"بمياه" - Translation from Arabic to Turkish

    • suyu
        
    • suyuyla
        
    • suyla
        
    • suda
        
    • bubi-tuzaklı
        
    Burası işlenmiş lağım suyu kullanılarak sulanmış. TED قد تم ري هذا المنظر الطبيعي بمياه الصرف الصحي المُعالج.
    Çünkü kutudaki benzinin çoğunu kovaya doldurup kutuya musluk suyu doldurmuştunuz. Open Subtitles لأنك أفرغت معظم محتويات العلبة في خزان الماء ثم ملأت العلبة بمياه من الحنفية
    Hazineye yaklaşan olursa kazılan çukurlar sürekli deniz suyuyla doluyormuş. Open Subtitles في كل مرة يقتربون منه يقولون بأن بافلاً ان الفيضانات ملأت الحفرة بمياه البحر
    Dellinmiş, bira ve ot suyuyla kaplanmış ve fosilleşmiş Doritos Cool Ranch lekeli parmak izlerine sahip 10 yıllık puf minder. Open Subtitles كرسى عمره 10 سنوات يسرب القطن مليء بمياه الجعة و مخلفات الماشية و اثار اقدامها
    Klorlu suyla duş alıyordum. Normalde tavsiye edilenden daha yoğun klorla. TED استحممت بمياه معالجة بالكلورين أكثر تركيزاً من الموصى به.
    Eminim torunlarının, sıcak suda yıkanıp, temiz ve kuru iç çamaşırı giydiklerini bilse gurur duyardı. Open Subtitles بالتأكيد كانت ستفتخر بأن أحفادها يتمتعون بمياه ساخنة، والكثير من الملابس التحتية الجافة والدافئة.
    Hangi derelerin taştığını ya da hangi yolların bubi-tuzaklı olduğunu bildiklerini mi sanıyorsun? Open Subtitles تعتقد بأنّهم يعرفون ماذا يجري معنا من غرق بمياه الفيضانات، والعديد من الافخاخ
    Şehrin içme suyu şebekesiyle ilgili bir problem olduğunu düşünüyorlar, tuhaf bir tadı varmış. Open Subtitles نعتقد إنه شئ له علاقة بمياه الشرب فى البلدة و التى هى دائما طعمها غريب
    Dünyadaki hiçbir filtre bir yerleşimcinin kirlettiği suyu temizleyemez. Open Subtitles لو أنهم جلبوا كل الفلاتر فى العالم فلن يستطيعوا تطهير المياة من الملوثات التى ألقاها المستوطنون بمياه الضفة الغرببة
    Pantolonum bu yüzden havuç suyu kokuyor. Open Subtitles لهذا السبب رائحة السروال شبيهة بمياه المرحاض
    Sen, tanık koruma programına girip, saçına tuvalet suyu sürmek istiyorsan keyfin bilir. Ben yapmıyorum. Open Subtitles إذا وددت دورًا ببرنامج حماية الشهود وغسل رأسك بمياه المرحاض فلكَ ذلك، لكن أنا لا.
    Bir kova yağmur suyu olan bir olay mahalli mi arıyoruz? Open Subtitles نحن نبحث عن مسرح للجريمة به دلو ممتليء بمياه الأمطار
    Dellinmiş, bira ve ot suyuyla kaplanmış ve fosilleşmiş Doritos Cool Ranch lekeli parmak izlerine sahip 10 yıllık puf minder. Open Subtitles القطن يسرب سنوات 10 عمره كرسى الماشية مخلفات و الجعة بمياه مليء اقدامها اثار و
    Halka açık yüzme havuzlarını şişe suyuyla doldurmuşsunuz? Open Subtitles لقد ملأتم برك السباحة العامة بمياه العلب؟
    Bu yakındaki Balıkpapan şehrinin ciddi bir su sorunu var, yüzde 80 deniz suyuyla çevrelenmiş durumda ve orada şu an oldukça sık tuzlu suyun tatlı sulara karışma durumu söz konusu. TED هذه المدينة القريبة من باليكبابان لديها مشكلة كبيرة مع المياه، إن 80 بالمائة منها محاطة بمياه البحر، ولدينا الآن الكثير من التسرب هناك.
    Göz yuvaları yağmur suyuyla doldurulmuş. Sonuçları analiz ediliyor Open Subtitles تجويف العين كان مليئاً بمياه الأمطار.
    Bunun üzerine çalışmayla geçen birçok seneden sonra, nehir temiz suyla, ortaya çıkmış bir şekilde. TED بعد سنوات من العمل، النهر بمياه نظيفة، مكشوف.
    Bakteri aşılanmış tuğla tepsilerini bir besi zengini suyla besleyen sulama sistemi. TED جهاز ريٍّ يغذّي بمياه غنيّة بالعناصر الغذائيّة أطباقًا من الطوب والتي قد تمّ تلقيحها بالبكتيريا.
    Buz gibi suyla yüzünüzü ve ellerinizi yıkayın. Open Subtitles واغسل وجهك ويديك بمياه باردة جداً ومن ثم اجلس إلى الطاولة
    - İnternette temiz suda tutun, diyor. Open Subtitles مكتوب على الإنترنت يجب أن تبقيه بمياه متجددة
    Hangi nehirlerin taştığını yada hangi yolların bubi-tuzaklı olduğunu? Open Subtitles تعتقد بأنّهم يعرفون ماذا يجري معنا من غرق بمياه الفيضانات، والعديد من الافخاخ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more