O da, yerel organ tedarik kurumuyla bağlantı kurdu, Washington Bölgesel Organ Nakli Topluluğu. | TED | وهي تواصلت مع منظمة شراء الأعضاء المحلية جمعية زرع الأعضاء الإقليمية بواشنطن |
Um, gerçekten de Washington'a telefon etmemiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد حقيقه باننا يجب ان نتصل تليفونيا بواشنطن |
Belki de Washington'u arar ve Singleton adlı bir adamla konuşurum. | Open Subtitles | ربّما سأتصل بواشنطن واتكلّم مع رجل اسمه سينجليتونع |
Gördüğünüz gibi, 27. Sokak ile Washington Sokağının köşesindeyim... geçen yılki Şeytan'ın Gecesinde çıkan büyük yangının olduğu yer. | Open Subtitles | ويمكن ان ترانى فى الزاوية بشارع 27 بواشنطن |
Senatör Kinsey'e yapılan suikastin şok dalgaları Washington'a kadar ulaştı. | Open Subtitles | إغتيال عضو مجلس الشيوخ كينزي كان خبر صاعقاً بواشنطن |
Ofisini aradım Washington'da olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لا, فقد اتصلت بمكتبه وأخبروني أنه كان بواشنطن. |
Çünkü Washington'a gittiğinde siyasetle öyle meşgul olacaksın ki yanında genel sekreterden fazlasına ihtiyaç duyacaksın. | Open Subtitles | لانك ستكون مشغول جدا تقاتل من اجل حياتك السياسيه لتحصل عليها بواشنطن وانت ستحتاج اكثر من رئيسه لهيئة الاركان لتقاتل معك |
- Washington'u arayıp olanları anlatmalıyız. - Washington'ın çoğu o salondaydı. | Open Subtitles | بعد تلك الحيلة يجب أن نتصل بواشنطن ونخبرهم بالذي يجري |
SUNUCU: Bu hafta sonu, Sağduyu Mitingi Washington D.C'deki National Mall'da gerçekleşti. | Open Subtitles | بنهاية هذا الأسبوع هنالك حدث "تجمع من أجل العقلانية" هنا بواشنطن العاصمة |
25 yaşındayken, Dünya Günü için Washington'daki devasa bir etkinliğe katılmam istenmişti. | Open Subtitles | عندما كنت بسن الـ25 أتذكر أنه تم طلبي لحضور حدث كبير بواشنطن بيوم الأرض العالمي |
Birkaç ay sonra, Washington'da bir konferansta konuşuyordum ve araştırmaların bir önceliğinin de ırkçılığın sağlığı nasıl etkilediğini kanıtlamak olduğunu söyledim. | TED | بعد بضعة أشهر، كنت متحدثًا في مؤتمر بواشنطن العاصمة، وقلت إن أحد الأولويات في البحوث هو توثيق طرق تأثير التمييز العنصري على أحوال السود. |
Aslında, Dominik Cumhuriyeti'nin başkentinde, başka bir deyişle New York, Washington Heights'de büyüdüğümü söyleyebiliriz. | TED | في الواقع ، يمكن أن تقول أنني نشأت في عاصمه الجمهوريه الدونميكيه. بشكل أخر تُعرف بواشنطن هايتس في مدينه نيويورك . |
Washington'la temas kurmalarını isteyin. | Open Subtitles | اطلب منهم الإتصال بواشنطن - حسناً يا سيدي - |
Buckholz, Washington'u arayıp Ana 1'i alarma geçirmelerini söylemen ilginç olabilir. | Open Subtitles | باكولز , من الجيد لو نتصل بواشنطن ونخبرهم بتنبيه الأم 1 - بكل سرور. |
Porter, Washington'u aradı Cevap almaya çalışıyor. | Open Subtitles | بورتر اتصل بواشنطن لكي يقوموا بإرجاعك |
Bu şeylerden birini, Washington'da gördüm. | Open Subtitles | رأيت واحد من تلك الأشياء "جالس بسيارة "بواشنطن |
Washington'a haber ver. | Open Subtitles | يجب أن نتصل بواشنطن ونجمع الضباط |
Washington'a haber ver. Kurmayları çağır. | Open Subtitles | يجب أن نتصل بواشنطن ونجمع الضباط |
Ama bir daha dışarı çıktığımızda Washington Square Parkına gitmek istiyorum. | Open Subtitles | ,لكن المرة القادمة التي نخرج فيها . أنا أريد الذهاب إلى حديقة " سكوير بارك " بواشنطن |
Courtney Washington'daki ofisinden bir kutu eşya yollamıştı, aldığım tek şey bu oldu. | Open Subtitles | لدى "كورتني" صندوق أمتعة من شقتنا القديمة بواشنطن وهذا كل ما أخذته |