"بهذا القرب من" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu kadar yakın
        
    • o kadar yakın
        
    • bu kadar yakınken
        
    • kadar yaklaşmamıştı
        
    • bu kadar yaklaşmışken
        
    Bu garip, ama uzun süredir kendimi kimseye bu kadar yakın hissetmemiştim Open Subtitles الأمر غريب، لكن لم أشعر بهذا القرب من شخصٍ ما مند مدة.
    Beyin sapına bu kadar yakın bir yere elektronik mikroçip yerleştirmek çok teh... Open Subtitles سيدي ، زراعة رقاقة إلكترونية بهذا القرب من جذع دماغها هذا خطر جداً
    Beyin sapına bu kadar yakın bir yere elektronik mikroçip yerleştirmek çok teh... Open Subtitles سيدي ، زراعة رقاقة إلكترونية بهذا القرب من جذع دماغها هذا خطر جداً
    Bir seri katile o kadar yakın olmak. Çok tuhaf olmalı. Open Subtitles لابد أنه شعور غريب أن تكون بهذا القرب من قاتل متسلسل
    Sona bu kadar yakınken nasıl minnettar olabilirsiniz? Open Subtitles كيف تكون ممتناً وأنت بهذا القرب من النهاية؟
    Ölüm, bu gezegende hüküm sürmeye çeyrek milyar yıldır hiç bu kadar yaklaşmamıştı. Open Subtitles لم يكن الموت مُطلقاً بهذا القرب من السيادة المُطلقة لهذا الكوكب للربع مليار سنة التي تلت
    - Yunusa bu kadar yaklaşmışken ekip farklı bir teknik deneyerek botun arkasına bir su altı kamerası yerleştiriyor. Open Subtitles مع وجود الدولفين بهذا القرب من الطاقم يستطيعوا تجربة طريقة آخرى يقطرون كاميرا تحت الماء خلف القارب
    Biliyor musunuz arkadaşlar bir daha bu kadar yakın olmayacağız. Open Subtitles تعرفون يا رفاق. لم نكن بهذا القرب من قبل.
    Başkalarıyla bu kadar yakın yaşamak zordur. Open Subtitles انه صعب عندما يعيش الناس بهذا القرب من بعضهم البعض.
    Bilemiyorum Walter. Gece daha önce hiç bu kadar yakın gözükmemişti. Open Subtitles لا اعرف يا "والتر" الليل لم يبدو بهذا القرب من قبل
    Daha önce buzdağlarına bu kadar yakın olmamıştım. Open Subtitles لم أكن مطلقاً بهذا القرب من جبال جليدية من قبل
    Bir psikopata bu kadar yakın oturmamıştım daha önce. Open Subtitles رائع، أنا في الحقيقة لم أجلس من قبل بهذا القرب من مختل عقلياً
    Hiç yanmadan, güneşe bu kadar yakın uçamayacağımı biliyordum. Open Subtitles علمت بأنني لاأستطيع الطيران بهذا القرب من الشمس بدون أن أحترق
    Sizce de yok oluşa bu kadar yakın mıyız? Open Subtitles هل أنت متفق مع الرأي القائل أننا بهذا القرب من الإبادة؟
    Homer, televizyona o kadar yakın oturmak iyi değil. Open Subtitles الجلوس بهذا القرب من التلفاز لا يمكن أن يكون مفيداً لك
    Sizce de sona o kadar yakın mıyız? Open Subtitles هل أنت متفق مع الرأي القائل أننا بهذا القرب من الإبادة؟
    Camelot'a o kadar yakın bir yerde bir mabet olmasına şaşırdım. Open Subtitles انا متفاجئٌ ان ضريحاً كهذا يقعُ بهذا القرب من كاميلوت
    Kara deliğe bu kadar yakınken o tarayıcılara güvenemeyiz. Open Subtitles لايمكننا الثقة بالمجسات ونحن بهذا القرب من الثقب الاسود
    Hey! Her zaman mutfağa bu kadar yakınken mi tahlil yaparsın? Open Subtitles هل دائما تقومين بالتشريح بهذا القرب من مطبخك ؟
    Kara deliğe bu kadar yakınken onu düzgün idare edemeyiz. Open Subtitles بهذا القرب من ثقب أسود لن نستطيع توجيهها بدقة
    Dünyayı değiştirmeye hiç kimse bu kadar yaklaşmamıştı. Open Subtitles لم يكن أحد من قبل بهذا القرب من الفرصة لتغيير العالم
    Hele de amacımıza bu kadar yaklaşmışken, Tom Chaney'yi nerdeyse elimize düşmüşken. Open Subtitles ليس ونحن بهذا القرب من هدفنا وقد اقترب (طوم شيني) من أيدينا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more