Yarın Sabah erkenden gidiyoruz. | Open Subtitles | اول شيء نقوم به في الصباح هو الرحيل من هنا |
Sabah ilk iş babamla konuşacağım. | Open Subtitles | إذن أول شيئ أقوم به في الصباح هو إخبار والدي |
Sabah toplantımız var. | Open Subtitles | لدينا اجتماع في بلاك روك أول شيء نقوم به في الصباح |
Sabah uyandığımdan gece yatana kadar aklımda hep bu soru var. | Open Subtitles | السؤال الذي أستيقظ به في الصباح وأنام معه ليلاً |
Sabah ilk işim, personele işten çıkarmalardan bahsedeceğim. | Open Subtitles | اول شيء سأقوم به في الصباح هو إبلاغ المجموعة عن أمر الفصل |
Yarın Sabah Dr. Woods'u ararım, ne yapabileceğine bakarız ama bu arada sen de ilaçlarını almalısın. | Open Subtitles | سأتصل به في الصباح لأرى إن كان بوسعه رؤيتك وبهذه الأثناء عليك أخذ أدويتك. |
Sabah bana söylediğin şey hakkında konuşmamız lazım? | Open Subtitles | يجب أن نتحدث حول ما أخبرتيني به في الصباح , حسنا ؟ |
Her Sabah kalktığında düşündüğün ilk şey malı nereden alacağın. | Open Subtitles | اول شيئ تفكري به في الصباح , وهو ماستكون اغنيتك الاولى عنه |
Sabah ne yapıyorsa artık. Şu top sandalyesini de çıkar odamdan. | Open Subtitles | إذاً أيّ شيء يقوم به في الصباح وأخرجي مقعد الكرة من هنا |
Onu bul, Sabah erkenden ara ve akşam görüşmek istediğimizi söyle. | Open Subtitles | جِدْهُ ، وإتصل به في الصباح... وسنلتقي به في المساء. |
Sen dinlen, ben Sabah yaparım. | Open Subtitles | تحتاج للراحة، سأعتني به في الصباح |
Sabah yapacağım ilk iş olacak. | Open Subtitles | سيكون أول أمر أقوم به في الصباح |
Tamam, güzel. Bu hissi Sabah hissetsen nasıl olur? | Open Subtitles | حسنا , هل تستطيع الشعور به في الصباح ؟ |
Sabah ara. | Open Subtitles | اتصلى به في الصباح |
Sorun olmaz umarım Sabah ilk iş merkeze gelin | Open Subtitles | (سأناقشك أنت والآنسة (نايلز يمكنكما القدوم لمقر الشرطة ،كأول شيء تقومان به في الصباح سيُحسب لكم ذلك |
Sabah arar ondan özür dilerim. | Open Subtitles | سأتّصل به في الصباح وأعتذر له |