Bir yıldıza bu kadar yakınken bu kadar büyük bir şey oluşamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يتكون شيء بهذه الضخامة وعلى هذا القرب من نجم |
Bu kadar büyük bir şeyi belki öteki tarafla konuşarak öğrenebilir. | Open Subtitles | أمر بهذه الضخامة يحصل ربما قد سمعت به من الطرف الآخر |
Bu kadar büyük bir şeyin komşuları üzerinde büyük etkileri olacaktır. | Open Subtitles | شيء بهذه الضخامة لا بد أن يكون له تأثيره على جيرانه |
bu büyüklükte bir Goa'uld yapısı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا دراية لدي ببناء للجواؤلد بهذه الضخامة |
Ebeveynler sık sık bu büyüklükte bağışlar yaparlar. | Open Subtitles | الآباء والأمهات غالبا ما يتبرع الهدايا بهذه الضخامة. |
böyle büyük şehirler hep değişir, bilmez misin? | Open Subtitles | ألا تدرك أن مدينة بهذه الضخامة لابد أنها تغيرت منذ هذا الوقت ؟ |
Yani, böyle muazzam bir oyun bütün dinamikleri ile ele alındığında yani, sizin uzmanlık görüşleriniz olmadan vasat bir bahis oyuncusu ne yapmalı? | Open Subtitles | أقصد عندما تفكرون بهذا المباراة و بهذه الضخامة و كل تلك الديناميكية الإضافية و كوننا خبراء أعتقد أن المعدل الرهانات بماذا |
Profesör Edward! Böylesine büyük bir şeyin uçuyor olması harika bir şey! | Open Subtitles | شيء بهذه الضخامة يحلّق بالسماء إنه هائل ، لاشيء يقارن بهذا |
Genelde hayır ama hiç bu kadar büyüğünü görmemiştim | Open Subtitles | عادة لا ولكني لم أري واحداً بهذه الضخامة |
Bu kadar küçük bir mantarın bu kadar büyük bir hanımı yere sereceğini düşünemezsiniz. | Open Subtitles | ما كنت تظن ان سدادة بهذا الصغر يمكن ان توقع امرأة بهذه الضخامة |
Çok beğenecek. Buraya ilk getirildiğindeki kadar büyük görünmüyor gözüme. | Open Subtitles | لم تكن تبدو بهذه الضخامة حتى أدخلناها الشقة |
Bu kadar büyük bir şeyi böyle küçük bir şehirde nasıl saklayabilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنكِ إخفاء شئ بهذه الضخامة فى مدينة بهذا الصغر ؟ |
O kadar büyük bir gemi, bir turda herkesi alabilir. | Open Subtitles | يمكن لمركبة بهذه الضخامة أن تنقل البقية برحلة واحدة |
Bu ölçekte bir patlamaya sebep olabilecek kadar büyük olan tek şey başka bir galaksi olmalı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي بإمكانة أن يتسبب في إنفجار بهذه الضخامة هو مجرة أخرى |
Şüphesiz büyük, yaşlı, akıllı bir tip ve eğer bu büyüklükte bir yetişkinse şüphesiz akıllı olmalı ve beni atlattı. | Open Subtitles | إنه كبير, ذكي لعين بلا شك و إذا كان بهذه الضخامة فلابد أنه نتيجةً لذكائه |
Komple kafatası ise bu büyüklükte olurdu. | Open Subtitles | سيصبح حجم جمجمته كاملة بهذه الضخامة |
Daha önce hiç böyle büyük bir evde kalmamıştım. | Open Subtitles | لم اجد يوما بيتا بهذه الضخامة هيا بنا |
Daha önce hiç böyle büyük bir evde kalmamıştım. | Open Subtitles | لم اجد يوما بيتا بهذه الضخامة هيا بنا |
Yani, böyle muazzam bir oyun bütün dinamikleri ile ele alındığında yani, sizin uzmanlık görüşleriniz olmadan vasat bir bahis oyuncusu ne yapmalı? | Open Subtitles | أقصد عندما تفكرون بهذا المباراة و بهذه الضخامة و كل تلك الديناميكية الإضافية و كوننا خبراء أعتقد أن المعدل الرهانات بماذا |
Böylesine büyük bir gemi nasıl mürettebatsız çalışabiliyor? | Open Subtitles | كيف تعمل سفينة بهذه الضخامة من دون طاقم ؟ |