"بهدية" - Translation from Arabic to Turkish

    • hediye
        
    • hediyesi
        
    • hediyeyle
        
    • hediyeyi
        
    • hediyem
        
    • armağan
        
    • hediyeni
        
    • solda
        
    "Her biriniz bana 1 dolar uzatırsanız sizlere 5 dolarlık bir hediye vereceğim." Open Subtitles إذا أعطانى كل واحد منكم فواتيره من فئة دولار واحد سوف أكافئكم بهدية تساوى 5 دولارات
    Bana hâlâ bir hediye borçlusun. Bugün çok kötüydü. Open Subtitles لا تزالين تدينين لي بهدية اليوم كان مملا
    Çok güzel, hala geçen seferden kalma bir hediye borcum var. Open Subtitles جيد، ما زلت مديناً له بهدية منذ المرة الماضية.
    Erkekler kiminle çiftleştikleri konusunda oldukça seçiciler çünkü çiftleşme esnasında sadece sperm alışverişi olmuyor, bunun yanında dişiye çiftleşme hediyesi olarak bilinen bir şey veriyorlar. TED تكون الذكور انتقائية جدًا لمن تتزاوج معها. لأنها لا تنقل إليها سائلها المنوي فقط، بل تعطي للأنثى ما يعرف بهدية الزواج.
    Yüce Tanrım, sen hepimizin babasısın, beni paha biçilemeyecek bir hediyeyle takdis ettin. Open Subtitles يا الهي , يا أبونا جميعا لقد باركتني بهدية فوق عن كل المقاييس
    Ödevini bitirdiysen bir hediyeyi hak ettin. Open Subtitles حسناً ، أذا انهيت واجبك ، فيجب عليك ان تحظى بهدية
    IRS eşinize bir kerelik olmak üzere 60 bin dolara kadar hediye vermenize izin veriyor. Open Subtitles مصلحة الضرائب تسمح بهدية لزوجتك مرة واحدة فقط بشرط أن تكون أقل من ستين ألف دولار
    Onun doğum günü geliyor. Ben de ona küçük bir hediye almaya karar verdim. Open Subtitles عيد ميلادها إقترب أجله، لذا فقد قررت أن آتي لها بهدية ظريفة
    Yeni kutu gibi büron için hediye getirdim. Open Subtitles نعم, حسنا, لقد أتيت لكى بهدية بمناسبة مكتبك الجديد
    Bu günlerde 50 dolar altında bir hediye nereden bulunur hiç bir fikrin var mı? Open Subtitles هل عندك فكرة بهدية قيمتها 50 دولار هذة الأيام؟ لا أعلم
    Hazır herkesin dikkati dağılmışken, sana bir hediye getirelim dedik. Open Subtitles ،بينما الجمع منشغل فكّرنا أن نأتي لك بهدية ترحيب
    Gerçekten bir hediye özel bir şey isteseydin bu şey ne olurdu? Open Subtitles إن كنت حقا ترغبين بهدية شي خاص جدا ماذا يكون ؟
    Kimsesiz çocuklar için ağacın altına hediye getirdim. Oyuncak bebek evi. Open Subtitles أتيت بهدية لأضعها تحت الشجرة للأطفال المشردين
    Daha iyi bir doğum günü hediyesi alamazdın herhalde. Open Subtitles لا يمكنك أن تحلم بهدية عيد ميلاد أفضل من هذه
    Kara'ya verdiğin mezuniyet hediyesi için teşekkürler. Open Subtitles شكرا لك لذلك الكرم الكبير وذلك بهدية التخرج التي أعطيتها كارا
    Hazır herkes çıldırmışken biz de sana ev hediyesi verelim dedik. Open Subtitles بينما الجمع منشغل، فكّرنا أن نأتي لك بهدية ترحيب
    Benim affımı bir hediyeyle satın alamazsın. - Pırlanta küpe. Open Subtitles لا يمكنك ان تشتري غفراني بهدية انه قيراط الماس
    İtalya'dan getirdiğim hediyeyle Jimbo'ya sürpriz yapmak için buradayım. Open Subtitles أنا هنا لمفاجئة جيمبو بهدية اشتريتها له من ايطاليا
    Geçen gün bir arkadaşım oğluma aldığı hediyeyi beğenip beğenmediğini sordu cevabı uydurdum çünkü bilmiyordum. Open Subtitles احد زملائي سألني في أحد الأيام ان كان ابني يستمتع بهدية عيد الميلاد التي جلبها له و اضطررت لإختراع اجابة لأنني لم أكن اعرف
    Ayrıca Arayıcı doğum gününü unuttuğumu sanıyorsan senin için bir hediyem var. Open Subtitles و يا أيها الباحث. لو جال ببالكَ أنـّي نسيت الأحتفال بعيد مولدكَ ، فقد أتيت بهدية لكَ.
    Önünde diz çöküyor sana et armağan ediyoruz. Open Subtitles وسوف ندفع لك بضحيتنا نركع أمامك بهدية من اللحم
    - Sanırım ev hediyeni istemezsin. Open Subtitles أعتقد أنك لا ترغب بهدية الإنتقال لمنزل جديد
    Kral 3. George bunların yanında solda sıfır kalır. Open Subtitles الملك (جورج) الثالث أشبه بهدية عيد ميلاد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more