"بنتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kızının
        
    • inşa
        
    • kızını
        
    • kızına
        
    • kızı Mychelle
        
    Kızının üst katta yaşamadığını duyunca çok şaşırdı. Open Subtitles لقد كانت مندهشة عندما سمعت أن بنتها لا تعيش بالأعلى
    Ve bir gün annesi geldi, oyunun tam ortasında... ve Kızının kucağımda çıplak olarak durduğunu gördü. Open Subtitles وفى يوم ما جاءت امها فى منتصف اللعبه ورأت بنتها عاريه وهى فوقى
    Kızının bodrum katından uzaklaşmak isteyeceğini düşünmüştüm. Open Subtitles وسئلتها إذا هي تودّ أن تأتي إعتقدت بأنها تودّ أن تخرج من سرداب بنتها لفترة
    Bakış açılarındaki farkları anlamak için Alexander'ın subjektif gerçekliğini anlamak zorundayız. mitini ve bu miti inşa eden mitolojiyi. TED لكي نفهم هذا الإختلاف في وجهات النظر يجب علينا أن نفهم الحقيقة الشخصية للإسكندر أسطورته، والأساطير التي بنتها
    Merhum eşimin dernek için inşa ettiği evler bunlar. Open Subtitles هذه منازل بنتها زوجتي الراحلة كصدقة.
    Lee kızını aradı. Sonunda listesinden bir şeyi tamamlamış oldu. Open Subtitles لي كلمت بنتها اخيرا شطبت شيئا من قائمتها
    O uyurken üç gün önce bir kız çocuğu doğurmuş olan bir cariye efendisine bir erkek çocuğu sunarak memnun edeceğini umarak değersiz kızını seninle değiştirmiş. Open Subtitles و أثناء نومها كان هناك عشيقة ولدت بنت قبلها بيوم بدلت بنتها عديمة الفائدة بك
    Annem beni kahvaltı gevreğiyle büyüttü, o kendi kızına kokain veriyor. Open Subtitles أمّي غذّتني تشيريوس. هي تعطي كوكا بنتها!
    Bu iyi bir şey, çünkü bir gece 18 aylık kızı Mychelle'in ateşi 40 derecenin üstüne çıkmış. Open Subtitles هوشيءجيد. لأن ليلَواحد . بنتها بعمر 18 شهراً.
    Kızının ve torunun ölümünden sonra hep üzgün görünürdü zaten. Open Subtitles منذ زفاة بنتها و حفيدتها, بدت كذلك دائماً.
    Kendi Kızının acısını bilemeyen bir anne oldum. Open Subtitles أصبحت تلك الأم التي لم تعرف أن بنتها تعاني
    Kızının öldüğünü öğrendiğimde o andan itibaren tuhaf şeyler hissetmeye başladım, bir şekilde, sanki o son 15 dakikada onun kızı gibiydim. Open Subtitles وعندما انا اكتشفت بنتها كانت ميتة منذو فترة طويلة كان لدية حقا" ذلك الشعور الغريب
    Annesine 62 yaşındaki Kızının öldüğünü, cesedinin ise açıklanamayan bir nedenle yandığını söylemek zorunda kaldın. Open Subtitles حسنا، أنت لا تخبر أمّها تلك فقط بنتها بعمر 62 سنة كانت ميتة... ... لكنبأنّجسمهاكانبشكلمروّع ومحروق بشكل غير قابل للتوضيح.
    Kızının eski sevgilisi. Open Subtitles . هذا صديق بنتها السابق
    Kyle, Holly'ye Kızının Pennbridge okuluna giremediği haberini verdi. Open Subtitles (كايل) يخبر (هولي) بأن ابنتها لم تذهب بأنّ بنتها لم تحصل عليها إلى المدرسة ، حيث يدرس حيث يعلّم.
    Dharma' nın inşa ettiği bir yeraltı istasyonuna alındı. Open Subtitles "واقتيد إلى محطّة علميّة تحت الأرض بنتها "مبادرة (دارما)".."
    Lisa'nın size sahte m ini kasabayı şişko babasıyla inşa ettiğini söylediğini varsayıyorum. Open Subtitles أفترض أن (ليزا) أخبرتكنّ حول البلدة الصغيرة التي بنتها مع والدها البدين
    Dawnelle hastalara Kaiser'i dinlememeleri ve kızını tedavi etmeleri için yalvardı. Open Subtitles أستسمحت "داونيل" الأطباء أن لا يستمعوا إلى قيصر ولمعالجة بنتها
    Kendinden mi? kızını biliyordu. Open Subtitles من نفسها هى تعرف بنتها
    Christie, insan geleneklerinde gelinin annesinin kızına tören esnasında takması için bir şey ödünç verdiğini biliyorum. Open Subtitles "كريستي" في عادات البشر أعرف أن أم العروسة تعطي بنتها شيء تقترضه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more