"بوجهك" - Translation from Arabic to Turkish

    • yüzüne
        
    • Yüzünü
        
    • suratına
        
    • yüzünde
        
    • yüzünle
        
    • yüzün
        
    • suratını
        
    • yüzünüze
        
    • yüz
        
    • suratın
        
    • suratının
        
    • suratınla
        
    • Yüzündeki
        
    Artık çıktığıma göre, bunu kendime görev bileceğim yüzüne bunu yapan herifi halledeceğim. Open Subtitles والان بعدما خرجت سأجعله من شأني للنيل من الشباب الذين فعلوا هذا بوجهك
    Bu yüzden bağışıklık sistemin bir işe yaramıyor, ...yüzüne biri hapşırsa hasta oluyorsun. Open Subtitles لذا فأنت مريض لأن جهازك المناعي كله متعطل و هناك من عطس بوجهك
    Tamam. Üstüne güzel bir şeyler giy. Eğer edepli davranmazsan bıçağı yüzüne saplarım. Open Subtitles البس، و ارتد شيء جميل إذا لم تكن مؤدباً على العشاء سأطعنك بوجهك
    Adamım, sana yumruklardan korun dedim ama Yüzünü siper ederek değil. Open Subtitles عزيزى , لقد علمتك كيف تصد لكمه , لكن ليس بوجهك.
    Günümü mahvedecek tek şey suratına bir saniye daha bakmak olacak. Open Subtitles لأن الشيء الوحيد الذي سيفسد يومي هو النظر بوجهك ثانيةً أخرى
    Bu da işimizi görmezse, iri farelerin nefesini yüzünde hissedene kadar birkaç saat kalacağın karanlık, soğuk bir hücre var. Open Subtitles ,ولو لم يكن هذا كافيا هناك أيضا خزانه مظلمه وبارده حيث ستجلس بها لساعات الى أن تأتى الفئران وتتبول بوجهك
    Sanal gerçekliğin keyfini çıkarıyordum. Sen de gerçek yüzünle mahvettin. Open Subtitles كنت أستمتع ببعض الواقع الافتراضي، ولكنك أفسدت الأمر بوجهك الحقيقي
    Başına ağrılar giriyor, yüzün tuhaf şekiller alıyor. Open Subtitles يحدث عندك هذا الصداع ثم تنتابك تلك الأشياء بوجهك
    Ve ben açık sözlü olup yüzüne karşı söyleyeyim dedim. Open Subtitles و كما ظننت ينبغي أن اكون مباشرة و أخبرك بوجهك.
    yüzüne bakıyor olacaklarından silah hala elinde sanacaklar. Open Subtitles سيظن الجميع أنة لا زال معك لانهم سيحدقون بوجهك يا مايك
    Arkandan bıçak saplarken yüzüne çok güzel gülebiliyor. Open Subtitles إنّه يتملّق بوجهك بينما يطعنك بسكّين من الخلف
    Herkesin yüzüne de bir havlu sarardı ve mekik çekmeye gittiğimizde- ...havluyu yüzünümden çekerdi ve biz de yüzümüzü onun kıçına koymak zorunda kalırdık. Open Subtitles ,لكنه يضع مِنشفة على وجهك وكلما أردت أن تقوم بالثني يسحب المنشفة عنك وتتفاجأ بوجهك في مؤخرته
    Hey kardeş! yüzüne güldük diye şımarma! Open Subtitles عزيزي، لا تفرح كثيرا حينما نبتسم بوجهك مدة خمس دقائق
    Bu yüzden bağışıklık sistemin bir işe yaramıyor, ...yüzüne biri hapşırsa hasta oluyorsun. Open Subtitles و تطورت لمرض الأيدز لذا فأنت مريض لأن جهازك المناعي كله متعطل و هناك من عطس بوجهك
    Dikkat et de Yüzünü yumruklamayayım sonra barbarlara ve Türk'lere oyun sahneleyemezsin! Open Subtitles إنتبه حتى لا أضربك بوجهك فلا تستطيع إداء دورك في الاتراك وآكلي لحوم البشر
    Erkeğe benziyorsun. Sakın Yüzünü boyamaya kalkışma! Open Subtitles انتي تشبهين الرجال لا تضعين اية مساحيق بوجهك حتى
    Hayır, senin suratına çarpmış. Sana güvenmiyor. Open Subtitles لا ، لقد أعاده مرة أخرى بوجهك انه لا يثق بك
    Kapıların sürekli suratına kapanması nasıldır bilirim. Open Subtitles أعلم قليلاً كيف يكون الأمر أن تجد جميع الأبواب مُوصدة بوجهك.
    Ben senin yüzünde en ufak bir reaksiyon göremiyorum Neşe demiyorum, sadece herhangi bir şey Open Subtitles ولا أرى بوجهك أي تعبير لا أقول بهجة، لكن أي شيء
    Saçınla uğraşabilir yüzünle burnunla hatta babmın restoranı ile bile. Open Subtitles بأنفك بوجهك وحتى أن تعبثي بمطعم والدي ولكن معي فهذا قد انتهى
    Yüzünü görmek her zaman güzel, kendi yüzün olmasa bile. Open Subtitles يسعدني دومًا رؤية وجهك رغم أنه ليس بوجهك
    - Kaybol gözümden, yoksa suratını çizmelerimle parlatırım, bok herif! Open Subtitles ابتعد عني قبل ان ألمع حذائي بوجهك ايها السمين القذر, اذهب
    Sandalyenizde doğruldunuz ve soruya cevap verirken yüzünüze dokundunuz. Bunlar yalancılık işaretleridir. Open Subtitles انتقلتَ للكرسي وتلمس بوجهك حين أجبت عن السؤال كلاهما يدل على التضليل
    Geldiğim zaman da seni soyunmuş bir şekilde yüz üstü yatıp götünü havaya dikmiş bir hâlde görmek istiyorum. Open Subtitles عند عودتي، أريد رؤيتك عارياً، مستلقي بوجهك قُبالة الأرض ومؤخرتك عالياً
    Oraya öylece giremezsin suratın tanınıyor. Open Subtitles لا يمكنكِ الدخول هناك، بوجهك الذي يسهل تمييزه لديهم.
    Aniden bana, her yerinde çirkin suratının olduğu profilinle bir mesaj yolluyor. Open Subtitles و كانت ترسل لي رسائل بوجهك القبيح على صفحتها الخاصّة
    Geçen haftaki toplantıya oyun suratınla geldin. Skora baktın. Open Subtitles جِئتَ إلى اجتماع الأسبوع الماضي بوجهك اللعوب تبحث عن الفتيات
    Eğer başka bir soru sorarsan, Yüzündeki bütün kemikleri kırarım. Open Subtitles اطرح سؤالاً آخر وسأحطم كلّ عظمة بوجهك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more