Sonra gidip biraz hediyelik eşya dükkanlarını gezerim | Open Subtitles | ومن ثم سأذهب فقط الآنف محلات بيع الهدايا بنفسي، |
O yüzden, Dollywood hediyelik eşya Dükkanı'ndan başlayalım. | Open Subtitles | لذلك دعونا نبدأ في محل بيع الهدايا دوليوود |
- Güzel. Maggie'yi tut. hediyelik eşya mağazasından küpe alacağım. | Open Subtitles | والآن احمل (ماغي) سأذهب لشراء أقراط من متجر بيع الهدايا |
hediyelik eşya dükkanı 8'de açılıyor. | Open Subtitles | محل بيع الهدايا يفتح في الساعة الـ 8: |
Hayır, bunu hediyelik eşya dükkanından aldım. | Open Subtitles | أوه , لا هذة من محل بيع الهدايا |
Para kazanmak için, Kraliçe Mary deki hediyelik eşya dükkanında çalıştı. | Open Subtitles | وجد عمل (في متجر بيع الهدايا ( كيين ماري |