bir baykuş yanıma kondu ve yavaş yavaş gecenin diğer hayvanları yanıma geldiler. | Open Subtitles | توجهت بومة حكيمة إليَّ ببطىء وفجأة أكثر مخلوقات الليل جاءت لتكون إلى جانبي |
İçine bir baykuş girmişti. Geceliğin boyun kısmından uçup gittiğini gördük. | Open Subtitles | بومة علقت بها لقد رأيناها وهي تطير خارجه من فتحة الرقبة |
Güney Afrika Benekli Kartal baykuşu istiyorum inceltirseniz sevinirim, teşekkürler ve tavada kızartın, yanında biraz patates de olursa güzel olur üzerine biraz da maydanoz serpin, gagasını ve ayaklarını çıkarın. | Open Subtitles | أود بومة نسر مرقطة جنوب أفريقية، إذا أمكنك أن تفرشها وتقليها مع بعض البطاطس الرائعة. مع وضع قليل من البقدونس عليها. |
Muhtemelen baykuştu. Onu birçok kez duyduk. | Open Subtitles | من المحتمل أن تكون بومة سمعناها عدة مرات |
Şunu Dinle, Bu kahverengi göğüslü şişe burunlu o baykuşun sesi gibiydi. | Open Subtitles | أستمعى ,أنه يبدو أن الكتاب يقول أن هذه البنى ,هى بومة |
Siz Bay Weasley, bir baykuşla bu salıverilme kağıtlarını hemen Azkaban'a gönderin. | Open Subtitles | والآن يا سيد ويزلي أن شئت ـ ـ أرسل بومة لتسلم أوراق إخلاء السبيل هذه إلى سجن أزكابان |
Umutsuzluk, depresyon ve ardından otel işinde gece kuşu olarak beş yıl! | Open Subtitles | وبعد ذلك خمس سنوات كـ بومة الليل في قطاع الفنادق |
Sen de biraz baykuşa benziyorsun, çenesiz bir baykuşa. | Open Subtitles | حسناً, أنت نوعاً ما تشبه البومة بومة؟ - بومة بدون ذقن - |
Ben gece kuşuyum. Gel, bir lokma bir şey ye. Bela tabağı yaptım. | Open Subtitles | أنا بومة ليلية تعال , شاركني في طبق بيلا |
Daha demin kocaman bir baykuş beni yakından inceledi. | Open Subtitles | بومة ضخمة تستجوبنى بعناية ولم أعرفها إلا منذ دقيقة مضت. |
Binbaşı kaybolmadan hemen önce bir baykuş sesi duydum. | Open Subtitles | أجل، قبيل اختفاء الرائد بدقائق، سمعت صوت بومة. |
Tamam, eskiden çalıştığım müzede doldurulmuş benekli bir baykuş buldum. | Open Subtitles | حسناً، وجدت بومة في المتحف الذي كنت أعمل فيه |
"Tüm öğrencilerde bulunması gereken malzemeler standart boyda kalaylı iki kazan isterlerse, bir baykuş, kedi veya kara kurbağası da getirebilirler." | Open Subtitles | يجب أن يتجهز الطلاب بما يلي... مرجل معدني من الحجم 2 القياسي ويحضرون إذا رغبوا، إما بومة أو قطة أو ضفدع |
Bir baykuşu kurtardım şimdi gidip bir bebek öldürebilirim. | Open Subtitles | اووه .. انا انقذت بومة الان يمكنني الذهاب وقتل طفل |
Çünkü o kütüphane baykuşu değil, korku filmi baykuşu. | Open Subtitles | اه، لأنه ليس بومة مكتبة، وقال انه هو بومة فيلم رعب. |
Eğer o baykuşu özgür bırakırsan, bende başka birini öldürürüm, böylece skorlar eşit olur. | Open Subtitles | لو حررتي هذه البومة سأقتل بومة آخرى فقط لأعادل الأمور بيننا |
Kocaman gözleri olan bir baykuştu. | Open Subtitles | هذه القِلادة التي إرتدتها لقد كانت على شكلِ بومة ذات العيون الكبيرة التي أحبّتها |
- Koca Ayak. - İmkansız. O bir baykuştu. | Open Subtitles | "بيج فوت" - هذا مستحيل كانت بومة - |
baykuşun birine Noel'de bir sepet fare yolladı... | Open Subtitles | بومة بعث سلة من الفئران لفي عيد الميلاد، الذي |
Sonra samanlıkta kafayı çekersiniz ve kendinizi çıplak olarak yanınızda arkadaşınız baykuşla birlikte kayıkta bulursunuz. | Open Subtitles | وبعدها تكونون جميعاً متحمسين بصرف ذلك المال على حبوب مخدرّة وينتهي بكم الحال على مركبٍ عراة ، مع بومة كصديق ٍ لكم |
Bu kadar geç saatte aradığım için özür dilerim ama senin gece kuşu olduğunu biliyorum o yüzden belki seni yakalarım diye düşündüm. | Open Subtitles | ولكنّي أعلم أنّك بومة ليل، لذلك ظننت ربّما استطيع الإمساك بك. |
- Bir baykuşa işkence yapıyormuş gibi geliyordu. | Open Subtitles | لقد بدى وكأنها كانت تقوم بتعذيب بومة. |
Ben sadece sarımsağa çok kötü alerjisi olan bir gece kuşuyum. | Open Subtitles | أنا مجرد بومة ليلية بحساسية فائقة للثوم |
Ben sarhoştan çok kaynamış baykuşum. | Open Subtitles | أنا ثمل أكثر من بومة مغلية. |
Eğer gün doğana kadar bulmazsan gördüğün bütün Baykuşları öldür. | Open Subtitles | وإن لم تستطِع هذا أثناء شروق الشمس فأقتُل كل بومة تراها! |
Kiminle mi? Nesin sen, baykuş mu? | Open Subtitles | ماذا تكون يا رجل، بومة ؟ |