"بودن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Boden
        
    • Bowden
        
    • Bodden
        
    • Bodine
        
    Burası balıkçı teknesi Hannah Boden Andrea Gail için tehlike işareti veriyorum. Open Subtitles هنا الصيّادة فاسيل هانا بودن أطلب المساعدة لـ لمركب السيف , اندريا غيل
    Ben Amir Boden, iki tane daha ambulans ve bir helikopter istiyorum. Open Subtitles هنا الرئيس بودن , سأحتاج لعربتي إسعاف إضافيتين
    Boden, hedefine doğru giden bir füze gibi ringe çıkıyor ve Chicago Polis Departmanı'ndan Yüzbaşı Olmstead'in karşısına çıkıyor. Open Subtitles بودن يبدو مثل الصاروخ الذي يتبع الحرارة بنيته ضرب الكابتن أولمستد من قسم شرطة شيكاغو.
    Bay Bowden'in iğrenç ve korkak tehdidini yerine getirdiğini görebilirsiniz. Open Subtitles كيف أن السيد بودن قد نفذ بالفعل تهديده هذا ببشاعة
    Buraya gelirken benimle buluşmanı ve Boden'ın ve babanın isteklerine saygı duymanı istiyorum. Open Subtitles لذا سأحتاج أن الاقيك هنا و أن تحترمي بودن و رغبات والدك
    Kendi adamı bile içeriye girip kardeşimi kurtarmak istedi ama olay yerindeki amir, Wallace Boden, hayır dedi. Open Subtitles و إنقاذ حياة أخي لكن الرئيس في المقطع والاس بودن , قال لا
    Amir Boden yapması gerekeni yaptı. Open Subtitles الرئيس بودن إتخذ القرار الذي توجب إتخاذه
    İtfaiye amiri Boden konuşuyor. 1140 Kuzey Hamlin'deyim. Open Subtitles هذا رئيس الفرقة بودن في موقع الحريق 1140 شمال هاملين.
    Ajan Boden, Fordham'ı izleyen ekipten sorumluydunuz. Open Subtitles أيها العميل بودن كنت مسؤولا عن وحدة مراقبة تتبع فوردهام
    En kısa zamanda Özel Ajan Boden'la görüşmenizi öneriyorum. Open Subtitles لذا أنصحكم بالتحدث مع العميل بودن بأسرع وقت ممكن
    Eğer Boden biliyorsa alanın o olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles وان كان بودن يعلم ليس لي إلا أن أظن أنه هو من أخذهم
    Diyorsunuz ki bu adam, Boden, Openshaw'a karşı tek kanıtı çaldı. Open Subtitles تقولان أن هذا الرجل بودن سرق الدليل الوحيد الذي يدين أوبنشو ليساعده
    Boden Openshaw'ın kurtulmasına yardım edip neden birkaç ay sonra onu öldürsün ki? Open Subtitles لماذا ساعد بودن أوبنشو لينجو بجريمته ويقتله بعدها بأشهر؟
    Boden atık tesisinde birine rüşvet verip milyonlarca dolar kazanma fırsatı gördü. Open Subtitles بودن رآها فرصة لكسب الملايين ببساطة أن يدفع لعامل منشأة النفايات
    Sen de hastayım diye gelmeyeceksen Boden'a haber ver hemen. Open Subtitles حتى إذا كنت حصلت على استدعاء المرضى، والسماح بودن نعرف في اسرع وقت ممكن.
    Andrea Gail! Burası Hannah Boden! Open Subtitles اندريا غيل اندريا غيل هنا هانا بودن
    - Buraya Haziran'da gelmişti. Boden'ın maçı 10 dakikaya başlıyor. Open Subtitles بودن علي وشك القتال بغضون عشر دقائق
    Bay Heller, Broadbent ve Denmeyer'den Sam Bowden. Open Subtitles سيد هيللر ، أنا سام بودن من برودبنت و دينمير
    Üzgünüm Bay Bowden. Bu görüşmeye devam edemem. Open Subtitles أنا أسف يا سيد بودن لكني لا يمكن أن أكمل تلك المكالمة
    Sorun bu değil. Samuel Bowden için bazı önemli evraklar getirdim. Open Subtitles ليس الأمر هكذا ، إلا أن معي بعض الأوراق التي تهم السيد سام بودن
    En yakın arkadaşıyla onu aldattığından bihaber, Sheila Bodden'le. Open Subtitles حتى أنها لا تعلم أنه خانها مع صديقتها العزيزة شيلا بودن
    Bu tartışmaya açık analizler için teşekkürler Bay Bodine. Open Subtitles شكرا لك على ذلك التحليل سيد بودن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more