Artık çıktığıma göre, bunu kendime görev bileceğim yüzüne bunu yapan herifi halledeceğim. | Open Subtitles | والان بعدما خرجت سأجعله من شأني للنيل من الشباب الذين فعلوا هذا بوجهك |
Bu yüzden bağışıklık sistemin bir işe yaramıyor, ...yüzüne biri hapşırsa hasta oluyorsun. | Open Subtitles | لذا فأنت مريض لأن جهازك المناعي كله متعطل و هناك من عطس بوجهك |
Tamam. Üstüne güzel bir şeyler giy. Eğer edepli davranmazsan bıçağı yüzüne saplarım. | Open Subtitles | البس، و ارتد شيء جميل إذا لم تكن مؤدباً على العشاء سأطعنك بوجهك |
Adamım, sana yumruklardan korun dedim ama Yüzünü siper ederek değil. | Open Subtitles | عزيزى , لقد علمتك كيف تصد لكمه , لكن ليس بوجهك. |
Günümü mahvedecek tek şey suratına bir saniye daha bakmak olacak. | Open Subtitles | لأن الشيء الوحيد الذي سيفسد يومي هو النظر بوجهك ثانيةً أخرى |
Bu da işimizi görmezse, iri farelerin nefesini yüzünde hissedene kadar birkaç saat kalacağın karanlık, soğuk bir hücre var. | Open Subtitles | ,ولو لم يكن هذا كافيا هناك أيضا خزانه مظلمه وبارده حيث ستجلس بها لساعات الى أن تأتى الفئران وتتبول بوجهك |
Sanal gerçekliğin keyfini çıkarıyordum. Sen de gerçek yüzünle mahvettin. | Open Subtitles | كنت أستمتع ببعض الواقع الافتراضي، ولكنك أفسدت الأمر بوجهك الحقيقي |
Başına ağrılar giriyor, yüzün tuhaf şekiller alıyor. | Open Subtitles | يحدث عندك هذا الصداع ثم تنتابك تلك الأشياء بوجهك |
Ve ben açık sözlü olup yüzüne karşı söyleyeyim dedim. | Open Subtitles | و كما ظننت ينبغي أن اكون مباشرة و أخبرك بوجهك. |
yüzüne bakıyor olacaklarından silah hala elinde sanacaklar. | Open Subtitles | سيظن الجميع أنة لا زال معك لانهم سيحدقون بوجهك يا مايك |
Arkandan bıçak saplarken yüzüne çok güzel gülebiliyor. | Open Subtitles | إنّه يتملّق بوجهك بينما يطعنك بسكّين من الخلف |
Herkesin yüzüne de bir havlu sarardı ve mekik çekmeye gittiğimizde- ...havluyu yüzünümden çekerdi ve biz de yüzümüzü onun kıçına koymak zorunda kalırdık. | Open Subtitles | ,لكنه يضع مِنشفة على وجهك وكلما أردت أن تقوم بالثني يسحب المنشفة عنك وتتفاجأ بوجهك في مؤخرته |
Hey kardeş! yüzüne güldük diye şımarma! | Open Subtitles | عزيزي، لا تفرح كثيرا حينما نبتسم بوجهك مدة خمس دقائق |
Bu yüzden bağışıklık sistemin bir işe yaramıyor, ...yüzüne biri hapşırsa hasta oluyorsun. | Open Subtitles | و تطورت لمرض الأيدز لذا فأنت مريض لأن جهازك المناعي كله متعطل و هناك من عطس بوجهك |
Dikkat et de Yüzünü yumruklamayayım sonra barbarlara ve Türk'lere oyun sahneleyemezsin! | Open Subtitles | إنتبه حتى لا أضربك بوجهك فلا تستطيع إداء دورك في الاتراك وآكلي لحوم البشر |
Erkeğe benziyorsun. Sakın Yüzünü boyamaya kalkışma! | Open Subtitles | انتي تشبهين الرجال لا تضعين اية مساحيق بوجهك حتى |
Hayır, senin suratına çarpmış. Sana güvenmiyor. | Open Subtitles | لا ، لقد أعاده مرة أخرى بوجهك انه لا يثق بك |
Kapıların sürekli suratına kapanması nasıldır bilirim. | Open Subtitles | أعلم قليلاً كيف يكون الأمر أن تجد جميع الأبواب مُوصدة بوجهك. |
Ben senin yüzünde en ufak bir reaksiyon göremiyorum Neşe demiyorum, sadece herhangi bir şey | Open Subtitles | ولا أرى بوجهك أي تعبير لا أقول بهجة، لكن أي شيء |
Saçınla uğraşabilir yüzünle burnunla hatta babmın restoranı ile bile. | Open Subtitles | بأنفك بوجهك وحتى أن تعبثي بمطعم والدي ولكن معي فهذا قد انتهى |
Yüzünü görmek her zaman güzel, kendi yüzün olmasa bile. | Open Subtitles | يسعدني دومًا رؤية وجهك رغم أنه ليس بوجهك |
- Kaybol gözümden, yoksa suratını çizmelerimle parlatırım, bok herif! | Open Subtitles | ابتعد عني قبل ان ألمع حذائي بوجهك ايها السمين القذر, اذهب |
Sandalyenizde doğruldunuz ve soruya cevap verirken yüzünüze dokundunuz. Bunlar yalancılık işaretleridir. | Open Subtitles | انتقلتَ للكرسي وتلمس بوجهك حين أجبت عن السؤال كلاهما يدل على التضليل |
Geldiğim zaman da seni soyunmuş bir şekilde yüz üstü yatıp götünü havaya dikmiş bir hâlde görmek istiyorum. | Open Subtitles | عند عودتي، أريد رؤيتك عارياً، مستلقي بوجهك قُبالة الأرض ومؤخرتك عالياً |
Oraya öylece giremezsin suratın tanınıyor. | Open Subtitles | لا يمكنكِ الدخول هناك، بوجهك الذي يسهل تمييزه لديهم. |
Aniden bana, her yerinde çirkin suratının olduğu profilinle bir mesaj yolluyor. | Open Subtitles | و كانت ترسل لي رسائل بوجهك القبيح على صفحتها الخاصّة |
Geçen haftaki toplantıya oyun suratınla geldin. Skora baktın. | Open Subtitles | جِئتَ إلى اجتماع الأسبوع الماضي بوجهك اللعوب تبحث عن الفتيات |
Eğer başka bir soru sorarsan, Yüzündeki bütün kemikleri kırarım. | Open Subtitles | اطرح سؤالاً آخر وسأحطم كلّ عظمة بوجهك |