" Bütün bu mutlu dilekler ve sürüyle Noel neşesi " | Open Subtitles | ♪ كل هذه الأماني السعيدة والكثير من بهجة عيد الميلاد ♪ |
Zorunlulupun Canavarı, aptalın zevk aldığı, Noel yortusu gecesinde beni bağışlar mı? | Open Subtitles | أيها الوحش ، يا بهجة الأبله فلتتركني في ليلة عيد الميلاد هذه |
Onların tek yiyecek kaynağı da olan tamamen hayvan yaşamına dayalıydı.Burada tüm dünyanın en neşeli insanları yaşardı. | Open Subtitles | و التي هي مصدر غذائهم الوحيد يعيش الناس الأكثر بهجة في العالم أجمع الإسكيمو الجسورين، المحبوبين و المرتاحي البال. |
Hayatımın en güzel yılları bugün bile mutluluk veren anılar. | Open Subtitles | أفضل السَنَوات في حياتِي الذكريات التي منها إجلبْ بهجة اليوم |
Bu gece yeni ve eğlenceli bir şey deneyeceğiz. | Open Subtitles | لقد حاولنا ان نجرب شيء جديد اللية شىء ما اكثر بهجة |
Büyük bir sevinç görünüyor aradığın adamla ilgili olan taraftan düştü. | Open Subtitles | إنها ترى بهجة عظيمة. ويتعلق الأمر بالرجل الذي كنت تبحثين عنه. |
Sanırım artık bu mümkün değil, Joy. | Open Subtitles | حَسناً، أنا لا أعتقد ذلك محتملُ أكثر، بهجة. |
Biraz, ne bileyim, keyifli bir yanı var. | Open Subtitles | ثمّة أمر به , لا أعرف ثمّة بهجة بذلك |
"İnsanın ilk mutluluğu ölmeyi bilmek ikincisi ise, ölmeye mecbur bırakılmaktır." | Open Subtitles | ''ثانية أٍسيكونُ مُجبراً على ذلِكَ؟ أول بهجة للرجُل هي بمعرفتهِ كيف سيموت ثانية أٍسيكونُ مُجبراً على ذلِكَ؟ |
Hayır, hayır. Ben sadece biraz tatil neşesi yaymaya geldim. | Open Subtitles | لا ، لا ، لا ، أنـا أنشر البعض من بهجة العيد و حسب |
Vakti gelince, düğünün neşesi bir vaftiz kutsamasına yol açtı. | Open Subtitles | وفي الوقت المناسب, بهجة الزواج أنتجت بركة التعميد |
- Ne kadar yarak o kadar zevk! - Julia? - Bayıldım bu fikre. | Open Subtitles | أكثر من مجرد بهجة لديكم الكثير من الأشياء البارزة |
Şu kruvazörü batırdıktan sonra, daha neşeli olacağını düşünmüştüm | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنك ستكون أكثر بهجة بعد أن اغرقنا ذلك الطراد |
Büyürken, anne olmanın ne kadar büyük bir mutluluk olduğu hakkında şeyler duyardım. | TED | كبرتُ وأنا أسمعُ كل شيء حول بهجة الأمومة. |
Bana sanki bu çok daha eğlenceli bir şeymiş gibi geliyor. | Open Subtitles | وبالنسبة لي يبدو أن ... تعرفين شيئا كهذا سيكون أكثر بهجة |
Bu durum merakımı uyandırdı ve sorular sormama sebep oldu Bir insan tuvalet temizlemekten nasıl mutlu olabilir? | TED | اثارت تساؤلي و فضولي كيف يمكن لشخص ما ان يجد بهجة في تنظيف المراحيض كمهنة |
- Halkın arasında bizi çağırttığınızın... duyulmasından sonra, sevinç ve umut doğmuştu. | Open Subtitles | قد أرسلت فى طلبنا كان هناك بهجة و أمل و قال الناس إن روما لن تتركنا نموت |
Bu çok basit bir soru, Joy. | Open Subtitles | هو سؤال بسيط جداً، بهجة. |
Ve çok daha keyifli. | Open Subtitles | وأكثر بهجة أيضا |
Çocuk sahibi olmanın mutluluğu hayal kırıklığıyla başa çıkmanın en etkili yöntemlerinden biridir. | Open Subtitles | بهجة الإنجاب من أكثر الوسائل فعاليةً في مواجهة الإحباط |
Verdim. Sana bir sürü torun sevinci diliyorum. | Open Subtitles | لك ذلك , أتمنى لك بهجة العديد من الأحفاد |
Aramızdaki bu küçük sohbetler bana her zaman keyif veriyor ve zihnimin rahatlamasına yardımcı oluyor. | Open Subtitles | هذه الدردشة الصغيرة بيننا تجعلني أشعر بهجة عظيمة دائما وتجعل عقلي مستريحا |
Önemli olan ilişkiyi korumak ise karşındakinin sahip olduğu eksiklik ve kusurlar, iki kişiyi bir arada tutmak adına birer eğlence kaynağı haline gelebiliyor. | Open Subtitles | يحوي نقص أو عيوب... ، والذي كان مصدر بهجة... مع إستمرارية الجدّية بشكل تام... |
Biz onu tekrar o kafese tıkana dek... kalbi Neşe doluydu. | Open Subtitles | كانت هناك بهجة في قلبها قبل أن نحجزها في ذلك القفص. |
"Noel neşesini yaymanın en iyi yolu... herkesin duyabileceği sesle şarkı söylemektir." | Open Subtitles | الطريقة الافضل لنشر بهجة الكريسماس الغناء بصوت مرتفع ليسمع الجميع |