"بهويتي" - Translation from Arabic to Turkish

• kim olduğumu
• kimliğimle

Bana kim olduğumu ve yaşamaya neden devam ettiğimi hatırlatıyor.
إنه يذكّرني بهويتي ولماذا قررت البقاء حيّة

Burası birçok yönüyle bana kim olduğumu hatırlatıyor.
هذا المكان على مناحٍ كثيرة يذكرني بهويتي.

Sonuçta sırf bana kim olduğumu hatırlatmak için bir insanın ölümüne ve kanatların dünyaya ifşa olmasına göz yumuyordun.
أعني ، كُنت لتسمح بمقتل بشري وإطلاق عنان الأجنحة على العالم فقط لتُذكرني بهويتي الحقيقية

O kız kalbini kırdığında, sahte kimliğimle sana bira ısmarlarım.
لذا عندما تحطم قلبك سأشتري لك بيرة بهويتي المزيفة

Gerçekte kim olduğumu bilmezlerse işler daha kolay olur diye düşündüm.
ظننت أن جهلهم بهويتي الحقيقية سيسهل الأمور.

kim olduğumu öğrendiğinde neredeyse beni vuruyordu.
وكاد أن يطلق النار علي عندما علم بهويتي

kim olduğumu biliyorsan-- Edna burada sana abayı yakmış-- seni ele verdi.
إن كنتَ على علمٍ تامٍ بهويتي فذلكـ بسببِ "إدنا" والتي هي مغرمةٌ بكـَ في الواقع وقد زودتكـ بمعلوماتٍ عني

Benim kim olduğumu ona söylerler diye çok korkmuştum.
كنت خائفاً جداً لأعلمهم بهويتي

kim olduğumu bildiğimi hissetmeye başlıyorum.
أنا ... بدأت في الشعور للتو بهويتي الحقيقية ومن أكون مُجدداً

kim olduğumu ve şehre geleceğim zamanı nereden bildin?
ما أدراك بهويتي وموعد قدومي للمدينة؟

Charlie, eğer kim olduğumu söylemezsen beni kodese tıkacaklar.
(تشارلي)، إن لم تخبرهما بهويتي سيأخذانني إلى السجن

Sana kim olduğumu söyledi, değil mi?
أخبرك بهويتي ، صحيح ؟

- Sadece kim olduğumu hatırladım.
أُذكر نفسي بهويتي.

Kate bana kim olduğumu söyledi gerçekte kim olduğumu.
أما (كايت).. فقد أخبرتني بهويتي هويتي الحقيقية

Aslına bakılırsa artık hiçbir şeyi bilmiyorum. kim olduğumu bile zor biliyorum yani.
{\pos(190,220)} صدقًا لم أعُد أدري شيئًا، إنّي بالكاد أدري بهويتي.

Tabii ki bütün dünya senin ölümünü defalarca seyretmeden önce benim kimliğimle ilgili tüm bilgiler kaldırılacaktır.
بالطبع سأذيل كل ما يتعلق بهويتي قبل أن أرسل الفيديو ليراكم العالم تموتون مراراً