Boltzmann'ın katkıları entropi kavramını anlamamıza yardımcı oldu. | TED | و مساهمة بولتزمان كانت أنه ساعدنا على فهم الإنتروبيا. |
Boltzmann şunu açıkladı, eğer işe düşük entropi ile başlarsanız onun artması son derece doğaldır, çünkü entropi artışı ile sonlacak alternatifler çok fazla sayıda. | TED | بولتزمان شرح أنه إذا بدأت بإنتروبيا منخفضة، فإنه من الطبيعي أن تتزايد، لأنه توجد طرق أكثر لتصبح إنتروبيا مرتفعة. |
Bu konuyu Boltzmann 19 yüzyılda irdeledi. | TED | الآثار درست من قبل بولتزمان في القرن التاسع عشر. |
Elbette, Bolzmann ne düşünüyordu bilemeyiz, fakat bence bazı ipuçlarımız var. | Open Subtitles | لا نعلم بالطبع ما كان يفكّر به "بولتزمان"، لكن أعتقد بوجود دلائل لدينا. |
Bolzmann, güzel ve kudretli bir fikri idrak etmenin ne demek olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | عرف "بولتزمان" حقيقة أن تكون مأسوراً بنظرية قويّة وجميلة. |
Boltzman, dinsiz bir materyalist olarak ayıplandı. | Open Subtitles | حكم على بولتزمان بأنه كان مادياً زنديقاً |
Boltzmann'ın modeline göre, eğer elmalı turta yapmak isterseniz önce atomların rastgele tesadüfi hareketlerinin size bir elmalı turta yapacağı anı beklemeniz gerekli. | TED | حسب سيناريو بولتزمان ، إذا كنت تريد عمل فطيرة تفاح، تنتظر فقط الحركة العشوائية للذرات لعمل فطيرة تفاح. |
Ludwig Boltzmann isimli bir Alman bilim adamı kendini astı. | Open Subtitles | قام عالم ألماني يدعى لودفيج بولتزمان بشنق نفسه |
Boltzmann'ın uzun bir psikolojik problem geçmişi vardı. | Open Subtitles | كان لدى بولتزمان تاريخ طويل من المشكلات النفسية |
Boltzmann'ın bu çıkışının tartışmaya yol açması şimdi inanılmaz gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو أنه أمر لا يصدق الآن أن أفكار بولتزمان كان عليها كل هذا الخلاف |
Ludwig Boltzmann ve bilimsel müttefikleri buharı milyonlarca, küçücük katı küreler, | Open Subtitles | لودفيج بولتزمان و حلفاؤه العلميون وضحوا أنك لو تخيلت البخار على أنه يتكون من ملايين الكرات الصلبة الدقيقة |
Ama bu denklemler, Boltzmann ve atomcu arkadaşlarını bir tartışmanın ortasına çekti. | Open Subtitles | لكن هذه المعادلات نفسها هي التي أقحمت بولتزمان و رفاقه من مؤيدي المذهب الذري في الجدل |
Boltzmann'ın intiharından bir yıl önce, 1905'te, | Open Subtitles | في عام 1905 العام السابق لانتحار بولتزمان |
Boltzmann bize bir formul verdi -- şu anda bu formül mezartaşında kazılı -- bu formül entrpinin ne olduğunu rakamlara döküyor. | TED | لقد أعطانا بولتزمان معادلة-- محفورة على شاهد قبره اليوم-- و التي حقا تساعد في قياس كمية الأنتروبيا. |
Boltzmann'ı eleştirenler, tanrının mucizevi yaratışını küçük cansız kürelerin çarpışamaları dizisine indirgemenin dine yapılan bir hakaret olduğunu öne sürdüler. | Open Subtitles | نقاد بولتزمان عارضوا بأن ذلك كان انتهاكاً للمقدسات أن يقلل من شأن خلق الله المعجز إلى سلسلة من التصادمات بين كرات متناهية في الصغر لا حول لها و لا قوة |
Boltzmann evrenin nasıl işlediğini ifade eden temel denklemlerden birini keşfetmişti. | Open Subtitles | اكتشف "بولتزمان" إحدى المعادلات الأساسية التي تحدّد عمل الكون، وكرّس حياته لها. |
Boltzmann'ın yapmış olduğu büyük ve çetrefilli iş klasik fiziğin | Open Subtitles | الشيء العظيم والجدلي الذي قام به "بولتزمان"، أن قدّم |
İronik biçimde, Boltzmann'ın hakkı ölümünden az sonra teslim edildi. | Open Subtitles | وما يدعو للدهشة، دوفع عن "بولتزمان" بعد موته مباشرة. |
Bolzmann'ın ana bilimsel makalelerinden birinin başında | Open Subtitles | في مستهلّ إحدى أطروحات "بولتزمان" العلمية الرئيسية، |
Bolzmann zamanının dışında yaşadığı gibi, zamansız öllmüştü. | Open Subtitles | لكن مات "بولتزمان" كما عاش، بعيداً عن أزمانه. |
Gödel, Bolzmann'ın öldüğü yıl, 1906'da doğdu. | Open Subtitles | وُلد "غودل" في العام الذي مات فيه "بولتزمان" عام 1906. |
Ve bence, inandıkları uğruna 30 yıllık savaşının sonrası Boltzman buraya, bu güzel yere geldiği zaman, şöyle dedi: | Open Subtitles | وأعتقد أنه عندما أتى "بولتزمان" هنا، لهذا المكان الجميل، بعد ثلاثين سنة من القتال على ما كان يؤمن به، |