Bu bilgiyi ona götürürsen, sana benim pahamca itibar kazandıracaktır. | Open Subtitles | إذا أخبرتها بهذه المعلومات فهذا يشير إلى تفضيلك لها عليّ |
Polise Bu bilgiyi verdiniz mi, efendim ? | Open Subtitles | هل أدليت بهذه المعلومات للبوليس أيها السيد |
Bu bilgiyi birilerinden almış olması gerekiyor. | Open Subtitles | كان لابد أن يأتي بهذه المعلومات من شخص اخر. |
Bu bilgiyle çok para kazanabilirsin. Adam arananlar listesinde. | Open Subtitles | بإمكانك حيازة أموال كثيرة بهذه المعلومات إنه على قائمة المطلوبين |
Bu bilgiyle Kuzey Su Kabilesi'ni yok edebiliriz. | Open Subtitles | بهذه المعلومات, نستطيع إسقاط عشيرة المياه الجنوبية, |
Bu bilgileri kendine saklamanı istiyorum. Gerçekten rahatsız edici. | Open Subtitles | أريدك أن تحتفظ بهذه المعلومات لنفسك هذا مزعج |
Bir kere bir kişinin kredi kartı bilgilerine eriştiğiniz zaman, Bu bilgi ile istediğiniz zaman online olabilir ve istediğinizi satın alabilirsiniz. | TED | ما ان تحصل معلومات بطاقة الائتمان لاناس اخرون تستطيع ان تدخل الشبكة و تشتري ما تريد بهذه المعلومات |
Eğer Başkan Suvarov öldürülür... ve Ruslar katillerine Bu bilgiyi sağladığımızı öğrenirlerse... bu savaş gerekçesi sayılır. | Open Subtitles | لو اعتيل الرئيس الروسي ,وعرف الروس من زود الارهابيين بهذه المعلومات سيعتبر هذا عملاً حربياً |
Bu bilgiyi güvendiğim için ona anlattım. | Open Subtitles | لقد أخبرته بهذه المعلومات لأني كنت أثق به |
Karen, Bu bilgiyi ben sağladım. | Open Subtitles | أنا من أتى بهذه المعلومات إليكِ، ومن قام بكل هذا |
Bu bilgiyi kendine saklamakla, diğer çocuklara haksızlık etmiş olmaz mısın? | Open Subtitles | اذا احتفظت بهذه المعلومات الى نفسك, هل انت منصف مع باقي الاولاد؟ |
Emin olana dek Bu bilgiyi sadece yedimiz bileceğiz. | Open Subtitles | لن يعرف أحد غيرنا نحن السبعة بهذه المعلومات حتى نصبح على يقين |
Bu bilgiyi nereden bulduğunuzu sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني سؤالك من أين أتيت بهذه المعلومات ؟ |
- Bana Bu bilgiyle geldiğinde bunu her iki tarafla da paylaşmanın önemli olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | عندما اتيت الي بهذه المعلومات اعتقدة انه من الأفضل مشاركة هذه المعلومه مع الطرفين |
Git/Gitme'yi Bu bilgiyle hesaplayabilmeliyiz. | Open Subtitles | سنكون قادرين على حساب نقطة تغيير المسار بهذه المعلومات. |
Bu bilgiyle en üste çıkabilirdin. | Open Subtitles | ! بإستطاعتك أن تذهب إلى القمة بهذه المعلومات |
Bu bilgiyle Oyuncu'nun ne yapacağı, onun davranış biçimine bağlı, ki bu da koku algılayıcıları ve sineğin kaçamak eylemlerini çalıştıran motorların arasındaki bağlantı bölgelerinde depolanmıştır. | TED | ما يفعله الممثل بهذه المعلومات يتوقف على القاعدة المُعرفة لديه ، التي هي مُخزنة في نقاط الوصل ، بين كاشفات الرائحة والمحركات التي تُشغل ردود الأفعال الماهرة للتصرفات . |
Elinde sadece Bu bilgiyle Hessler'ın birliğinin öncü olduğuna nasıl emin olursun? | Open Subtitles | بهذه المعلومات التي تحت تصرفنا كيف يمكنك أن تتأكد أن فيلق (هيسلر) يقبع في المقدمة؟ |
- Her ikisinide öldürebilmek için sanşımız var. - Bu bilgileri de nereden alıyorsun? | Open Subtitles | حصلنا على فرصة للحصول عليهم كلا - من أين تأتي بهذه المعلومات ؟ |
Teorik olarak Bu bilgi, nesneyi parçacık bileşenlerinden yeniden oluşturmamıza olanak tanır. | TED | ونظريًا، فإن الإحاطة علمًا بهذه المعلومات من شأنه أن يتيح لنا إعادة تكوين الجسيم مِن مكوناته الأولية. |
İnterneti Bu bilgilerle donattık. | Open Subtitles | غمرنا الويب بهذه المعلومات |
Ben de sana bilgi getirmek için arabamı haşat ettim, Quinn. | Open Subtitles | وقد حطّمت سيّارتي للتوّ لآتيكَ بهذه المعلومات يا (كوين) |