bu davada evraklar yok olup duruyor. | Open Subtitles | حسناً، وثائقنا لديها وسيلة في الإختفاء بهذه القضيّة |
bu davada gerçeklerden bayağı korkuluyor. | Open Subtitles | هنالك خوفٌ كبير من ظهور الحقيقة بهذه القضيّة. |
Onlar bu davada, bütün zencileri bir yere toplayıp, öldürmek gerek diyebilen bir adama güvendiler. | Open Subtitles | فهؤلاء وضعوا ثقتهم بهذه القضيّة على رجل قال بأنهُ يودُ رؤية جميع الزنوج معاً ويقوم بقتلهم. |
Bu davayla ilgili tüm adli tıp çalışmalarına öncelik verilecek. | Open Subtitles | و ضع حالة أولويّة على كلّ الأمور الشرعيّة المتعلّقة بهذه القضيّة |
Görünüşe göre Bu davayla ilgilenenler sadece biz değilmişiz. | Open Subtitles | -يبدو وأنّا لسنا الوحيدين المُهتمّين بهذه القضيّة |
Kendini bu davaya bir hayli adadın. Evet. | Open Subtitles | هذا صحيح، لقد كنت مرتبط جداً بهذه القضيّة |
Bu davadaki yardımınız için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لمُساعدتكِ بهذه القضيّة. |
Yani bu olayla alakali hiçbir sey bilmiyor. | Open Subtitles | لا يتذكّر أيّ شيءٍ عن علاقته بهذه القضيّة |
bu davada gerçeklerden bayağı korkuluyor. | Open Subtitles | هنالك خوفٌ كبير من ظهور الحقيقة بهذه القضيّة. |
Onlar bu davada, bütün zencileri bir yere toplayıp, öldürmek gerek diyebilen bir adama güvendiler. | Open Subtitles | فهؤلاء وضعوا ثقتهم بهذه القضيّة على رجل قال بأنهُ يودُ رؤية جميع الزنوج معاً ويقوم بقتلهم. |
bu davada sana yatırım yapılması yüzünden. | Open Subtitles | بل بسبب كونك مهتمّ شخصيّاً بهذه القضيّة |
Kate, sence bu davada basit olan açıklama daha iyi... | Open Subtitles | كايت)، ألاتظنين أنّه بهذه القضيّة) .. المبرر الأبسط، هو الأكثر |
Jane'in bu davada ayık olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يكون (جاين) مستيقظاً بهذه القضيّة |
Jane'in bu davada ayık olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يكون (جاين) مستيقظاً بهذه القضيّة |
bu davada danışmanımız olacak. | Open Subtitles | سيكون مُستشاراً بهذه القضيّة. |
Ben hâlâ bu belgelerin ne olduğu ve Bu davayla bir alakalarının olup olmadığı konusunda ikna olmadım. | Open Subtitles | مهما كانت لها أي علاقة بهذه القضيّة. |
Bay Price, daha önce ifadenize karşılık Bu davayla ilgili bütün suçlamalara karşı savcılıktan dokunulmazlık talep ettiniz. | Open Subtitles | سيد (برايس) أقرّيتَ سابقا أنك تلقيت مقابل شهادتك حصانة ضد المتابعات القضائية في أي إتهامات تتعلق بهذه القضيّة |
Beckett, Bu davayla ilişkisi olan herkes öldü. | Open Subtitles | (بيكيت)، كلّ من له صلة بهذه القضيّة قد مات |
Lütfen şunu anla bu davaya oldukça yoğun kişisel bir ilgim var. | Open Subtitles | من فضلك تفهم أمراً لديّ مصلحة شخصية كبيرة بهذه القضيّة |
Ama bu davaya olan takıntın sana kişisel olarak büyük zarar veriyor. | Open Subtitles | لكن هوسك بهذه القضيّة كلفتك أن تأخذ الأمر شخصيًا. |
Yani bu olayla alakalı hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | لا يتذكّر أيّ شيءٍ عن علاقته بهذه القضيّة. |