Evet ve hayvanlar orada olduklarını bile bilmeyecek. Çok az etkileşim. | Open Subtitles | نعم , و لن تدرى الحيوانات بوجودهم تأثيرهم سيكون قليل للغاية |
Bazıları şu anda aramızda olduklarını ve farkında bile olmadığımızı düşünüyor. | Open Subtitles | بعض الناس تعتقد انهم هنا حقاً ونحن لا نعلم بوجودهم |
varlıklarını bile bilmiyorum ve şimdi hedefleri miyim? | Open Subtitles | لم أكن أعلم بوجودهم , و الآن أصبحتُ هدفاً لديهم ؟ |
Ben onlara şüphe Tüm yıl varlıklarını şüpheliydi. | Open Subtitles | وقد شككتُ بهم طوال تلك السنوات شككتُ بوجودهم |
Pek çok kişinin varlığını bile bilmediği bir grup hakkında çok bilgin var. | Open Subtitles | حسناً، هذا رأي صارم للغاية عن مجموعة أغلب الأشخاص لا يعرفون حتى بوجودهم. |
Tabii ki birçok insan zaten burada olduklarına inanıyor. | Open Subtitles | بالتأكيد , بعض الناس يؤمنون . بوجودهم هنا |
Ölüm döşeğinde sana ve Yvette'e onların varlığından bahsetti. | Open Subtitles | وقد أخبرك وأخبر إيفيت بوجودهم على فراش موته |
Yani 20 dakika öncesine kadar varlıklarından haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أعلم بوجودهم إلا منذ 20 دقيقة |
Üvey baban, onların dünyada var olduklarını hiç kimse bilmiyorken direnişi başlatan kişiydi. | Open Subtitles | أسّس زوج والدتك مقاومة ضد "الزائرين" قبل أن يعرف أي أحد بوجودهم هنا |
Orada olduklarını bildiğini ve onlardan korkmadığını bilsinler diye. | Open Subtitles | حتى يعرفوا أنكِ تعلمين بوجودهم وأنكِ لستِ خائفه منهم |
O kadar uzun süredir o yaralarla yaşıyorsunuz ki artık orada olduklarını bile unuttunuz. | Open Subtitles | لقد عشتِ معهم لوقتاً طويلاً، حتى أنكِ لا تعلمين بوجودهم بعد الآن. |
- Cylonlar burada olduklarını bilmiyor bile olabilir. | Open Subtitles | ربما لن يعرف السيلون بوجودهم هنا أصلاً |
Pek değilim, burada olduklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | ليس في الواقع , لم أعرف بوجودهم |
Burada olduklarını biliyor, burada olmalarını istiyor. | Open Subtitles | أنه يعلم بوجودهم هو يريدهم هنا |
Ama görünmez yapın onları. Kimse varlıklarını hissedemez. | Open Subtitles | لكن إجعلهم خفيين، لا يجب أن يشعر أحد بوجودهم. |
Ama gerçekçi olursak, bu çok zaman alacaktır. Daha varlıklarını yeni öğrendik. | Open Subtitles | -لكن بواقعيّة، سيستغرقُ ذلك وقتاً، فقد علمنا للتّو بوجودهم |
Peki, sanrı değiller, iyisi mi onların varlığını umursamayalım. | Open Subtitles | حسنا، لنتظاهر أننا لا نهتم بوجودهم |
Birinci önceliğimiz onların varlığını halktan gizlemek. | Open Subtitles | -الأولوية هي إبقاء العامة جاهلين بوجودهم -الناس هنا يستحقون أن يعرفوا |
Onun varlığını hissetmekteyiz. | Open Subtitles | لقد شعرنا بوجودهم |
Evet ama gerçek olduklarına inanmıyordum. | Open Subtitles | نعم, لكنني لا أؤمن بوجودهم |
Var olduklarına inanmıyor gibisin. | Open Subtitles | يبدو أنك لا تؤمنين بوجودهم. |
Tüm bildiğim onlar devletin bir parçası, ...ama o kadar gizliler ki ...devletin büyük kısmı onların varlığından haberdar değil. | Open Subtitles | وكل ما اعرفه أنهم جزء من الحكومة ولكنه جزء في غاية السرية وغالبا الحكومة.. لا تعرف بوجودهم |