Soruma cevap ver. Lamar Burgess Azınlık Raporlarını biliyor muydu? | Open Subtitles | أجيبي سؤالي هل يعرف لامار بيرجس عن تقارير الاقلية هذه؟ |
Oh, onu bugün senin için Jane Burgess'in sokak satışından aldım. | Open Subtitles | أتيت بهذا لك اليوم من سوق تخفيضات جراج جين بيرجس |
Burgess bunu biliyor mu, bu Azınlık Raporlarını? | Open Subtitles | هل يعرف بيرجس بهذا؟ عن تقارير الاقلية هذه ؟ |
Bayanlar ve baylar, Lamar Burgess, yeni Ulusal Önsuç direktörü. | Open Subtitles | أيها السيدات و السادة، لامار بيرجس مدير المشروع القومي ما قبل وقوع الجريمة |
Bugün bay Nolan Burgess'ın bana yaptığı ziyaret ile ilgileneceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | كنـُـت أعتقد بأنك قد تهتمين لسماع الأخبار عن الزيارة التي تلقيتـُـها اليوم من السيد نولان بيرجس |
Vekil yardımcısı Burgess'in ev bilgisayarından gizemli şekilde indirilen "Yalnızca Gözler" dosyasını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر الملف السري والتي حصلت لها تحميل وبشكل غامض في مكتب الوكيل العام بيرجس ومن على حاسوبه الشخصي؟ |
Nolan Burgess vekilin sağ kolu. | Open Subtitles | نولان بيرجس هو الوكيل العام وهو شخص نزيه |
Bir dosya yasadışı olarak Nolan Burgess'ın ev bilgisayarından indirildi. | Open Subtitles | الملف الذي تــم تحميــله بصورة غير قانونية من الحاسوب الموجود في منزل نولان بيرجس |
Yani Nolan Burgess direniş liderinin kız kardeşiyle mi birlikte? | Open Subtitles | أذن نولان بيرجس يتواعد مع شقيقة قائدة في المعارضة؟ |
Kendini yorma, Burgess. Herkes bir açıklamayı hakeder. | Open Subtitles | خذ الأمور ببساطة يا "بيرجس" فمن حق كل شخص تفسيرا ً على ذلك |
Bu uyduda Rance Burgess'a karşı çıkacak bir Allah'ın kulu yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك روح على القمر تقدر أن تقف ضد (رانس بيرجس) |
Çünkü bana tüm söylediğiniz Adamson ve Burgess'e konsantre olup diğerlerini önemsememdi. | Open Subtitles | لأنكم أخبرتوني أن اركز على (أدمسون) و بيرجس) و ان اتجاهل الباقين) |
Bu olanlardan sonra bile hâlâ Burgess'ın parasının nerede olduğunu bilmememize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدق بعد كل هذا مازلنا بدون أي فكرة أينمال(بيرجس) |
- Yani tekneyi Burgess'a mı sattı? - Hayır, ona verdi. | Open Subtitles | إذا هو باع القارب لـ (بيرجس)- كلا لقد أعطاه القارب - |
Burgess genç liderlerimizin içten hizmetleri için özellikle teşekkür etti. | Open Subtitles | وبشكل خاص, الأخ (بيرجس) شكرني أنا لخدماتنا الجليلة لقادة شبابنــا |
Ama bay Burgess kadeh kaldırmak üzere. | Open Subtitles | ولكن السيد بيرجس سيقدم النـُخب |
Şu Nolan Burgess'in çaktığı. | Open Subtitles | التي جعلت نولان بيرجس يقع في هواها |
Bunu Nolan Burgess'ten almışsın. | Open Subtitles | حصلتِ على هذه المعلومات من نولان بيرجس |
Aman Tanrım, Burgess Meredith'li... Alacakaranlık Kuşağı'nı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | يا إلهي، هل تذكر حلقة منطقة الشفق من بطولة (بيرجس ميريديث). |
İçini M-80'lerle dolduracağım, Bayan Burgess'in sınıfının içine daldırıp, havaya uçuracağım. | Open Subtitles | سأحشوها بالبارود وأطيّرها إلى صف الأستاذة (بيرجس) ثم أفجّرها |