnsanlara beraber olduğumuzu bile söyleyemiyoruz. Open Subtitles كلا, الغريب هو أن تكوني بوضع معقّد للغاية بأن نكون بموقف لا نستطيع حتى إخبار الناس,
    Aracı hâlâ park yerinde duruyor. Open Subtitles لا زالت سيارتها مركونة هناك بموقف السيارات
    Park yerinde bir adam vardı onu ısırmak istedim ve bunu yapmamak için kendimi zorladım. Open Subtitles الرجل الذي كان بموقف السيارات ، رغبتُ بأنّ أمتص دماءه. و تطلب ذلك حمل كلّ شيء بداخلي ألاّ أفعل ذلك.
    Park yerinde kafatasının eksik parçalarını buldum. Open Subtitles لقد وجدتُ القطعة المفقودة من الجمجمة بموقف السيارات.
    Evet, Otoparkta olabilir, paketlerimi arabaya koyarken. Open Subtitles او في موقف السيارات من الممكن انني اسقطتها بموقف السيارات بينما كنت اضع اغراضي بالسيارة
    Onu birkaç defa otobüs durağında gördüm ancak bu zalimce bir şeydi. Open Subtitles إنّما رأيتها بموقف الحافلات بضعة مرّات، ولكنّه كان عملاً وحشياً.
    - ...beni çok garip bir pozisyona düşürdün. Open Subtitles لقد وضعتنى بموقف حرج للغاية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more