Başka birşey hakkında konuşmak zor, ama seninle Pilgrim hakkında konuşmam lazım. | Open Subtitles | ومن الصعب التفكير بأي شئ آخر لكن علي أتكلّمَ معك حول بيلغريم |
Pilgrim Bayan MacLean'ın komutasında mükemmel hareketlendi. | Open Subtitles | بيلغريم يتحرك بثقة مُطلقة بقيادةِ الآنسة ماكلين |
Pilgrim'i beraber şu at bakıcısına götürebiliriz- | Open Subtitles | أُريدُ إخْراج بيلغريم لرُؤية مربي الخيول هذا . لنأخذه إلى مونتانا |
Grace, bu Bay Booker. Pilgrim bakabildiniz mi ? | Open Subtitles | غرايس، هذا السّيدُ بوكير هَلْ رأيت بيلغريم حتى اللحظة؟ |
Phil Young, bugün Pilgrimlerin yönetimini devraldığını duyurdu. | Open Subtitles | فقد صرّح (فيل يونغ) اليوم بأنه سيترأس فريق الـ (بيلغريم) |
Pekâlâ o zaman başka bir mahkeme emri yazısı yazarım ve Pilgrims Loca koltuğu olmayan bir hakim bulurum. | Open Subtitles | حسناً، سأكتب مذكرة جديدة وأبحث عن قاضٍ لا يملك مقاعد في صفوف (بيلغريم) المميزة |
- Grace, bizimle gelmek istermisin-- Pilgrim'e bir göz atarsın ? | Open Subtitles | هَلْ تأتين معنا ؟ لإلقاء نظرة على بيلغريم ؟ |
Yani, o kadar yolu Pilgrim'i beraberimde taşımak ? | Open Subtitles | أعني كم من الوقت ستصبر في علاج بيلغريم ؟ |
Karınıza söylediğim gibi, bu Pilgrim'e bağlı. | Open Subtitles | كما أخبرتُ زوجتَكَ الكل يتعلق في بيلغريم |
Grace, bu Pilgrim'in şansı, ve seninde. | Open Subtitles | لا شيء أذاه مما فعلنا غرايس، هذه فرصةُ بيلغريم وفرصتك، أيضاً |
Grace, şimdi Pilgrim'e burada ona yardım etmek istediğimizi göstereceğiz. | Open Subtitles | غرايس الآن سنعلم بيلغريم هنا كَيفَ يُساعدُك على ركوبه |
Bir Moonlight Rooms karşılaması yapın. Bayan Lila Pilgrim. | Open Subtitles | وإعطاء غرف ضوء القمر مرحبا بكم في ملكة جمال ليلى بيلغريم. |
İstasyondan kontrole. Mars kapsülü Pilgrim'le görsel temas kuruldu. | Open Subtitles | من المحطة لمركز التحكم تم تاكيد الرؤية البصرية للكابسولة, بيلغريم |
Pilgrim artık senin bildiğin eski at değil. | Open Subtitles | بيلغريم لَيسَ نفس الحصانِ الذي كان |
Ve sonra Pilgrim ve benim üzerime doğru gelmeye başladı. | Open Subtitles | وبعد ذلك جاءَت على بيلغريم وعلي |
Pilgrim o tır üzerinize gelirken şahlandığında ? | Open Subtitles | أتعرفين متى صدم بيلغريم تلك الشاحنة؟ |
Günaydın Boston'ın erken kalkan insanları Pilgrim taraftarları uyuyabilmişse onlara da günaydın. | Open Subtitles | صباح الخير يا مشجعي الـ (بيلغريم) هذا إن كنتم قد نمتم أصلاً |
Kıyafetsiz anlamında değil, Dedektif Pilgrim fiziksel kanıttan yoksunluk anlamında çıplak. | Open Subtitles | ليستْ عاريةً من الملابس، أيّتها المحقّقة (بيلغريم)، عارية من الأدلة الماديّة. |
- Pilgrim'i görmek istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ رُؤية بيلغريم |
Pilgrimlerin soyunma odasında ölümcül kayıp düşme vakası. | Open Subtitles | انزلاق ووقوع مميت في غرفة تبديل ملابس الـ (بيلغريم) |
Son olarak, Manny "Mega" Vega Boston Pilgrims'in beysbol yıldızı bu gece vahim bir araba kazası sonucu hayatını kaybetti. | Open Subtitles | مرة أخرى، (ماني ميغا فيغا)... نجم كرة القاعدة في الـ (بيلغريم) توفي الليلة في حادث سيارة قاتل |