Bu yüzden, oraya Rick, Liz ve Kevin'in yanına gittim ve söylemem gerekir ki, hayatımın en hareketli deneyimi idi. | TED | فذهبت الى هناك مع ريك وليز وكيفن، وعلي القول بأنها من أكثر الأمور التي تأثرت بها في حياتي |
Bu, kahrolası hayatımın en kötü günüydü ve içinizden biri bunu yoluna sokmazsa sizin de hayatınızın en kötü günü olur. | Open Subtitles | هذا من اسوء الايام التي مررت بها في حياتي اللعينه انه بالفعل سيكون من اسوء ايام حياتك |
Vay be, az önce hayatımın en utanç verici anlarından birisini yaşadım. | Open Subtitles | واو , كان هناك ما حدث بالداخل كانت من أحرج اللحظات التي مررت بها في حياتي دعيني أشتري لكي شيئاً |
İşte burada hayatım boyunca yaptığım hataların bir listesi var. | Open Subtitles | حسناً, هذه قائمة بكل الطرق التي أخطأت بها في حياتي |
İşte burada hayatım boyunca yaptığım hataların bir listesi var. | Open Subtitles | حسناً, هذه قائمة بجميع الطرق التي أخطأت بها في حياتي |
Ama hayatımın en güzel öpüşmelerinden biriydi. | Open Subtitles | لكنها كانت من أفضل القبلات التي حظيت بها في حياتي |
hayatım boyunca geçirdiğim en berbat uçuştu. | Open Subtitles | تلك كانت أسوأ رحلة طيران حظيت بها في حياتي |
Hayır. Neden burada olduğumu düşünerek başlarım. hayatım boyunca yediğim tüm boklar... | Open Subtitles | كلا ، بل حول كيف أضحيت إلي هنا كبداية وكل الأشياء اللعينة التي قمت بها في حياتي |
hayatım boyunca yaşadığım tüm boktan şeylere şimdi bunu da ekleyebileceğim. | Open Subtitles | تعلمون مع الاشياء الكريهة التي مررت بها في حياتي الان علي اضافة هذا |
hayatım boyunca tanışmış olduğum tüm kızları arıyorum çünkü sihir sınıfındaki yıI sonu sunumum için güzel bir kız asistana ihtiyacım var. | Open Subtitles | من كل فتاة قابلتها قد التقيت بها في حياتي لانني احتاج مساعده جميله لعرضي النهائي في فصل السحر |
hayatım boyunca yaptığım en iyi şeylerden biriydi. | Open Subtitles | كان واحدة من أفضل الأشياء التي قمت بها في حياتي. |