| Dünyayı tanımanın zamanı geldi Perseus. | Open Subtitles | الوقت الذي رأيت فيه شيئاً من العالم,بيرسيوس |
| Demek adın Perseus ve Argos krallığının varisisin, öyle mi? | Open Subtitles | تقول أن اسمك بيرسيوس, ولي عهد مملكة آرغوس ؟ |
| Kraliçeye söyle, Prens Perseus'a eşlik edeceğiz. | Open Subtitles | أخبر الملكة بأننا سنركب كمرافين للأمير بيرسيوس |
| Perseus'a baykuşunu ver. O her şeyi görür, her şeyi bilir. | Open Subtitles | أعطي بيرسيوس بومتك إن لديها المعرفة الكاملة,والبصيرة |
| Bu işe bulaştırdığın insanlar bunlar, Perseus. | Open Subtitles | إليك من ستقحمهم في هذا، يا بيرسيوس حارس شريف |
| Şimdi, Perseus beni yok etmek için Argos'tan yola çıktı. | Open Subtitles | الآن بيرسيوس يلقي بنفسه من أرجوس لتدميري |
| Perseus'a sadece beraber yardım edebilirmişiz. | Open Subtitles | لكن الطريقة الوحيدة التي يمكننا مساعدة بيرسيوس بها أن نكون سوياً |
| Öyle olmayı seçtim. Bunu bir insan başaramaz, Perseus. | Open Subtitles | لا يستطيع الإنسان أن يفعل هذا، يا بيرسيوس |
| Kendi oğlu Perseus yapsaydı, onu affederdi. | Open Subtitles | لو كان أبنه بيرسيوس كان سيغفر له |
| Joppa'ya hoş geldin, Prens Perseus. | Open Subtitles | أهلاً بك في جوبا,أيها الأمير بيرسيوس |
| Prens Perseus, Argos krallığının varisi. | Open Subtitles | بيرسيوس,أمير ووريث مملكة آرغوس |
| Bana yaptıkları için Perseus'u nasıl cezalandıracağımı göster! | Open Subtitles | أريني كيف أعاقب بيرسيوس على كفره |
| O nasıl kızımsa Perseus da oğlum oluyor. | Open Subtitles | كما هي أبنتي... فكذلك يصبح بيرسيوس أبني... |
| Perseus'tan intikam alınmasını yasaklıyorum. | Open Subtitles | أنا أحرّم أي انتقام ضد بيرسيوس |
| Perseus ile Andromeda birlikte mutlu olacaklar. | Open Subtitles | بيرسيوس واندروميدا سيكونان سعداء سوياً |
| O, Perseus, güzel Andromeda soylu Pegasus ve hatta kibirli Cassiopeia. | Open Subtitles | هو,بيرسيوس,واندروميدا المحبوبة... وبيجاسوس النبيل... وحتى كاثيوبيا المغرورة |
| Yeryüzünde yaşayan ve gökyüzünü merak eden insanlar oldukça Perseus'un cesareti hiç unutulmayacak. | Open Subtitles | فكما يجب على الرجل أن يمشي على الأرض ويبحث في سماء الليل متعجباً... فسيتذكّرون شجاعة... بيرسيوس... |
| Perseus Dayanak'ın kendi Bilgisayar'ını oluşturma girişimlerinin arkasındaki baş bilim adamı. | Open Subtitles | (بيرسيوس) هو رئيس علماء فورلكرم والمسؤل عن إنشاء التداخل الخاص بهم |
| İstihbarata göre, Perseus İsviçre Konsolosluğu'nda resmi bir davete katılıyor bu gece. | Open Subtitles | لقد علمنا ان (بيرسيوس) سيكون فى أجتماع الليلة فى مكتب القنصل السويسرى |
| Medusa heykellerinin arasında çürüdükçe, denizin karşı yakasında Perseus olgunlaşmaktadır. | Open Subtitles | بينما تعاني (ميدوسا) بين تماثيلها بلغ (بيرسيوس) أشدّه عبر البحار. |