Yargıç Ludwig arabasını çarptıktan 20 dakika sonra, ...Landon Boyce aynı yolda uyuşturucu madde etkisinde araç kullanmaktan kenara çekilmiş. | Open Subtitles | وبعد 20 دقيقة من حادثة القاضي لودويغ تم إيقاف لاندون بويس بتهمة القيادة تحت تأثير المسكر على الطريق نفسه |
Bay Boyce'un Jipi yön değiştirip sert fren yapmış, ...tekrar hızlanmadan önce tam durma noktasına gelmiş. | Open Subtitles | أن سيارة السيد بويس انحرفت وتوقفت بقوة ثم توقفت تمامًا قبل أن تعاود السير بسرعة |
Chicago Universitesi'nden Dr. Boyce, geçtiğimiz yıl "Journal of Geology"de Prototaxites'in, dev bir mantar olduğunu kanıtlayan bir makale yayınladı. | TED | د. بويس في جامعة شيكاغو أصدر مقالة في مجلة الجيولوجيا في العام الماضي مأكدين أن البروتوتاكسايس كان فطرا كبيرا عش غراب كبير |
Bu hikayeyi Boise, Idaho'ya gönderdim, orada plastik bir şişeyi kanalizasyon sistemine attılar. | TED | وقد رسمت القصة في " بويس " إيداهوا حيث سيرمون عبوة بلاستيكية في نظام الصرف الصحي ل " بويس " |
Bowie Üssü 1, Gusev Kraterine yerleştirilmişti. | Open Subtitles | أنشأت بويس القاعدة الأولى في جرسيف كريتر |
Poise Teyze, onun gibilerle konuşmanın faydası yok. | Open Subtitles | العمّة (بويس)، لا فائدة من الحديث إلى أشخاص مثله. |
Monsieur Bouisse, Teğmen Woodruff. | Open Subtitles | سيد بويس اليك الليفتنانت وودروف |
Bazı ırkçılık karşıtı siyasi fikirleri dinlemiyorlar. Tim Wise'ı, Michelle Alexander'ı, Dr. Joy DeGruy'u, Boyce Watkins'i, Tariq Nasheed'i. | TED | لذا فهم لا يسمعون بعض الأصوات المناهضة للعنصرية والسياسية أصوات مثل تيم وايز وميشيل ألكسندر، د. جوي ديجروي ، بويس واتكينز ، طارق نشيد. |
77'de Boyce ve Lee'yi yakaladıktan sonra herkesten şüpheleniyorlardı. | Open Subtitles | بعد امساكهم بـ بويس ولى عام 77 |
- Komutan Taylor. Ben Hunter Boyce. Bölgenin dışında bir araçta tıkılı kaldık. | Open Subtitles | قائد (تايلور)، معك (هانتر بويس) إننا محاصرين في مركبة خارج الحدود |
Adı Landon Boyce. | Open Subtitles | اسمه لاندون بويس |
Bay Claypool Bay Boyce'un jipinden alınan OVK'yı sunmak istiyoruz. | Open Subtitles | سيد كلايبول، نود تقديم سجل (الإي دي آر) من سيارة السيد بويس |
Boyce Enstitüsü'nde bile bilimsellik ölüyor. | Open Subtitles | "حتى فى معهد "بويس البحث العلمى يحتضر |
Özellikle Karellen, Dr. Rupert Boyce'la özel bir bağ kurduğundan beridir daha hızlı ölüyor. | Open Subtitles | ومنذ طوّد (كاريلين) علاقة خاصة (مع الدكتور (روبرت بويس اصبح يحتضر أسرع |
Nasıl yapacağız peki Dr Boyce? | Open Subtitles | اذن كيف تود أن يسير الأمر، دكتور (بويس)؟ |
Dedektif Beckett, ben Jim Boyce, Eyalet Kürsü Başkanı. | Open Subtitles | محققة (بيكيت)، جيم بويس)، رئيس الحزب الرسمي |
Hunter Boyce kayıp. Max Pope da öyle. | Open Subtitles | (هانتر بويس) مفقود و(ماكس بوب) |
Ben tanıştım. Max Boyce. | Open Subtitles | (أمّا أنا فقد قابلت (ماكس بويس |
O da önce Boise nehrine gitti, sonra Kolombiya nehrine, sonra Kolombiyanın girişine, oradan Pasifik Okyanusuna sonra da Müthiş Pasifik Çöp Alanı olarak adlandırılan bu yere -- burası da Kuzey Pasifik'teki dev pasifik girdabı, birçok plastiğin yüzdüğü yer -- sonra da lagüne geri dönüyorlar. | TED | وسوف تصل الى نهر بويس ومن ثم الى نهر كلومبيا ومن ثم الى سد كلومبيا .. ومن ثم الى المحيط الهادي ومن ثم الى مكان أسميته .. مكب نفايات المحيط الهادي الكبير والذي يقع في شمال المحيط الهادي حيث تتجمع فيه معظم المواد البلاستيكية التي تصل الى المحيط ومن ثم تعود الشخصيتين الى المحيط |
Bu olayı Boise ofisine geldiğinden beri inceliyorum. | Open Subtitles | تابعتُ القضيّة منذ وصولها إلى مكتب (بويس) الشهر الفائت |
Tanrım, David Bowie'ye bayılıyorum. Çok seksi. | Open Subtitles | جيد انا احب ديفيد بويس انه مثير جدا |
David Bowie çalıyor. O harikadır. | Open Subtitles | ديفيد بويس يعزف انه الافضل |
Poise Teyze, bu o kadar da kötü değil. | Open Subtitles | العمّة (بويس)، الأمر ليس سيء كما يَبدو. |
Harry, seni Monsieur Bouisse ile tanıştırayım. | Open Subtitles | اوه هارى , اليك السيد بويس |