Bear Sterns ölmek üzereyken, merkez bankası tarafından satışa çıkarıldı. | Open Subtitles | بير ستيرنز كان في حلقة ديون والمباحث الفيدرالية أفلست بيعها |
Yetişkin biri olarak "Eğitim" üzerine yüksek lisans yaptı ve White Bear Lake İlköğretim Okulu'nda bir dersi devraldı. | TED | بما أنه شخص بالغ، درس وحصل على شهادة ماجستير في التربية واستلم صفاً في مدرسة وايت بير ليك. |
Ayı'yı ve tanıdığımız herkesi ara. Ve bazı sıkıcı borsa simsarı getir. | Open Subtitles | أحضر "بير" وإتصل بكل رجل نعرفه أريد رجالا مملين أسوأ مني ومنك |
Doktor olabilmek için, kâtiplik eğitimi aldı ve Yaşam Evi olan Per Ankh'ta saklanan tıbbi papirüsler üzerinde çalıştı. | TED | لكي تصبح طبيبة، كان عليها أن تتدرب كناسخة وتدرس أوراق البُردى الطبيّة المحفوظة في بير عنخ، بيت الحياة. |
Dr. Burr, üstünüzü değiştikten sonra bana katılır mısınız? | Open Subtitles | الدكتور بير ، بمجرد أن تقوم بتغيير ، إذا كنت تريد ان تكون ذلك النوع. |
Daljeet'in mutluluğu için geçen sene Peer Sai'nin kabrinde dua etmiştim. | Open Subtitles | العام الماضى فى مقابر بير ساى نذرت من أجل دلجيت |
Eğer Bira getirmediysen, daha fazla yaklaşma. | Open Subtitles | إذا لم تحضر بير ذلك قريب بما يكفى |
KA: Geçen yıl, Bear Vasquez Yosemite Ulusal Parkındaki evinin dışında çektiği bu videoyu yolladı. | TED | ك. أ: نشر بير فاسكويز هذا الفيديو في السنة الماضية والذي صوره خارج بيته في منتزه يوسمايت الوطني. |
Ama Bear aslında bu videoyu yayılması için yapmamıştı. | TED | لكن بير لم يكن يريد أن يصنع فيديو ينتشر فيروسيا. |
Muayene olana kadar Bear'in burada kalmasını isteyenler ? | Open Subtitles | من يقول أن علينا أن نقيّد بير حتى يقوم بالفحص ؟ |
- Cesaretin yok Guido. - Diyeceğini dedin, Bear. | Open Subtitles | انت لم تحقق الهدف يا جيدو لوقد اوضحت وجهة نظرك يا بير |
İyi bir soyguncu olabilirim, Bear. En iyisi benim. | Open Subtitles | قد اكون جيدا فى السرقة يا بير انا افضلهم على الاطلاق. |
Richard Cranwell, Bear Sterns'in büyük ortağıydı hayırsever bir playboy'du. | Open Subtitles | ريتشارد كرانويل، شريك بارز في بير ستيرنز... ... محسن، مستهتر. |
Bay Ayı, uyuyor ve sadece bizim onu uyandırmamız gerek. | Open Subtitles | السيد بير نائم ، وانه يحتاج فقط ان نوقظه . |
Anne Ayı Carter sesleniyor. Herhangi bir Ayı beni duyabiliyor mu? | Open Subtitles | هذه "ماما بير كارتر" تتصل, هل يستمع لي أحدكم؟ |
Ayı, Haydut filan diyelim. | Open Subtitles | سندعوه بير أو بانديت أو ما إلى ذلك |
"Şimdi gözümden düştün", Per. Yapma, eğlence nerede? | Open Subtitles | حاله سيئه عن الحب بير هيا اين كل الاستمتاع؟ |
Per Se için kıyafetin bu mu yoksa akşam yemeğini tamamen iptal mi ettik? | Open Subtitles | هل هذا ما يرتدونه للعشاءِ في "بير سي" هذه الأيامِ أم سوف نتخطى العشاءَ سويّاً؟ |
Limpet'in Angela Burr'ün bizi inandıracağı gibi rezil bir fiyasko olduğuna pek emin değlim. | Open Subtitles | الشيء هو انا لست متاكداً ان لمبيت سيبتعد عن ذلك الفشل الذريع الذي انجيلا بير تحاول ان نصدقها |
Faizan Peerzada ve babasının adı verilmiş Rafi Peer Tiyatrosu workshopu Pakistan'da yıllardır güzel sanatları teşvik etmiştir. | TED | فايزان بيرزاده ومسرح رافي بير ورشة عمل سُميّت باسم والده روجت لعدة سنوات للفنون الاستعراضية في باكستان . |
Sadece soğuk suya Bira derler.. | Open Subtitles | وأنا كنت رمي في النهاية العميقة. الباب الأول بعض الوظائف الجوز الداعر دعا بير ، |
Ama artık buna devam edemem. Tabii eğer şarkı söyleyen oyuncak Ayıcık almazsan. | Open Subtitles | لكن لا استطيع عمل ذلك مرة اخرى الا ان كنتي تريدين شراء دب تيدي بير |
Birkaç yıl önce, Emily Baer Hardrock 100 adlı bir yarışa katıldı. (100 mil=160 km) Yarışın adı herşeyi açıklıyor. | TED | منذ عامين .. سجلت ايمي بير من اجل سباق يدعى سباق ال100 ميل للتحمل ويملك فحسب الشخص 48 لاكماله |
Pierre'den, Rapid City'ye direkt demiryolu döşenecek ve Kara Tepe Madenine ulaşım sağlanacak. | Open Subtitles | مباشرة عبر بير حتى مدينة رابيد خدمات سكة قطار حتى مناجم التلال السوداء |
Sonra, Jade ve Pearl çatı katına çıkıp kasayı açacak. | Open Subtitles | ثم جايد و بير سيذهبان إلى السقف لفتح الصندوق المؤمن |
Kök Birası, Georgia ve Emma'nın Packerlara vardığından emin ol. | Open Subtitles | -روت بير)، تأكد أنّ تصل (جورجيا) و(إيما) لمنزل (باكر) ) |
Pree madencilerin çarpa hakkında konuştuklarını söyledi. | Open Subtitles | ليسوا في حالة جيدة في الأونة الأخيرة, قال لي (بير) بأن الناس يتكلمون حول ضربة جديدة |
Evet, Chelsea Pier'de işe başlayana kadar orda hosteslik yaptı. | Open Subtitles | أجل، لقد كانت مُضيِّفة، حتى بدأت العمل في، تشيلسي بير |
Bears yenecek gibi.... işte buraya Bay Feeney. | Open Subtitles | ""بير""سيحصل عليها اولا ً و10 يشيرالى الاتجاه الاخر هناك استراحة خلال اللعب في الملعب |