Şey, normal ordu bana sivil hayatımdaki işimi hatırlattı. | Open Subtitles | سيدي , الجيش النظامى نوعاً ما يذكرنى بوظيفتى فى الحياة المدنية |
Eğer işimi yapmak istiyosan, söylemen yeterli. Eve giderim. | Open Subtitles | إن كنت تريد الإضطلاع بوظيفتى فقط أعلمنى و سأذهب إلى البيت |
Fedakârlıklar olabileceğini biliyordum, ama asla patronlarımın benden işimi kaybetmek istemiyorsam, babamın ölmesine izin vermemi isteyeceklerini düşünmemiştim. | Open Subtitles | كنت اعرف ان هناك تضحيات ولكنى لم افكر ابدا ان رؤسائى سيخبرونى اذا كنت اريد الاحتفاظ بوظيفتى لابد ان يموت والدى |
Hanımefendi, işimi yapmama izin vermezseniz, sizi buradan götürmesi için bir memur çağırmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سيدتى, إذا لم تتركينى اقوم بوظيفتى,انا سوف آتى بالجهات الرسمية ليبعدوكِ. |
Ve eğer bunu her dakika hissetmiyorsan işimi doğru yapmıyorum demektir ve bunun içi gerçekten ama gerçekten... | Open Subtitles | و اذا لم تشعر بذلك كل دقيقة اذا فأنا لست أقوم بوظيفتى بالشكل المثالى و لهذا أنا حقا , حقا |
Dinle Bauer. Benden işimi riske atmamı, belki hapse girmemi istiyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، استمع لي يا "باور" ، انت تطالبنى بالمخاطره بوظيفتى و ربما ادخل السجن ايضاً |
Diğer işimi aramam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أقوم بالإتصال بوظيفتى الأخرى |
Yeni işimi tebrik eden altı kişi var. | Open Subtitles | سته تشجيعات للاحتفال بوظيفتى الجديده |
Bırak da işimi yapayım. | Open Subtitles | كلير,اريد ان اقوم بوظيفتى |