Ya da şu gittiğimiz Piccadilly Circus* gibi? | Open Subtitles | او مثل ميدان بيكاديلي الذي ذهبنا اليه |
Neden her şey Londra'yla Piccadilly'yle ve birlikte geçirdiğiniz harika vakte dönüyor? | Open Subtitles | لماذا يجب علينا أن نرجع إلى "لندن" و"بيكاديلي"؟ والزمن المجيد الذي مررنا به |
Albany, Piccadilly'de yaşıyor. Neler yaptığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | " يُقيم في " ألباني " ، " بيكاديلي أود معرفة عاداته |
Yarın sabah St. James Piccadilly'de Ökarist ayinine katılacağım. | Open Subtitles | " سأحضر القُربان المُقدس غداً صباحاً في شارع " جيمس بيكاديلي |
Big Ben şurada şuradaki Picadilly Sirki şu herif Jimmy Page şimdiye kadarki Siyahî Amerikalılar içindeki en iyi gitaristlerden birisi. | Open Subtitles | هناك ساعة " بيغ بين " هناك " سيرك بيكاديلي " هناك " جيمي بيج " أحد أعظم اللصوص للموسيقى السوداء الأمريكية في العالم |
Elveda Piccadilly, elveda Leicester Meydanı. Anlıyor musun? | Open Subtitles | وداعاً (بيكاديلي) , ليستر توديعه في المربع الدامي , تعرفِين ماذا أقول؟ |
Burada, Piccadilly Metro İstasyonu platformunda Londra'nın tam kalbine-- | Open Subtitles | # شجر (الغاردينيا) في شعرها # هنا بالأسفل، على رصيف محطة قطار الأنفاق (بيكاديلي) في وسط نهاية غرب (لندن) |
Burada, Piccadilly Metro İstasyonu platformunda Londra'nın tam kalbine-- | Open Subtitles | هنا بالأسفل، على رصيف محطة قطار الأنفاق (بيكاديلي) في وسط نهاية غرب (لندن) |
Firma, o zamanlarda da şimdi olduğu gibi, Albemarle Cd. Piccadilly, Londra'daydı. | Open Subtitles | الذي كان وما زال مقر شركته في شارع (ألبيمارل) قرب (بيكاديلي) بلندن. |
Metroya binmiş, Piccadilly'den kesilmiş bir bilet. | Open Subtitles | تحت الأنفاق طبعت في واحدة من "بيكاديلي" |
- Şaka mı yapıyorsun? Bir yanda Piccadilly. | Open Subtitles | بيكاديلي) من جانب) . و(سافيل رو) من جهة أخرى |
Ama oradan sonra Bayan Bates Piccadilly'ye Bay Green'in öldüğü yere gitmiş. | Open Subtitles | ولكن من هناك, مشت السيدة (بيتس) لشارع بيكاديلي للبقعة التي توفي فيها السيد (غرين) |
Piccadilly İstasyonu yakınında bir yere. | Open Subtitles | لمكان قريب من محطة "بيكاديلي" |
Duncan, Piccadilly'nin dışında. | Open Subtitles | (دنكان) ، خارج (بيكاديلي) |
Londra, Piccadilly. | Open Subtitles | (لندن, بيكاديلي) |
Tamam. Picadilly ve King's Cross kavşağında. | Open Subtitles | حسنا ساقابلك عند بيكاديلي وصليب الملك |
- Picadilly Sirki'nde vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | -وتم قتله في سيرك "بيكاديلي " |