Full aksesuar bir makineli tüfek vardı. | Open Subtitles | لقد كان مسدس اوتوماتيكي بندقيه قصيره مزدوجه |
Yaya olarak devriye gezdiği sırada, pencerede duran bir tüfek namlusu gördüğünü, araştırmak için oraya gittiğini ve Swagger'ı vurduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال انه كان في دوريه مشيا علي الاقدام و راي ماسوره بندقيه في نافذه و قد صعد ليتفحص ^و قد اصاب ^سواجر |
Oyuncak bir tüfek ve el yapımı bir susturucu için hiç fena değil, ha? | Open Subtitles | ليس سيئا بالنسبه الي بندقيه صيد و كاتم صوت بسيط , اليس كذلك ؟ |
Numarasını hatırlamıyorum, ama böyle bir tüfeğim vardı. | Open Subtitles | لا اذكر الرقم لكن كان عندي بندقيه كتلك |
Winchester 30.06 Mossberg pompalı ve Lee Harvey Oswald tüfeği. | Open Subtitles | هذه وينشيستر و 30 و60 بندقيه نصف آلى وبندقية لي هارفي أوزوالد. |
Luis bir ses duydu ve kaçtı beni de hiç görmediğim kadar büyük bir silahı kafama dayamış bekleyen bir adamla yalnız bıraktı. | Open Subtitles | سَمعَ لويس 3 ضوضاءِ، إنفتحْ وتَركَني للتَعَامُل مع رجل باكبر بندقيه رأيتها مصوبه في وجهِي |
Rifle 22! | Open Subtitles | بندقيه 22! |
Porsuk mu? Tabancalı mı? | Open Subtitles | دب و معه بندقيه ؟ |
Ama, Ben, uzun menzilli bir tüfeğimiz yok. | Open Subtitles | . ولكن "بن"، نحن لا نمتلك بندقيه |
Elinde 12 milimetrelik, çift namlulu, namlusu kesik bir tüfek tutuyorsun. | Open Subtitles | يارجل . انت تحمل مقياس 12, اسطوانه ثنائيه بندقيه ناريه |
Birinde tüfek var, 9 mm. Cephanem bitmek üzere. | Open Subtitles | أحدهم لديه بندقيه عيار 9 مم لقد قربت ذخيرتي على النفاذ |
Kesik uçlu pompalı tüfek almak istedik, ama çok pahalıydı. | Open Subtitles | أردنا أن نحضر بندقيه و لكنها غاليه جداً الأن |
Bu şekilde iletişim kuracağız. Bir tüfek al, bir de bıçak. | Open Subtitles | خذ بندقيه , و سكين القاطعه التي تستخدم في التخييم |
Coyne'u öldürenle yapım yılı ve model olarak eşleşen yüksek tesirli tüfek de vardı. | Open Subtitles | من ضمنهم بندقيه ذات تقنيه عاليه و التى تطابق الموديل و الماركه التى استخدمت فى قتل كوين |
Sidney'de bir kafedeki terörist saldırısında adam içeri bir tüfek ve bir iPad ile girmişti, | TED | عندما وقع سطو كافيتريا في سيدني من قبل إرهابي، ذهب إلى هناك حاملا بندقيه ... |
Bir Winchester tüfek ve kırmızı kumaş parçası için bile geleceklerdir. | Open Subtitles | إنه لمن المدهش أن يتنازل الهندى "مقابل بندقيه "وينشستر "وقطعه من قماش "الكاليكو |
Numarasını hatırlamıyorum, ama böyle bir tüfeğim vardı. | Open Subtitles | لا اذكر الرقم لكن كان عندي بندقيه كتلك |
Çünkü Allah'ın cezası büyük bir tüfeğim var ve kafanı uçuracağım. | Open Subtitles | .... لان لدى بندقيه وسأفجر رأسك؟ |
"... lütfen şu tüfeği birileri görmeden ortadan kaldır." | Open Subtitles | رجاء ضعي بندقيه الصيد جانباً قبل أن يلاحظها أحدهم |
Adamın silahı var. Bana ateş ediyor. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه بندقيه أنه يصوب بإتجاهى |