"بوظيفتين" - Translation from Arabic to Turkish

    • iki işte
        
    • iki işim
        
    • işte birden
        
    Ama okulu bitirebileyim diye iki işte birden çalışacak kadar değer veriyordu bana. Open Subtitles لكنه يهتم بي كفايه لدرجة أنه عمل بوظيفتين لكي أستطبع التخرج من الكليه
    İki işte çalıştığımı söyledi. Open Subtitles لقد قال بأنه كان يعمل بوظيفتين و أليس كذلك؟
    Bekar anne, garson. İki işte çalışıyor. 10 bin dolar borcu var. Open Subtitles أم عزباء, نادلة, تعمل بوظيفتين, مديونة بـ10 الالآف دولار
    Bu spora adım attığımda, onun aksine iki işte birden çalışıyordum. Open Subtitles عندما قدمتُ لهذه الرياضة كنتُ أعمل بوظيفتين ، على عكسه
    Yani benim iki işim olacak. Open Subtitles إذن سأحظى بوظيفتين.
    Sırf kiramı ödemek için iki işte birden çalışmak zorundaydım. Senin bebeğin sonuçta. Open Subtitles وتوجب عليّ أن أتلاعب بوظيفتين أخرتين فقط لدفع الإيجار.
    Ama geçimimizi sağlamak için iki işte birden çalışıyorum ve 20:00'a kadar evde değildim, geldiğimde gitmişti. Open Subtitles لكن أعمل بوظيفتين لإبقائنا مُكتفين مادياً، وكانت قد غادرت عندما عُدت الساعة الثامنة.
    -Erkek arkadaşı. İki işte birden çalışıyor. Onlara destek olmak istiyor ama bu zor olacak. Open Subtitles إنه عشيقها، إنه يعمل بوظيفتين ليقوم بمساندتهم.
    İki işte çalışıyorum ve şu an rahatlamam ve kendime zaman ayırmam için çok önemli. Open Subtitles بما أني أقوم بوظيفتين الآن من المهم لي أن أستريح وأحظى بوقت مع نفسي
    Çok tatlısın ama iki işte çalışıyorum, biriyle çıkmaya vaktim yok. Open Subtitles أعتقد أنك لطيف جدًا أعمل بوظيفتين وليس لديّ وقت للمواعدة
    İki işte çalışıyor neredeyse benim kadar meşgul. Open Subtitles يعمل بوظيفتين أنه بالكاد مشغول مثلي
    O geri kafalı dediğiniz insan, siz kuş sütleriyle beslenip fildişi kulenizde hizmetçi kızları bir bir götürürken hayatı boyunca iki işte birden çalışmak zorundaydı. Open Subtitles عاشقة الوحل هذه كانت تقوم بوظيفتين طيلة حياتها، بينما كنت تأكل بملعقة فضية، ومجموعة جاريات تحيط بك في برجك العاجي!
    Belki iki işte birden çalıştığım içindir. Open Subtitles -ربّما لأنّني كنتُ أعمل بوظيفتين لإعالتنا
    Annem, iki yakamızı bir araya getirmek için iki işte çalışırdı. Open Subtitles و عملت أمي بوظيفتين لتوفر لقمة العيش
    Demek istediğim sen iki işte birden çalışıyorsun değil mi? Open Subtitles اقصد انت تعملين بوظيفتين, صحيح؟
    İyi ki iki işte çalışıyorum o zaman. Open Subtitles حسنًا، أمر جيّد أنّي أعمل بوظيفتين.
    Amy'i okula yazdırıp, faturaları ödeyebilmek için iki işte çalıştı. Open Subtitles ووضعت (إيمي) في المدرسة، وعملت بوظيفتين حتى تتمكن من دفع الفواتير
    Hayır hayır, onu annem iki işte çalışarak yaptı. Open Subtitles -لا ، ذلك ما فعلته أمي بعملها بوظيفتين
    Becca'nın babası iki işte birden çalışıyormuş ve işini kaybetmeyi de göze alamazmış. Open Subtitles والد (بيكا) يعمل بوظيفتين , و لا يستطيع تحمّل خسارة أيّاً من تلك الوظيفتين
    Benim iki işim var. Open Subtitles أنا اقوم بوظيفتين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more