"بيتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • evine
        
    • evinde
        
    • evi
        
    • evini
        
    • eve
        
    • evinden
        
    • evinin
        
    • evden
        
    • ev
        
    • evin
        
    Ve sinemadan çıktıktan sonra beni evine çay içmeye davet etti. Open Subtitles و بعد أن تركنا السينما ، دعتنى فى بيتها على الشاى
    Yardımı dokunabilecek birşey aramak için Henry'yi onun evine yolladık. Open Subtitles لذلك ارسلنا هنري الى بيتها ليجد اي شيء قد يفيدنا
    56 yaşında bir kadın, bütün yaşamını kendi evinde geçirmiş. Open Subtitles إمرأة، بعمر 56 سنة كل حياتها كانت تمتلك بيتها الخاص
    Aslında, seni çağırmamın sebebi Meredith'e onun evi olduğuna dair en ufak bir fikrim olmadığını söyleyebilir misin diye sormaktı Open Subtitles في الحقيقة، إستدعيتك لأني أردت معرفة إذ يمكنك أن تخبر ميرديث بأنّه لم يكن لدي فكرة أن بيتها كان بيتك.
    Evlenebileceği adamı zayıf göstermemek için evini satmaya karar veren bir kadını tanıyorum. TED أعرف امرأة قررت بيع بيتها لأنها لم تشأ أن تخيف الرجل الذي قد يتزوجها.
    Onu eve götürdüğümüzde yatakta iki ay yattı, ölü gibi haraketsiz. Open Subtitles عندما وصلنا الى بيتها كانت عبده لغيرها منذ شهرين مازالت تموت
    Bütün bu emniyetsizlikle yaşıyor. ve aslında, Ocak ayında, etnik ayaklanma sırasında, evinden takip edildi ve yaşayacağı yeni bir baraka bulmak zorunda kaldı. TED تعيش مع إنعدام الأمن، وفي الواقع، في يناير، أثناء أعمال العنف العرقية، تم مطاردتها من بيتها وتوجّب عليها إيجاد كوخ جديد الذي ستعيش فيه.
    -Yaklaşık iki saat önce, kadının patronu söyledi. -Kadının arabasını evinin önünde görmüşler. Open Subtitles ـ قبل حوالي ساعتان، حسب قول رئيسها ـ وجدوا سيارتها خارج بيتها
    Bir cumartesi gecesi karanlık evinde yalnızmış ve bir adam evine saldırmaya başlamış. TED لقد كانت وحيدة في منزلها المعتم ليلة السبت عندما بدأ رجل يحيد بطريقهِ لجهة بيتها.
    Ertesi günden itibaren annem evine varana dek her gün onu izlemiş. TED منذ ذلك اليوم، أصبح ينتظرها كل يوم حتى تصل بيتها.
    Tek istediği evine girip çıkmayı kolaylaştıracak zemin seviyesinden itibaren 3 tane basamak yapmak için izin istemekti. TED كل ما كانت تحتاجه السماح لها ببناء ثلاث أدراج أمام بيتها من مستوى سطح الأرض مما يسهل عليها دخول بيتها والخروج منه
    Bana çok nazik davranan beni, bu sıkıntılarla beraber evine alan bu bayanın acısını hafifletmeliyim Open Subtitles علي أن أعفي تلك السيدة التي كانت طيبة معي وأدخلتني بيتها من هذه المعاناة
    Sen en iyisi onun evine git. Belki telefona cevap veremiyordur. Open Subtitles ربما يجب ان تذهبي الي بيتها ربما تكون غير قادره علي الرد
    Onu evinde hissettirmeliydim. Ne de olsa, biz burada büyük bir aileyiz. Open Subtitles سأجعلها تشعر أنها في بيتها حيث أننا عائلة كبيرة في هذا المبنى
    Onun evinde kan dökemem ama dışarıda senin boğazını keseceğim Open Subtitles لن أريق الدمِاء في بيتها لكني سأقطع حلقك عما قريب
    Şimdi, boşandı ve bitkilerle çalışıyor, evi yine de şüpheli bir şekilde bitki ve yaşayan diğer şeylerden yoksun. Open Subtitles هي الآن مطلقة، وتعمل في أمور النبات ومع هذا بيتها وبشكلٍ غريب خالٍ من النباتات أو أي كائن حي
    evi geziyordum. Savannah saklamış. Open Subtitles كنت اتطفل في بيتها و وجدتهم سافانا كانت تحتفظ بهم
    Bir kız vücudunu reddettiğinde tek evini reddediyor ve görünmezlik ve güvensizlik, onun sağlam olmayan temeli hâline geliyor. TED عندما ترفض الفتاة جسدها. فإنها ترفض بيتها الوحيد. والغموض والخوف يصبحان مؤسستها الهشة.
    Ama küçük Sara kalbinin derinliklerinde... muhtemelen evini bir daha asla göremeyeceğini biliyormuş. Open Subtitles لكن في أعماق قلبها ، كانت تعرف سارة الصغيرة أنها ربما لا ترى بيتها ثانية أبدا
    Bir şoför, müşterisi sağ salim eve dönene kadar hiçbiryere gitmez. Open Subtitles لا ينتهي عمل السائق قبل أن تكون زبونته في بيتها آمنة
    Arnavut teröristler tarafından evinden çıkarılmıştır. Tamam mı? Open Subtitles إقتادها الإرهابيون الألبان من بيتها,حسنا؟
    Yerel polise birkaç saatte bir evinin önünden geçip onu kontrol etmesini söylerim. Open Subtitles سأجعل الشرطة المحلية تمر من بيتها كل عدة ساعات ليتأكدوا أنها بخير
    - Asistanı ona 8'den sonra... - evden ulaşabileceğini söyledi. Open Subtitles كيت رينولدز أبلغنا مساعدها أنها ستنتظرك في بيتها الساعة الثامنة
    Hint barınağından geçerken onlara ev diyemiyorum girip, orada yaşayan Hintli kadının kimliğini sorabilir. Open Subtitles يمر على مسكن للهنود و لن أسميها بيوت و يدخل و يطلب هوية المرأة الهندية في بيتها
    Muhtemelen evin içini köpek yavrularıyla doldurup halılara çamur izi bırakan biri olmadığı için tanrıya şükretmiştir. Open Subtitles ربما شكرت الله لأنه لم يعد عندها من يملأ بيتها بالجراء المهجنة ويلوث سجادها بالطين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more