İki yumurta yumurtlayan Eudyptes pengueni ikisine de şöyle bir bakıp daha küçük olan yumurtayı yuvadan atar, böylece daha büyük yumurtada olan daha sağlıklı yavrusuna odaklanabilir. | TED | البطريق ذو العرف تبيض بيضتين ثم تتفحصها جيدا ثم تخرج الأصغر من العش، لتركز أفضل على صغيرها القوي في القشرة الأكبر. |
"Buraya hergün geliyorum." "İki yumurta, jambon ve cips. " | Open Subtitles | أنا آتي إلى هنا كل يوم وأطلب بيضتين وقطعة لحم وبطاطس |
Okuduğu kesin ama her sabah iki yumurta yiyor. | Open Subtitles | وإن كان يقرأ الجريدة إنه يأكل بيضتين صباح كل يوم |
Yumurta sarısı yemediğini söylemişti ama iki tane sarı koymuş bulundum. | Open Subtitles | قال أنه لا يستطيع ،أكل صفار البيض لكنني وضعت صفار بيضتين |
Tamam, 2 tane yumurta rulosu alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | حسنا, هل استطيع ان احصل على لفة بيضتين,رجاء؟ |
Çift yumurta ikizleri ise iki yumurtadan geliyor. | Open Subtitles | . والتوائم غير المتماثلة تأتي من بيضتين. |
O zaman kayısı kıvamında iki yumurtanın yanına sosis alayım. | Open Subtitles | في هذه الحالة ، أريد بيضتين ليسوا مسلوقين جيداً وبعض من السجق |
İki yumurta, bir dilim pizza ve biraz da sebze buğulama. | Open Subtitles | بيضتين ، قطعتين من شرائح البتزا بالجبن وبعض الخظروات المسلوقه |
Oh, Genellikle iki yumurta yer ve meyve suyu içerim . | Open Subtitles | أنا العادة أحصل على بيضتين وعصير |
İki yumurta, kızarmış jambon, buğday ekmeği. | Open Subtitles | لحم خنزير، بيضتين ، الأسمر، شعير. |
Acıkmış olmalı, iki yumurta götürdü. | Open Subtitles | لابد أنه كان جائعا فقد أخذ بيضتين |
Orta pişmiş iki yumurta sipariş ettim. | Open Subtitles | انظر لهذا,لقد طلبت بيضتين نصف مطهيتين |
Ama iki yumurta kaybı problemlerinin en azı. | Open Subtitles | و لكن تعدُّ بيضتين ضائعتين أقلَّ مشاكله |
Dört tane çavdarlı konservede sığır eti, iki yumurta salatası ve bir turşulu ringa balığı salatası. | Open Subtitles | للحم المحفوظ مع بيضتين على خلفية بيضاء و... مقزز ... |
Bana yağda iki yumurta getir, biraz jambon ve bir bardak da şarap. | Open Subtitles | أعدّي لي بيضتين مقليتين |
Ben küçük bir biftek alacağım, üzerine iki yumurta biraz kızartma, meyve suyu ve bir de kızarmış ekmek. | Open Subtitles | وسوف اخذ شريحة لحم " ستيف" عليها بيضتين ... واعطني بعض البطاطس وكأس عصير وخبز التوست مع الطلب |
Gerek yok. İki yumurta haşlarım, yeter. | Open Subtitles | لا داعي، سأسلق بيضتين |
Dikkatli ol son iki yumurta. | Open Subtitles | حذرا. آخر بيضتين |
2005 yılında, yumurtlamaya hazır, karın boşluğunda iki tane yumurta bulunan özel bir fosil bulundu. | Open Subtitles | في عام 2005، تمَّ العثور على أحفورة واحدة تحديداً تحتوي على بيضتين داخل تجويف الجسم، و جاهزتين للرقود عليهما |
O zaman kayısı kıvamında iki yumurtanın yanına sosis alayım. | Open Subtitles | في هذه الحالة ، أريد بيضتين ليسوا مسلوقين جيداً وبعض من السجق |