Ön kapıda zil var kapıcı yada güvenlik kamerası yok. | Open Subtitles | جرس على الباب الأمامي. لا يُوجد بوّاب ولا كاميرات أمنيّة. |
Binamda kapıcı yok. Herhalde kapıcılarla konuşmaya alışkın değilim. | Open Subtitles | ليس عندي بوّاب في بنايتي، لذا أظنني غير معتاد على التكلم معهم. |
Ve sonra Gupta Rajan. Bir hademe. | Open Subtitles | وبعد ذلك هناك جوبتا راجان إنه بوّاب |
- Hizmetli olmam, kimsenin beni çekici bulmayacağı anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | فقط لأنني بوّاب هذا يعني أنه لا توجد امرأة من المحتمل أن تكون منجذبة لي؟ |
-Tabii. kapıcısı yok ama ışıklandırması iyi. | Open Subtitles | بالتأكيد، أجل، لا يوجد بوّاب لكن هناك إضاءة جيدة |
Ben Philadelphia Ortaklık Kolejinde kapıcıyım. | Open Subtitles | أنا بوّاب في كلية المجتمع في فيلادلفيا |
Artık sen kapıcısın. Silah taşıyamazsın. | Open Subtitles | أنت بوّاب الآن، لم يعد يحق لك أن تحمل سلاحاً. |
Bay Paulson'un kapıcısıyım. | Open Subtitles | (أنا ... أنا بوّاب السيّد (بولسون |
Görevli bir kapı görevlisi de olmadığından mekandan kaçan birini anımsayan kimse yok. | Open Subtitles | وليس هناك بوّاب يعمل ، لذا حتّى الآن لا أحد يتذكر رؤية أي شخص يفرّ من مكان الحادث |
Sen şehirde kapıcı olacak sınıfta bir adam değilsin! | Open Subtitles | ليس لديك مؤهلات لتكون بوّاب في الأماكن المتحضرة |
Şık bir Fransız restoranında kapıcı olacak kadar kendimi alçaltamadım. | Open Subtitles | انا لم أذل نفسي بما فيه الكفاية بأسلوب يتلائم مع مهنتي كـ بوّاب في مطعم فرنسي أنيق |
Sağdaki ekranda da kapıcı Lou Blake var. | Open Subtitles | الموافقة. الشاشة على الحقِّ لو بليك، بوّاب. |
Ön kapıda 24 saat kapıcı var. | Open Subtitles | الباب الأمامي لديه بوّاب على مدار الـ 24 ساعة |
Şu an bile Michigan'dan 50 tane yeni kapıcı geliyor. | Open Subtitles | لابد أن 50 بوّاب أصبحوا خارج الخط في "ميشغان" الآن |
kapıcı sabah saat 06.00 dan önce onu bulmuş. | Open Subtitles | بوّاب وجدها في حوالي الساعة السادسة صباح اليوم. |
Ve sonra Gupta Rajan. Bir hademe. | Open Subtitles | وبعد ذلك هناك جوبتا راجان إنه بوّاب |
Görevimi kaybettim hademe oldum. | Open Subtitles | انحدرتُ من كوني متدرّب إلى بوّاب |
Derdi ki, "Hizmetli, ne zaman kızgın bir kadın hiddetle çıksa,..." | Open Subtitles | قال: "يا بوّاب, في كلّ مرّة امرأة غاضبة تعصف راحلة.." |
Derdi ki, "Hizmetli, asla bir Alman'la evlenme." | Open Subtitles | "يا بوّاب, لا تتزوج ألمانيّة.." "لديهم أقدام قِرَدة.. |
Onun da kapıcısı yoktu. Neden diğerleri gibi onu da dairesinde öldürmedi? | Open Subtitles | لم يكن لديها بوّاب أيضاً ، فلماذا لم يقتلها في شقتها مثل الآخرين؟ |
Danielle'in kapıcısı, öldüğü gün Carol'ın onu ziyarete geldiğini söyledi. | Open Subtitles | (أخبرني بوّاب (دانييل) أن (كارول زارتها يوم وفاتها |
Sadece temizlik yapan lanet olası bir kapıcıyım. | Open Subtitles | أنا مُجَرَّد a بوّاب ملعون يُحاولُ تَنظيفه. |
kapıcısın, kapıcı, kapıcı! | Open Subtitles | انت بوّاب , بوّاب ,بوّاب , بوّاب بوّاب |
Bay Paulson'un kapıcısıyım. | Open Subtitles | (أنا ... أنا بوّاب السيّد (بولسون |
Georgia'da sikik bir barda işim vardı, kapı görevlisi olarak. | Open Subtitles | كنت أعمل في حانة بجورجيا .. بوّاب |