"بوقت ممتع" - Translation from Arabic to Turkish

• İyi vakit
• Harika vakit
• güzel vakit
• eğlenceler
• harika zaman
• İyi zaman
• eğleniyorum
• Çok iyi vakit
• hoş vakit
• güzel zaman

Çünkü iyi vakit geçirelim istedim ama sizin hapları yutmayacağınızı biliyordum.
لأننا كنا نحظى بوقت ممتع ولكنكم لم تكونوا تُريدون الإستمتاع به

Hadi ama, iyi vakit geçirmemiz gerek, ...şimdi hasta olamazsın.
هيا جئناً لنحظى بوقت ممتع لا يمكن أن تمرضى ألآن

İşte yapacağımız şey birinin geçtiğini gördüğünüz an, kahkaha atıp, Harika vakit geçiriyormuş gibi yapacaksınız.
لذا، يا قوم هذا ما سنفعله. حالما ترون أحدهم يعبر، تضحكون، تتصرّفون وكأنكم تحظون بوقت ممتع.

Dinle canım, çok güzel vakit geçirdik ama gece kalmamız gerekmiyor.
إسمع يا عزيزي لقد حظينا بوقت ممتع ولكننا لا نحتاج أن نمكث الليلة هنا

Artı, onu çoktan aradım ve onunla çıkmak için ölüp bittiğini söyledim, iyi eğlenceler.
بالإضافة إلى أني حادثته مسبقاً وأخبرته بأنك متشوقة للخروج معه ، احظي بوقت ممتع

İddiaya varım, harika zaman geçirdim seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum diyor.
10 دولارات وأقول انها هي يبدو انها حظيت بوقت ممتع ولا تستطيع الصبر لتراك مجدداً

İyi vakit geçirmek için birine ihtiyaç duyarsın, değil mi?
تحتاجين أن تكوني مع شخص آخر لتحظي بوقت ممتع, أليس كذلك؟

Oyundan sonra içeriye plastik kadınlar koyuyorum ve hepsi Çok iyi vakit geçiriyor.
سنكسر أذرع النساء البلاستيكية و كل شخص سيحظي بوقت ممتع

İlk gece Çok iyi vakit geçirdiğimi söylerken, ciddiydim.
هل تعرف , أنا عنيت ما كنت أقول عندما قلت أنني حظيت بوقت ممتع معك أول ليله

Sanki onsuz iyi vakit geçirmiyormuşsun gibi, onun yüzüne mi vuruyorsun?
مثل أنك لو حظيت بوقت ممتع بدونه تشعر بالذنب؟

böyle olacağını bilmiyordum, ama, uh bu gece gerçekten iyi vakit geçirdim.
لم أتوقع ذلك لكن. حظيت بوقت ممتع جداً الليلة.

İyi vakit geçiyor musun? güzel vakit geçirebiliriz.
أريد أن نحضى بوقت ممتع لنستمتع بالأوقات الممتعة وحسب

Sağ olun. Harika vakit geçirdim.
طابت ليلتكم ، شكراً جزيلاً حضيت بوقت ممتع

Harika vakit geçirdik.
أعتقد أننا سنرحل حظينا بوقت ممتع

Bugün Harika vakit geçireceğiz.
سنحظى بوقت ممتع اليوم

Sen kız kardeşimle güzel vakit geçirirken bari ben de senin erkek kardeşinle güzel vakit geçireyim.
اعطها معالجتك الصغيرة بينما تقضي وقتاً ممتعاً مع اختي، فسأحظي بوقت ممتع مع أخيك استمحيكِ عذراَ؟

- İzin istemedim zaten. - Biliyorum, iyi eğlenceler.
انا لم أكن أطلب الأذن - أعلم، فقط إحظى بوقت ممتع -

Sana bir silah kiralar, harika zaman geçiririz.
سندبر لك بندقية وسنحظى بوقت ممتع

Hoşçakal demek istemiştim. Çok iyi zaman geçirdim.
اريد فقط ان اقول لك الوداع لقد حظيت بوقت ممتع

İyi biriyim. eğleniyorum.
أنـا رجل جيد ، أنـا أحظى بوقت ممتع أنـافقط..

Hazır hoş vakit geçirmek isteyen arkadaşlarla birlikteyken kafamız nereye eserse oraya.
الآن بما أنكِ هنا مع أصدقائي هؤلاء الذين يريدون أن يحظوا بوقت ممتع , سنذهب حيث يعجبنا.

Biriyle birlikteyken güzel zaman geçirir misin?
أجل, لابد أن تكوني مع شخص آخر لتحظي بوقت ممتع, أليس كذلك؟