| Ve 2007 yılında, takımımız bu yarışmada üçüncü olarak yarım milyon dolar kazandı. | TED | ذلك في عام 2007، وفاز فريقنا بنصف مليون دولار من خلال احتلال المركز الثالث في هذه المسابقة. |
| Devletten sakladığı yarım milyon dolar ödeme ve C4 blokları mı? | Open Subtitles | هناك دفعات بنصف مليون دولار يخبّئها عن الحكومة، ومتفجّرات "سي 4"؟ |
| Durup dururken yarım milyon dolar bağışlaması işaret. | Open Subtitles | التبرّع بنصف مليون دولار للجمعيّات الخيريّة بصورة فجائيّة، هو كذلك |
| Sadece üç tane üretildi. Biz de yarım milyon dolara, birinci vitesten başka vitesini kullanmayacak bir senatöre sattık. | Open Subtitles | ثلاثة فقط خارج الرف ، بعناها بنصف مليون دولار لجنرال |
| Yani ilk senaryonuz yarım milyona satıldı. | Open Subtitles | ...إذا نصُّك السنيمائى الأول بيعَ بنصف مليون دولار |
| Şimdi ihtiyacımız olan şey yarım milyonluk adam. | Open Subtitles | والان نحتاج رجلنا المطلوب بنصف مليون دولار |
| Bu yüzden mi Yarım milyon dolarlık arabalara binip geziyorlar? | Open Subtitles | لهذا يسيرون بسيارات مكشوفة بنصف مليون دولار ؟ |
| En azından kaçma şansı yok. Kefaleti yarım milyon dolar. | Open Subtitles | حسناً ، على الأقل هو لا يمكنه الهرب تم تحديد قيمة كفالة الإفراج عنه بنصف مليون دولار |
| yarım milyon dolar değerinde elmas naklediyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانا ينقلان ألماس يُقدّر بنصف مليون دولار. |
| yarım milyon dolar değerinde elmas naklediyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانا ينقلان ألماس يُقدّر بنصف مليون دولار. |
| Bu yılın başlarında, ProtonMail kullanıcılarının sayısı oldukça arttığında, kaynaklarımız tükendi ve kullanıcı camiası bir araya gelerek yarım milyon dolar bağışta bulundu. | TED | في بداية هذه السنة، كان لدينا الكثير من المستخدمين في الواقع مما تسبب في نفاذ الموارد. وعندما حدث هذا، اتحد جميع المستخدمين معا وتبرعوا بنصف مليون دولار. |
| Dikkat et, o şeyin değeri yarım milyon dolar. | Open Subtitles | احذر ، هذه قطعة معدات بنصف مليون دولار |
| Evet, yani ne diyorsun ekstra yarım milyon dolar mı? | Open Subtitles | نعم, مارأيكم بنصف مليون دولار إضافية؟ |
| İki kere yarım milyon dolar gelmiş. | Open Subtitles | إيداعات بنصف مليون دولار لكلّ واحد. |
| "Bay Stinson erkeklik görevini hakkıyla yerine getirmezse yarım milyon dolar ceza ödeyecektir." | Open Subtitles | غرامة بنصف مليون دولار يدفعها السيد "ستينسون " لو لم يستطع ان يرتفع الى المُناسبة |
| Birinin yarım milyon dolara satıldığını okumuştum. | Open Subtitles | سمعت أن واحدة منها بيعت بنصف مليون دولار. |
| Bugün yarım milyon dolara bir mural sattı. | Open Subtitles | لقد باع لوحه اليوم بنصف مليون دولار. |
| Yani ilk senaryonuz yarım milyona satıldı. | Open Subtitles | ...إذا نصُّك السنيمائى الأول بيعَ بنصف مليون دولار |
| A.R.'ın hayatın karşılığında yarım milyonluk poliçesi var. | Open Subtitles | "أ.ر" يحمل بوليصة تأمين على حياتك بنصف مليون دولار. |
| Ve açık ki; Yarım milyon dolarlık fatura yapıp benim üzerime atan müşterim de öyle. | Open Subtitles | وأن من الواضح أن زبوني الذي يدين للكازينو بنصف مليون دولار وضعها على حسابي |