"بنكتة" - Translation from Arabic to Turkish

• fıkra
• şaka
• espriyle
• espri
• şakasını
• şakası
• şakayla
• fıkrayı

Yeni fıkrayla birlikte sabah büromda ol, yepyeni bir fıkra olsun ama.
كن في مكتبي غدا صباحا ، بنكتة جديدة ، و تأكد أنها جديدة

Beni mutlu etmek istiyorduysan bir fıkra anlatabilirdin.
حسنًا، إذا كنت تريد أن تجعلني سعيدًا كان بإمكانك أن تخبرني بنكتة

Bu şaka değil miydi?
وبعدهـا تخبريني أنهـا كانت لذيذة تلكَ ليست بنكتة

Gülmeyin. Bar sınavı için ben de aynı hissetmiştim. Will şaka yaptı.
لاتضحكو حين أقول, أنني شعرتُ بنفس الإحساس بخصوص إختبار الجامعة. عجبًا, ويل يلقي بنكتة.

Çok güzel.Yine espriyle giriş yap bakalım.
الزوجة المحبة ,الأم المخلصة " هذا جيد البدء بنكتة

Dilinden espri, cebinden çocuklara verdiği romlu şekerleme eksik olmazdı.
كان دائماً مستعداً بنكتة أو كرات الرم في جيبه من أجل الأطفال

O kişi, Bill Cosby şakasını, Müdire Victoria koculsun diye yalandan yere yaptı.
ذلك الشخص الذي قام بنكتة (بيل كوسبي) ليتم فصل المديرة (فكتوريا)

Sahiden hapishane şakası yapmamı mı istiyorsun?
هل انت جاده؟ اتريدين القيام بنكتة السجن؟

Gücüme dair herhangi bir fikrim olmadığıyla ilgili bir şakayla mı başlasam acaba diye düşünüyordum, ...ama son anda tekrar gözden geçirdim.
كنت أفكِّر بأن أفتتِح بنكتة حول عدمِ معرفة قوَّتي الشخصية لكن أعدتُ التفكير و في الدقيقة الأخيرة

Bu üst sınır insanlar hakkında duyduğum bir fıkrayı hatırlattı.
نعم, هذا يذكرني بنكتة سمعتها عن ناس من الطبقة المتوسطة

Aslında, aklıma bir fıkra geldi.
فى الحقيقة ، ذلك يذكرني بنكتة ظريفة

Biliyor musun, bu çok komik. Aklıma bir fıkra geldi.
تعلم، هذا مضحك، هذا يذكرني بنكتة

Bana komik bir fıkra anlat.
اخبرني بنكتة جيدة

Szabo, bir fıkra anlat da değişiklik olsun. Hatta bir Yahudi fıkrası...
زابو)، هل لك أن تخبرنا بنكتة) على سبيل التغيير

Bu bir şaka felan değil, değil mi?
هذه ليس بنكتة ساذجه.. أليس كذلك؟ ؟

Bir de şaka yaparsa ne olursa olsun gülün.
وإذا نطق بنكتة فاضحكوا، مهما تكن

Bu duruşma şaka değil.
توقّفْ هذه المحاكمةِ ليست بنكتة

Bir espriyle açtığını varsayıyorum şu an.
أفترضت أنك تفتتح بنكتة

Güzel bir espriyle yanına gideyim.
أن أذهب إليها بنكتة

Bir espri bulmak için koca bir yolculuk vardı önümde.
كان لديّ الطريق بطوله للتفكير بنكتة

Sırf kendi isteklerini yapmak için kim Cosby şakasını kullanabilir ki?
من الذي يقوم بنكتة (بيل كوسبي) من أجل نجاح برنامجه؟

Buranın şakası yok. Birileri ile konuşmaya çalışırken her an düşebilirsiniz.
Tهذا المكان ليس بنكتة جئنا هنا للتحدث مع الناس

Joy'a anlatmadan önce şakayla ortamı yumuşatmalısın.
قبل إخبار جوي لربما ترطبين الجو بنكتة

Deminki fıkrayı düşünüyordum.
إني أفكر فقط بنكتة (راي).