Gözünü kaybetmiş üçüncü kişiyi getirdiğimizde dışarı çıktım ve panik atak geçirdim. | Open Subtitles | ،عندما أدخلنا ثالث رجل بلا عينين هرعت الى الخارج وأُصبت بنوبة ذعر |
Her neyse. Tam anlamıyla bir panik atak krizi geçiriyor ve bayılıyor. | Open Subtitles | على أي حال، وقال انه يذهب الى بنوبة ذعر كاملة، وكان يمر بها. |
Kafede araba kazasına sebep olan bir panik atak yaşadığını belirtmiştin. | Open Subtitles | في المقهى، ذكرتم بنوبة ذعر... ... التي أدت إلى حادث سيارة. |
Ah, Tanrım, panik atak geçiriyor olabilirim. | Open Subtitles | , رباه أظن أني ساصاب بنوبة ذعر |
Panik atağım panik atak geçiriyor şu an. | Open Subtitles | إن نوبة الذعر خاصّتي مصابة بنوبة ذعر. |
Bir keresinde kafası süvetere sıkışınca panik atak yaşamıştı. | Open Subtitles | لقد أصيب مرة بنوبة ذعر عندما علق رأسه بسترة |
panik atak geçirdiğinde onlar bununla da eğlendi. | Open Subtitles | عندها تصاب بنوبة ذعر فيسخرون منها مجدداً |
panik atak geçiren birine bunu söylemek uygun değil biliyorum ama elimizi çabuk tutmamız lazım. | Open Subtitles | أنا أعلم بأن هذا ليس أفضل شيء يمكن قوله لشخص يحضى بنوبة ذعر ولكن علينا أن نسرع |
Kafanızı yormayın yoksa panik atak geçirirsiniz. | Open Subtitles | لا تفكر في ذلك ستصاب بنوبة ذعر |
panik atak gibi bir şey yaşadılar. Uçaktan inmek istediler. | Open Subtitles | لقد أصيب بنوبة ذعر وأراد إلغاء الرحلة |
Ama her tanımadığım insan öldüğünde panik atak geçirsem... kafayı yerdim. | Open Subtitles | لو شعرت بنوبة ذعر في كل مرة يموت به شخصاً لا أعرفه... لأصبت بالجنون |
Ne oldu? Doktorlar panik atak olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يظنّها الطبيب أصيبت بنوبة ذعر. |
Kalp krizi değil panik atak geçiriyorsun. | Open Subtitles | لا، أنتي لست كذلك أنتي مصابة بنوبة ذعر |
Şiddetli bir panik atak geçiriyordum. | TED | أصبت بنوبة ذعر هائلة. |
- panik atak geçiriyor. - Atlatır. | Open Subtitles | إنها تمر بنوبة ذعر |