bu yere bu kadar emek harcadığınıza hayret ettim. | Open Subtitles | أنا مندهش من الجهد الذي وضعته بهذا المكان. |
Hayatım harap değil ama bu yere güveniyorum | Open Subtitles | حياتي لن تذهب هباءاً لكني أثق بهذا المكان. |
Bu yerde yaptığın şeyler bu okul, çocuklar için tüm bu yaptıkların... korumaya değer şeyler. | Open Subtitles | ماذا فعلت بهذا المكان المدرسة،ومافعلتهمعالأولاد.. الأمر يساوي الكثير |
Hepimizden iyiydi. Amına koyduğumun bu yeri için çok iyiydi. | Open Subtitles | أفضل منا جميعا, أفضل من أن تعيش بهذا المكان اللعين |
Kamera görüntülerini izlerken bu yerle ilgili ilginç garip bir şeyler var dedim. | Open Subtitles | حين كنت أشاهد تصويرك سابقًا، شعرت أن ثمة شيئًا مريبًا بهذا المكان |
Bu yerden, ben gerçekten bunu özlemeyeceğimi sanmıştım. | Open Subtitles | بهذا المكان أعتقد حقاً أننى لم أعد أفتقده ثانية |
Burası biraz bir dekorasyonla herhalde hala lanet bir cehennem çukuruna benzerdi. | Open Subtitles | بالقليل من إعادة ترتيب الأشياء بهذا المكان قد يستمر بكونه محل مشؤوم |
Tanrım, Buradan ve tekrardan lisedeymişim gibi yalan söylemeye zorlanmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | إلهي ، اكره ذلك بأنني بهذا المكان وكوني مجبرة هنا لكي اكذب |
Bu buradaki sinirleri 24 saatliğine donduracaktır. Çenene de biraz ister misin? | Open Subtitles | هذا سيخدّر الأعصاب بهذا المكان لمدة 24 ساعة، أتودّي بعضًا منه لفاهكِ؟ |
Sence Burada mı oturuyor? | Open Subtitles | أتعتقد انها كانت جالسة بهذا المكان ؟ |
Bu yüzden mi bu yere bu kadar bağlısın? - Ailenin bıraktığı yerden devam mı ediyorsun? | Open Subtitles | لهذا السبب أنت مُتعلق بهذا المكان لإستكمال ما أراده والداك؟ |
Bu yüzden mi bu yere bu kadar bağlısın? - Ailenin bıraktığı yerden devam mı ediyorsun? | Open Subtitles | لهذا السبب أنت مُتعلق بهذا المكان لإستكمال ما أراده والداك؟ |
Ben bu yere inanıyorum. | Open Subtitles | أنا مقتنعة بهذا المكان وإذا كان أحد بوسعه |
Biz Bu yerde kurtuluş vaat ediyoruz. | Open Subtitles | وهنا بهذا المكان ، فنحن نعرض وسيلة للنجاة ^ مرحباً بالجدد ^ |
Dürüst olayım, Bu yerde en sevdiğim şey tek başına gelip oturuyorsun ve biriyle muhabbete koyuluyorsun. | Open Subtitles | عليّ أن أكون صريح، ما يعجبني بهذا المكان أنّك تأتي بمفردك وتجلُس وتتحدث مع الناس. |
Bu yerde oturup diğer orospularla birlikte çürüyeceksin. | Open Subtitles | ستبقى بهذا المكان وتتعفن مع بقية العاهرات |
dediğini söyledi. Bana tuhaf geldi çünkü boş olan bir çok park alanı vardı fakat olana bakın tam bu yeri bir başkasına söz vermişti. | TED | و هذا كان غريبا بالنسبة لي لأنه كان هناك عدة أماكن أخرى متوفرة و لكن حدث انه وعد بهذا المكان الى شخص آخر. |
bu yeri gerçekten tanımak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لأصبح معروفة بهذا المكان |
bu yerle ilgili herşey ürkütücü. | Open Subtitles | أنه مخيف،كل شيء بهذا المكان هو الشر |
bu yerle bir bağlantım yok artık. | Open Subtitles | لم يعد لدي أي علاقة بهذا المكان |
Bu yerden neden hoşlandığını anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني بدأت أفهم ما يعجبه بهذا المكان |
Gruplaşmalar ve koridor atışmaları bir yana Burası o kadar da kötü sayılmaz. | Open Subtitles | تعرفين بغض النظر عن المجموعات المشاكسة وأذن الخروج لا بأس بهذا المكان |
Buradan milyon kere geçtim ama hiç içeri girmemiştim. | Open Subtitles | لقد مررت بهذا المكان مليون مرة ولكن لم يسبق لي أن دخلت |
Senin buradaki en kötü günün, benim en iyi günüm olurdu. Tamam, tamam. | Open Subtitles | فأسوأ أيامك بهذا المكان سيكون أسعد أيامى |
Burada mı kaldınız? | Open Subtitles | مكثتم بهذا المكان ؟ |
Ama burayı bu sabah aramış. | Open Subtitles | -الأسبوع الماضي؟ لكنّها اتّصلت بهذا المكان صباح اليوم. |
Bu mekâna bağlı ekstra bir oda var. | Open Subtitles | أشعر بوجود غرفة إضافية مرتبطة بهذا المكان |