| Verdiğiniz sözü bir kere daha tutmayı başaramazsanız birini daha öldürürüm. | Open Subtitles | أن فشلت في الإيفاء بوعودك مرة أخرى سوف أقتل مجددا |
| Verdiğin sözü tutup tutmayacağını görmek istedim. | Open Subtitles | أردتُ أن أرى إن كنت ستفي بوعودك |
| Sanırım bundan böyle kendi sözlerini kendin vereceksin. | Open Subtitles | أعتقد يمكنك القيام بوعودك بنفسك من الآن وصاعداً |
| Kampanya sözlerini tut, benim için yeterli. | Open Subtitles | إلتزم بوعودك الـإنتخابية، وسأكتفي بذلك. |
| Hiçbir zaman sözünü tutmuyorsun. | Open Subtitles | انت لا توفى بوعودك ابداً |
| Peki verdiğin sözleri sürekli bozarsan, bunun, onun üzerinde nasıl bir etkisi olur, söyler misin? | Open Subtitles | وما الذي يفعله ذلك به برأيك عندما لا تفي بوعودك له مرة بعد الأخرى؟ |
| Verdiğin sözü ne zaman tutup ne zaman tutmayacağını sorgulamadan edemiyorum. | Open Subtitles | لا يسعني التعجب بأنك تفي بوعودك |
| Şimdiye kadar bana verdiğin her sözü tuttun. | Open Subtitles | أنت دائماً توفي بوعودك |
| sözlerini her daim tutarsın değil mi? | Open Subtitles | إنّك تفي بوعودك دوماً، أليس كذلك ؟ |
| Hiç sözlerini tutmuyorsun. | Open Subtitles | انت لا تفي بوعودك ابدا |
| Ve sen sözlerini hep tutarsın. | Open Subtitles | وأنتَ توفي بوعودك دومًا |
| Ve sözlerini yerine getirdiğin için. | Open Subtitles | ولإيفاءك بوعودك. |
| sözlerini tut. | Open Subtitles | أوف بوعودك |
| Ve sözünü tuttun. | Open Subtitles | ولقد أوفيّت بوعودك. |
| Birine bir söz verdiysen sözünü tutmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك الايفاء بوعودك |
| "Arkadaşlığınızın devam etmesini istiyorsanız daima verdiğiniz sözleri tutun." | Open Subtitles | يجب أن تفي بوعودك إذا" "كنت تريد أن تحتفظ بأصدقائك |
| Kocasını görmek aklına yakında söyleyeceğin sözleri hatırlatsın sana. | Open Subtitles | رؤيته تذكرك بوعودك القادمة للزواج. |