"بناتهن" - Translation from Arabic to Turkish

    • kızlarını
        
    • kızlarının
        
    • kızlarına
        
    Ve sonuç olarak bu ailelere kızlarını huzura kavuşturabilmeleri için izin verebilirsin. Open Subtitles يمكنك المساعدة في جعل هذه العائلات يرحن بناتهن.
    Evet, anneler kızlarını sever... pek gösteremeseler de. Open Subtitles نعم, الأمهات يحببن بناتهن حتى إذا لم يظهروا ذلك بما يكفي
    Tüm o kızlarını kaybetmiş anneler tamamen kalp kırıcıydı. Open Subtitles كل أولئك الامهات اللاتى فقدن بناتهن لقد كان امرا مفجعا
    Dönüşümlü olarak Çin'de ve San Francisco'da geçen romanda, her bölüm Joy Luck Club'ın veya onların Amerikalı kızlarının dört anaerkilliğinin birinden tek bir hikâye anlatıyor. TED تدور أحداثه بشكل متبادل في الصين أو سان فرانسيسكو. يحكي كل فصل قصة أحد القادة الأربع لنادي الحظ المبهج، أو أحد بناتهن اللاتي ولدن في أمريكا.
    Bir gece, kızlarının bileklerini doğrayan ve sonra kendi bileklerini kesen Yahudi kadınlar vardı. Open Subtitles كان هناك يهوديات قمن بتقطيع شرايين بناتهن بالليل وبعدها قطعن شرايينهن
    Hastalarımın kızlarına beni önermesi benim için bir iltifat. Open Subtitles إنّه مديح عالي عندما تحيل مريضاتي بناتهن إلينا.
    Anneler kızlarına karılar da kocalarına bağlanmış. Open Subtitles الأمهات مع بناتهن الأزواج مع زوجاتهم
    Tanıştığımızda yirmi elemanı vardı, çoğu, kızlarını ve oğullarını okula yollayan kadınlardı. TED وفي الوقت الذي قابلتها فيه كانت توظف 20 شخص معها ومعظمهن نساء اللاتي كن يرسلن أبنائهن و بناتهن الى المدرسة و من ثم يذهبن الى العمل
    Fermuar, annelerin kızlarını bu tarz çocuklar hakkında uyardığı erkeklerden. Open Subtitles فالـ"زيبر" رجل من النوع الذي تحذر الأمهات بناتهن منه
    bu baskıyı hissediyor. "Amerika'ya getirdikleri bütün umutlar ve gerçekler gibi cahil ve düşüncesiz olan kendi kızlarını benim içimde görüyorlar." diye endişeleniyor. Anneler defalarca kendi kızlarına tarihlerini ve miraslarını hatırlatmak için çaba harcıyorlar. TED بقلق: "يرون فيّ بناتهن، بجهلهن التام وقلَّة وعيهن بكل الحقائق والآمال التي أحضرنها إلى أمريكا." مراراً وتكراراً، تجاهد الأمهات لتذكير بناتهن بتاريخهن وتراثهن،
    Peki kızlarını kaybedecek olan milyonlarca anneye ne olacak aynen senin Christina'yı kaybettiğin gibi? Open Subtitles ماذا عن ملايين الأمهات التي ستفقدن بناتهن.. -كما فقدتِ (كريستينا)؟
    Hepimiz Bonnie ve Madeline'nin kızlarını beraber birinci sınıfa yollamasından korkuyorduk. Open Subtitles جميعنا كنا قلقين بشان (بوني) و (ماني) أن يضما بناتهن إلي الصف الأول في نفس الفصل
    En iyi annelerin, kızlarının araba kullanmasına izin verdiğinden eminim. - Ancak? Open Subtitles لا ، أنا متأكدة جدا أن أفضل الأمهات يتركن بناتهن يقودون
    Tatlım, anneler kızlarının kendisini utandırmasına izin vermez. Open Subtitles حلوتي الأمهات لا تدعن بناتهن يحرجن أنفسهن
    Kenyalı olanı bir kadın grubu yapıyormuş ve gelirlerini de kızlarının eğitimine harcıyorlarmış. Open Subtitles والكينية مصنوعة من قبل جمعية نسائية، والأرباح ستذهب لتعليم بناتهن.
    Yani, bazı anneler kızlarına yemek yapmayı öğretir. Open Subtitles اعني بعض الامهات يعلمن بناتهن كيف يخبزن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more