Böylece onu, geri dönüşü olmayan bir kapıdan geçirerek buz tutmuş bir kaleye sürgün etti. | Open Subtitles | فقام بنفيه في القلعة الجليدية ارساله من خلال باب لا عودة منه |
Babamın yaptığı şey yüzünden onu sürgün edeceğini bilemezdim. | Open Subtitles | لم أعرف أن أبي سيقوم بنفيه . لهذا السبب |
Onu sürgün etmeleri için meclise yalvarmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تناشد الحكومة لتقوم بنفيه |
Onu sürgüne gönderdim. | Open Subtitles | قمت بنفيه |
Onu sürgüne gönderdim. | Open Subtitles | لقد قمت بنفيه |
Biz sürgün Ama bir. | Open Subtitles | لكنه واحد منا وقمنا بنفيه. |
Hüsrana uğramış bir halde Yunanistan'da bir sürgün yerine gönderdiler. | Open Subtitles | من الاحباط، قاموا بنفيه (إلى مستعمرة العقوبات في (اليونان |