"به لكنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama
        
    ama öyle olmadığını keşfettiğinizde, ona telefonla ulaşmayı denediniz. ama başaramadınız. Open Subtitles وعندما علمت أنه ليس كذلك حاولت الإتصال به لكنه لم يجيب
    İleride, şu güne bakıp güleceğiz ama bu seferki sayılmaz. Open Subtitles سوف ننظر ونتذكر ما قمنا به لكنه لا يحتسب الان
    Bana söylediğini yapmaya çalıştım, ama çok zor. Open Subtitles لقد حاولت أن أفعل ما أخبرتينى به لكنه كان صعب جدآ
    Belki burası yeri değil ama onu kurtların önüne siz atmıştınız. Open Subtitles حسناً , ربما , ليس لدي شيء أخبرك به لكنه لحقوه ذئاب
    Sonra herhangibir hayvan besleyebileceğini söyledik ama ilgilenmedi. Open Subtitles إقترحنا عليه بأن يمتلك كلباً خاصا به لكنه لم يعد مهتماً بعد ذلك
    Onunla karısı ilgileniyordu ama Gonta, savaşa katılamadığı için çok kızgındı. Open Subtitles زوجته كانت تعتني به لكنه كان غاضبا جدا من انه لا يستطيع المشاركة بالقتال
    Çağrı yapıldı ama telsize cevap vermiyor. Open Subtitles ، الارسالية تتصل به لكنه لا يجيب على جهاز ارساله جهاز ارسال؟
    Bir şeyler uydurabilirdim ama bu vakit alır. Open Subtitles الان استطيع التلاعب به لكنه يحتاج الى الوقت
    Arayıp duruyorum ama geri aramıyor. Open Subtitles استمر بالاتصال به لكنه لا يرد على اتصالاتي
    Ne konuştuğunu hatırlamıyor ama katile benzemediği için "Z" olmasına da ihtimal vermemiş. Open Subtitles لا يتذكر كيف اشتبه به لكنه يعتقد انه ليس قاتلا ولم يشتبه انه الزودياك لكنك تشتبه به؟
    Lester'ın halletmesi gereken işler var ama seninle sonra buluşacak. Open Subtitles ليستر لديه عملا ليقوم به لكنه سيقابلكى لاحقا
    Onu aramayı deneyebilirsin. ama telefonuna güçlükle cevap veriyor. Open Subtitles يمكنك أن تحاول الاتصال به لكنه نادراً ما يجيب على هاتفه
    Bak, aynı senin gibi hissettiğim, pek çok günüm oldu, ama zamanla daha iyi oluyor, senin için de öyle olabilir. Open Subtitles هناك ايام كثيرة اشعر بها بالضبط ماتشعرين به لكنه يتحسن
    Juan cep telefonuna cevap vermiyor ama. Open Subtitles أصغي، لا أنفك عن الاتصال به لكنه لا يجيب
    O zamandan beri arıyorum ama cevap vermiyor. Open Subtitles مذ ذلك الحين وأنا أحاول الاتصال به لكنه لا يجيب
    Şüphelinin kendi DNA örneği olmayabilir, ama doğru iz üzerinde olduğunu gösteriyor. Open Subtitles يمكن ألا يكون الحمض النووي للمشتبه به لكنه يوضِّح أنك تسير في الطريق الصحيح
    Henüz yok, onu aradım ama tamamen Strickland olayı ile meşgul durumda. Open Subtitles ليس بعد،اتصلت به لكنه متعمق في قضية ستريكلاند
    Bunu istediğimi düşündüğünü biliyorum ama istemiyorum. Open Subtitles لا جاي اعرف انك تظن ان هذا ما ارغب به لكنه ليس كذلك
    Yakalamaya çalıştım ama çok hızlı gidiyordu. Open Subtitles حاولت اللحاق به لكنه كان يتحرك بسرعة شديدة
    Artık Odum'un şüpheli olduğunu düşünmüyorum ama olayın tam ortasında bulunuyor. Open Subtitles وأنا لا أعتقد أن أودم هو المشتبه به لكنه محق انه في منصف كل هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more