Yapmak zorunda kaldığım en zor şeylerden biri, başka bir şehirde yaşayan annesini aramaktı. | TED | أحد أصعب الأشياء التي كان عليّ القيام بها هو الاتصال بوالدته التي كانت تعيشُ في مدينة أخرى. |
annesini aradı ve gerçeği anlattı, yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi | Open Subtitles | أتصل بوالدته و أخبرها الحقيقة, أنه أحتاج للمساعدة. |
Rahul annesini istediğinde onu götürmek istediler. | Open Subtitles | راهول يذكره بوالدته ولقد طلب منه مرافقته |
Evet, ölmekte olan annesine bakmak için okulunu bırakacak türde bir insan. | Open Subtitles | هو النوع من الأشخاص .. الذي يترك الجامعة .ليعتني بوالدته التي تحتضر |
Ne zaman geleceğini bilmiyordum, bu yüzden annesi onu götürdü. | Open Subtitles | لم أعلم متى ستعود إلى هنـا , فإتصلت . بوالدته لتأتى وتأخذه من هنا |
- Doğru, doğru. Elbette, şimdi de annesiyle mi ilgileneceksin? | Open Subtitles | حسناً ,حسناً ,بالطبع عليكَ أن تهتم بوالدته الآن أيضاً ؟ |
Eğer bu gece kalacaksa annesini arayıp bildirmeliyiz. | Open Subtitles | أتصل بوالدته ، وطلب منها إذا كان يستطيع البقاء ليلا |
Molly Beyaz Mike'a hep annesini hatırlatmıştır. | Open Subtitles | مولي دائما تعيد ذكريات وايت مايك بوالدته |
Molly Beyaz Mike'a hep annesini hatırlatmıştır. | Open Subtitles | مولي دائما ما تعيد إلى مايك ذكرياته بوالدته |
Bu küçük adam annesini aramak için telefonu kullanmak istiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل الصغير بحاجة إلى الهاتف للاتصال بوالدته |
annesini arayıp babanı da bir daha aramayacağına söz verirse herkes istediğini alacak mı? | Open Subtitles | أوكي أذا أتصل بوالدته وحلف الا يتصل بوالدك مجدداً هل سيكون الكل سعيد؟ |
Tamamdır. Shawn'ı görür görmez annesini aramasını söylerim. | Open Subtitles | لقد فهمتك ، سأخبر شون أن يتصل بوالدته حينما يتصل بى |
Mazeretini kontrol etmek için annesini arasana. | Open Subtitles | لماذا لا تتصلين بوالدته لتتفحصي حجة غيابه |
çünkü ona annesini hatırlatıyor. | Open Subtitles | ،و هو لا يسّتمني .لأن الأمر يذكره بوالدته |
annesine nasıl ulaşabileceğimizi biliyor musunuz? | Open Subtitles | ألديك أي فكرة أين نكون قادرين على الإتصال بوالدته ؟ |
Babasıyla birlikte yaşıyor ve ölmüş annesine aşırı bağlı ve... | Open Subtitles | إنه يعيش مع والده ... كما أنه مهووس بوالدته المتوفية |
annesine sürtük diyeceğim sonra da onu iteceğim. Aa doğru ya. | Open Subtitles | سوف اتصل بوالدته وادعوها بالعاهرة واقوم برميها |
annesi yaşlandığında ona bakmak. | Open Subtitles | ان يعتني بوالدته وهي مسنة. هل اخبرك بهذا ؟ |
Umarım annesi hakkında düşünceleri ile ilgili bir karar vereceği zaman beni savunacağına dair sana güvenebilirim. | Open Subtitles | آمل حين يكون النزاع عن رأيه بوالدته أن تدافعي عني. |
Ama ona bir iyilik yapıp aynı annesi gibi boğazını kesmeliydin. | Open Subtitles | لقد كان عليك أن تسدي له معروفً و تَنْحَرُهُ كما فعلت بوالدته |
Oğlumuz güzel ve yetenekli annesiyle gurur duyacak. | Open Subtitles | ولدنا سيفخر جداً بوالدته الجميلة والموهوبة |
Rüyaları annesiyle olan ilişkisini yansıtıyor. | Open Subtitles | أن الأحلام التي راودته ... هي إنعكاس لعلاقته بوالدته |