"بوادي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Vadisi
        
    bu eski ekonomik büyüme modelinden, farklı bir anlayışa sahip olan Silikon Vadisi büyüme modelinin arkasındaki sır ne? TED ما هو السر وراء نموذج النمو الخاص بوادي السيليكون، والذي يرونه مختلفا عن نموذج النمو الاقتصادي التقليدي؟
    Ayrıca Silikon Vadisi'nden geçen 101 numaralı otoyoldan tuhaf bir şekilde ayrılmış bir topluluk. TED وهو أيضًا مجتمع يفصله بطريقة غريبة الطريق السريع 101 المار بوادي السيليكون.
    Shuumatsu Vadisi olarak bilinen yerde. Open Subtitles في المكان الذي عرف بعد ذلك بوادي النهاية
    Yanılıyorsam düzeltin ama bu, Ölüm Vadisi'nden geçeceğimiz anlamına gelmiyor mu? Open Subtitles اخبروني أن كنت مخطئا ولكن هذا يعني انه يجب علينا المرور بوادي الموت
    Stannum Latince teneke kutu demek, teneke kutu gümüş kalaydan yapılır ve Stannum Vadisi'nde de bir gümüş madeni var. Open Subtitles ستانوم يعني باللاتينيه القصدير القصدير معدن فضي وهناك منجم قصدير بوادي ستانوم
    Ölü Ayı Deresi yerine işimiz bittiğinde oraya Ölü Her Şey Vadisi diyecekler. Open Subtitles بدلاً مِن تسميته بوادي الدببة النافقه سيُطلقون عليه .وادي كُل ما هو نافق حالما نمُرُّ مِن خلاله
    Peşimi bırakmazsan, herkese Kalat Vadisi'nde neler olduğunu anlatacağım. Open Subtitles إن أتيت خلفيّ، فسأخبر "الجميع بما حدث حقاً بوادي "قلاّت
    Dinle yavrum, Esperanza Vadisi'ndeki Diablo Marketi'nin sahibini bulmanı istiyorum. Open Subtitles مرحبا، ماما، أريد منك أن تبحثي عن مالك المخزن العام "ديابلو" الواقع بوادي "اسبيرانزا".
    "Hudson Vadisi'nde Hafta Sonu Aktiviteleri" bölümünü mü inceliyordun? Open Subtitles كنت تقرأ الخط الرفيع لقسم "نشاطات لنهاية الأسبوع بوادي هادسن"؟
    Bu yüzden Ölüm Vadisi. TED ولهذا سمي بوادي الموت.
    Aslına bakarsanız yatırım sağlamanın o ilk aşamasına, o Aşama 1'e ve klinik öncesi işlere sektörde ''Ölüm Vadisi'' deniliyor çünkü ilaçlar o aşamada ölüyorlar. TED في الحقيقة, تلك المرحلة المبكرة في عملية التمويل, المرحلة 1 و ما يحدث قبل الإعتراف بالدواء, يسمى في نطاق الصناعة بوادي الموت لأن معظم الأدوية تموت خلال هذه المرحلة من الصعب جدا على معظم العقاقير أن تنجح في اجتيازها,
    Bu yüzden Ürdün'deki bir mülteci kampında ya da Dallas, Teksas'taki bir halk evinde ya da Silikon Vadisi'nde bir şirket ofisinde de olsam, kadınlar güzel ve büyülü bir şekilde toplandılar ve kadınlar için güvenliği sağlamak ve güçlendirmek için birbirlerini desteklediler ve birbirleri için bir şeyler yaptılar. TED لذا سواء أكنتُ في مخيم لاجئين بالأردن أو في مركز مجتمعي بمدينة دالاس في تكساس أو في مكتب شركة بوادي السيليكون، كانت النساء تجتمعن بطرقٍ جميلةٍ وساحرة وكنّ يبنين معًا ويدعمن بعضهن البعض بطرقٍ غيرت الحضارة لتمكين النساء وتوفير السلامة لهن.
    Bir saat sonra bir tren var, Cebrail Vadisi'ne gidebiliriz. Open Subtitles ثمةقطـارسيغـادربعد سـاعة -يمكننـا أن نتبـادل الإتصـالات بوادي (غابرييل )
    Bir fotoğrafçı, siyah-beyaz çektiği California'daki Yosemite Vadisi fotoğraflarıyla ünlüdür. Open Subtitles . انه أفضل مصور معروف للصور بالأبيض والأسود بوادي (يوسمايت) في (كاليفورنيا)
    Gabrielle'nin konvoyu Kalat Vadisi'nde saldırıya uğradığında eve dönmesine iki hafta kalmıştı. Open Subtitles كانت (غابرييل) على بعد أسبوعين من العودة إلى الوطن حينما تعرضت قافلتها "للهجوم بوادي "قلاّت
    Hayır. Ürdün Vadisi yüzünden. Open Subtitles كلا، هذا يتعلق بوادي الأردن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more