Kırsal da küçük bir ev, beyaz pencereler, merdivenler. | Open Subtitles | بيت صغير في القرية، سياج خشبي أبيض وجهاز لتدريب القوى |
Knightsbridge'de küçük bir ev alacağız. Lowndes Caddesi'nde. | Open Subtitles | نحن سنأخذ بيت صغير في نايتسبريدج شارع لوندز |
küçük bir ev almak bir yıllık maaşına bedel, buna değer mi? | Open Subtitles | ستستغرق عدة أعوام لشراء بيت صغير أيستحق ذلك كل هذا العناء؟ |
Tim sokağın başındaki küçük bir eve giderken er Campbell askeri araçta kaldı. | Open Subtitles | الرقيبة كامبل, بقيت في عربة الهمفي عندما توجهت الوحدة إلى بيت صغير في نهاية الشارع |
Göl kenarında küçük bir kulübesi var. Kutup Dairesi'nin içinde. | Open Subtitles | لديه بيت صغير قرب البحيرة داخل حدود الدائرة القطبية |
Teyzemin bana bıraktığı küçük bir ev var. | Open Subtitles | عِنْدي بيت صغير في البلادِ بأنّ عمّتي تَركتْني مؤخراً. |
Çiftlik. Yol kıyısında küçük bir ev. | Open Subtitles | مزرعة كاتر بيت صغير قرب الطريق |
Işıkları yanıyor. Kusursuz, küçük bir ev. | Open Subtitles | الضوء يعمل و كل شئ انه بيت صغير مثالي |
Ben fazla bir şey istemiyorum. küçük bir ev ve bahçe. | Open Subtitles | أنا لا أريد الكثير بيت صغير مع حديقة |
küçük bir ev kiraladım. | Open Subtitles | بيت صغير بالإيجار |
küçük bir ev kiraladım. | Open Subtitles | بيت صغير بالإيجار |
Orada küçük bir ev varmış. | Open Subtitles | ...فى البداية كان هناك بيت صغير |
Bu böceği takip ederken uğur böceği onun küçük bir eve girmesini sağlamış. | Open Subtitles | يُطارد نفس الخُنفساء وقادته تلك الخُنفساء إلى بيت صغير |
Tinker Bell çayırdaki küçük bir eve girdi ve oradan çıkamadı. | Open Subtitles | دخلت (تينر بيل) إلى بيت صغير بالمرج، و لم تتمكن من الخروج. |
Göldeki kamp yerinde küçük bir kulübesi var. | Open Subtitles | لديه بيت صغير جنويا عند بحيرة كامب |