"بيركشاير" - Translation from Arabic to Turkish

    • Berkshire
        
    • Berkshires
        
    Majesteleri, yakında Berkshire'a yapacağı gezilerde, sizin de ona eşlik edeceğinizi ve buradaki kasabalarda yapılacak olan sivil kutlama törenlerinde eğlenebileceğinizi bilmenizi istiyor. Open Subtitles جلالة الملك يريد إعلامك أنك قريبا سترافقينه في زيارة لممتلكات السير وليام باجيت في بيركشاير من أجل تسليتك وإستجمامك
    Sırbistan'ın, Berkshire'dan denize açılma talebinin yok olduğunu söylemek istedim. Open Subtitles قصدت أن أقول بأن صربيا ليس لديها المزيد من الحق لطلب العبور إلى البحر من بيركشاير
    - "Berkshire Falls"da yenisin ama sana söyleyeyim, kendine özgü bir tarzın var. Open Subtitles -أعلم أنكِ مستجدّة في "بيركشاير فالز "، لكن أستطيع إخباركِ.. لديكِ طلّة بهيّة
    Yerel postanenin dijital pulu incelenince bizi Berkshire'ın göbeğindeki bir kulübeye götürüyor. Open Subtitles .. طابع رقمي من مكتب بريد محلي يعود إلى "مقصورة فى مقاطعة"بيركشاير
    Sen ve Samantha Gottleib ile Berkshires ve mantarlar hakkındaki hikayeler gibi boktan, değil mi? Open Subtitles مثل تلك القصه عنك بمقاطعة بيركشاير مع "سامانثا غوتليب" - والفطر, هذه تراهات؟
    İntörnlüğünü King's College'de, ihtisasını St. George'da yaptın ve Royal Berkshire'den burs kazandın. Open Subtitles لقد كنت طالبا داخليا فى كلية الملك هل كنت مقيم بكلية في ,سينت جورج ولديك سنة زمالة بكلية بيركشاير الملكية
    Worcester County'e Berkshire County, Hampshire County'i bir dene. Open Subtitles مقاطعة بيركشاير مقاطعة هامبشير
    Cumartesi günü Berkshire Lane'deki büyük partiye geliyor musun? Open Subtitles لذا ، هل أنت قادم الي الحفلة الكبيرة في (بيركشاير لين) ، يوم السبت؟
    Burası Berkshire İl Meclisi, Ebu Gureyb değil. Open Subtitles هذا مجلس أمن(بيركشاير) وليس سجن(أبو غريب)
    Burası Berkshire İl Meclisi, Ebu Gureyb değil. Open Subtitles هذا مجلس أمن(بيركشاير) وليس سجن(أبو غريب)
    Dün Berkshire'da bulunan ceset... Ajan Walker'mış. Open Subtitles الجثة التى وجدوها البارحة في"بيركشاير" كانت للعميل(ووكر)
    Ben Berkshire İl Meclisi'nde çalışıyorum. Open Subtitles أنا أعمل في"مجلس مقاطعة بيركشاير"
    Dün Berkshire'da bulunan ceset, Ajan Walker'a aitmiş. Open Subtitles الجثة التى وجدوها البارحة في"بيركشاير" كانت للعميل(ووكر)
    Soldaki. Samuel James Pinkett, 29 yaşında, Berkshire İl Meclisi'nde çalışıyor. Open Subtitles على اليسار(صموئيل جيمس بينكيت) 29عام,ويعمل في مجلس مقاطعة بيركشاير.
    Her 15 günde bir Berkshire'a doğru yola çıkar, kamp kurardık. Open Subtitles أتكلم عن ما بين إسبوعٍ وآخر{\pos(190,230)} "كنّا نغادر إلى "بيركشاير
    Teddy ve ben hafta sonu için Berkshire'a gidiyoruz. Open Subtitles (تيدي) وأنا ذاهبان لـ(بيركشاير) نهاية الأسبوع
    Sana yardım edeceğime söz verdiğimi unuttum ve erkek arkadaşımla Berkshire'a gitmek konusunda plan yaptım. Open Subtitles نسيتُ وعدي بمساعدتك و وضعتُ خططاً للذهاب إلى (بيركشاير) مع صديقي الحميم
    Sağ ol. Senin Berkshire'da olman gerekmiyor mu? Open Subtitles شكراً، أليس من المفترض عليكِ أن تكونِ في (بيركشاير
    Babanızla birlikte birkaç günlüğüne Berkshires'a gitmeye karar verdik. Open Subtitles أنا ووالدكم قررنا أن نذهب إلى (بيركشاير) لبضعة أيام.
    Berkshires'dayken buna benzer olaylar görmüştüm. Open Subtitles رأيت هذا حينما كنت "بيركشاير"
    Berkshires mı? Open Subtitles (بيركشاير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more