Deli olmadığım sürece, onu yoldan çıkartmak için yola bir şeyler koydu. | Open Subtitles | ستقولي بأني مجنون، لقد قام بوضع شيء على الطريق لجعلها تنحرف عنه |
Arka kapağa bunu koyarak, neden burada olduğuna dair açıklamanızı istiyorlar. | Open Subtitles | بوضع هذه على الغطاء و خلفه يريدون التوضيح لماذا هذه هنا |
Oraya bir gemi koyup bir çeşit kilit tüneli mi kuracaksınız? | Open Subtitles | سنقوم بوضع سفينة بالخارج هناك ونقوم بنوعاً من الرسو الأمِن ؟ |
Bu cüppeyi sandığınıza kim koymuş olabilir, fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل لديك أى فكرة عن من قد يقوم بوضع هذا الثوب فى درج ملابسك ؟ |
Kahretsin. Seni zor durumda bırakmaya çalışmıyorum. Aranıza girmek istemem. | Open Subtitles | , لم احاول ان اقوم بوضع حد هنا ..لم احاول ان امنع ما كان بينكم |
Ama dondurmayı o adamın dediği yere mi koydun? | Open Subtitles | لكنك قمت بوضع المثلجات بالمكان الذي أخبرك الرجل عنه؟ |
Üste düşük yoğunluklu sıvı metali koydum, alta yüksek yoğunluklu metali ve araya ergimiş tuzu koydum. | TED | قمت بوضع معدن سائل منخفض الكثافة في الأعلى، و وضعت معدن سائل مرتفع الكثافة في الأسفل، و الملح المذاب بينهما. |
Kapıda parmak izi bırakma, bardağı da bulaşık makinesine koy. | Open Subtitles | فقط لا تضع بصماتك على الباب وقُم بوضع الكؤوس في غساله الاطباق |
Şimdi, elinizi kendi kalbinizin üzerine koyun ve ritmik atışını hissedin. | TED | لذا قم بوضع يدك على قلبك واشعر بنبضه المتناغم. |
Şu anda kum torbalarına koymak için toprağı kazıyor olmalılar. | Open Subtitles | في هذا الوقت لابد انهم حفروا الخنادق وبدأوا بوضع اكياس الرمل |
Beşinci Cadde, 421 Numarada muhtemel bir sinyal 41 durumu. | Open Subtitles | لديناإشارةمحتملةواحد ... وأربعين بوضع نشاط في 421 الشارع الخامس الجنوبي |
Sen bütün kuralları koyuyorsun ve kimse bir şey söyleyemiyor. | Open Subtitles | أنت تقوم بوضع القواعد ولا يمكن لشخص آخر ان يقوم بالوظائف |
Ve böylece herbirinin içine 1 tane daha element yerleştirdim. | TED | وهكذا، قمت بوضع عنصر إضافى داخل كل منها. |
- Bir gözüme bir kaşık diğer gözüme bir kaşık koydu. | Open Subtitles | لقد قام بوضع العازل بالعين الأولى و العازل في العين الأخرى |
Ve o ellerini bacaklarıma koydu ve bende direksyonu aldım. | Open Subtitles | ومن ثم قام بوضع يده على ساقي قتشبثت بعجلة القيادة |
Bir nokta, oraya bir kus koydu, ve butun havayi disari pompaladi, ve kus oldu. Ve o "hmmm..." dedi | TED | أمر واحد، لقد قام بوضع طائر هنالك، ثم أفرغه من الهواء، فمات الطائر. وهكذا قال، همم |
Güzel eşyalarımın arasına profesyonel bir hırsız koyarak test etmek istemiyorum ama. | Open Subtitles | لست مستعدّ لإختباره بوضع لصّ المحترف في بيت مليئ بكل أشيائي الثمينة |
Herkes elini altına koyup kuyruk kemiğini hissedebilir mi? | TED | هلا قام الجميع بوضع اياديهم اسفل منهم وتحسس عظمة المؤخرة. |
Evini, ev değişim sitesine koymuş, ben de buldum. | Open Subtitles | عندما قامت بوضع هذا الكوخ في موقع قائمة تبادل المنازل |
Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Savaşacak durumda değiliz, efendim. | Open Subtitles | لا يوجد شيء نستطيع فعله لسنا بوضع الإستعداد للقتال |
Tarağına başkasının saçını mı koydun? | Open Subtitles | هل قُمتِ بوضع شعَر شخص آخَر في الفُرشاة؟ |
Sonra üzerine biraz tipografi koydum. | TED | ثم قمت فقط بوضع بعض المواد الطباعية فيه. |
Eğer bir şey bulursan köşeye koy, tamam mı? | Open Subtitles | إن وجدت شيئا، فقط قم بوضع في الزاويه، حسنا؟ |
Yanınızdakinin nabzını ölçmek için işaret ve orta parmaklarınızı bileklerine koyun. | Open Subtitles | من أجل أن تقيسوا نبض الشخص الذي إلى جواركم تقومون بوضع السبابة الإصبع الوسطى على المعصم |
Joy ve babası çocukları alış-verişe götürmüşken, bisikletleri gizlice karavana koymak için mükemmel bir zamandı. | Open Subtitles | جوي ووالدها أَخذا الأولاد إلى مركزِ التسوّق لذلك كان هذا أفضل وقت للقيام بوضع دراجاتهم الجديدة بتسلل في المقطورة |
durumu o kadar ciddi değil, ...ama sanırım kolay kolay eski sağlığına kavuşamaz. | Open Subtitles | هي ليست بوضع خطر. لكني أظن اننا يمكننا ان نكون قادرين للوصول للمكان الذي اتى لها منه. |
Ayağımı kaldırdığımda ayağını altına koyuyorsun. | Open Subtitles | هذا غير صحيح ، فأنت لا تنفكين بوضع قدمك تحت قدمي عندما ارفعها |
Harici bir kalp pili yerleştirdim fakat işe yaramıyor. | Open Subtitles | قمت بوضع محدد سرعة خارجي لكنني لا أحصل على استجابه |
Evet, oyunumuz sona erdi galiba. Rica etsem, ıstakamı yerine koyar mısınız? | Open Subtitles | .أعتقد أن هذه هي نهاية لعبتنا أرجوا الإهتمام بوضع عصاي مكانها ؟ |
Bana sorarsan, artık elini taşın altına koyma vaktin geldi. | Open Subtitles | و لو سألتني فسأنصحك بوضع حذائك الفاخر فوق بعض الرقاب |