Daha iyi bir fikir olduğunu söyledim çünkü emlakçının karşısında öfke nöbeti geçiriyordun. | Open Subtitles | قلت انها فكرة أفضل لأنك مررت بنوبة غضب أمام سمسار العقارات |
Bir öfke nöbeti daha geçirirsen, seninkinde değişiklik yapacağım. | Open Subtitles | و إذا مررت بنوبة غضب أخرى سأقوم بمراجعة تقريرك و تعديله |
Evet, git öfke nöbeti geçir. | Open Subtitles | نعم ، اذهب وقم بنوبة غضب |
Şartlı tahliye memuru şu sıralar sinir krizi geçiren bir adamım. | Open Subtitles | رجل على الأرجح أن الضابط المشرف على اطلاق سراحه يمرّ بنوبة غضب الآن. |
Aslında arkadaşının tek başına şarkı söylemesine izin vermediğimiz zaman oyun vaktinde sinir krizi geçirerek bir şeyler fırlattı. | Open Subtitles | في الحقيقة ، إنها تشعر بنوبة غضب أثناء عمل دائرة الغناء عندما لا ندع صديقتها تغني في دورها |
- Bak, küçücük bir öfke nöbeti geçiriyor. | Open Subtitles | -انظروا من اصيب بنوبة غضب . |
Maymunun teki sinir krizi geçirdiği için bir mahkum revirde. | Open Subtitles | هناك سجينة في العيادة لأن قردة أصيبت بنوبة غضب. |
Çünkü istediğini alamadığında sinir krizi geçiren şımarık bir çocuksun. | Open Subtitles | لأنك طفل مدلل يصاب بنوبة غضب في كل مرة لا تحصل فيها على مرادك |
sinir krizi geçirmeyeceksin ya da kendini öldürmeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | إنكِ لن تُصابي بنوبة غضب وتقتلين نفسكِ؟ |