Tanrı bilir, o kadar azmışsın ki kendini tutamıyorsun, Benedict. | Open Subtitles | يعلم الله أنني أواجه صعوبة في السيطرة عليك ، بينيديكت |
200'ün üzerinde ödenmemiş park cezanız çıktı bay Benedict. | Open Subtitles | كنت قد حصلت على ما يزيد على 200 تذكرة وقوف للسيارات ، سيد بينيديكت |
Yangını Vince Benedict çıkardı ama kaza süsü verdik. | Open Subtitles | فينس بينيديكت بدأه ، نتمنى أن يكون عن طريق الصدفة |
Şimdi şu çok özel insanı nerede bulabilirim... ..Bay Vincent Benedict'i ? | Open Subtitles | الآن ، أين سأجد هذا الشخص المميز جداً السيد : فنسنت بينيديكت ؟ |
Benedikte Nedergaard partide ülke çapında çok destek görüyor. | Open Subtitles | بينيديكت نيدغارد لديها دعم هائل في حزبها |
Benedict vakfına ne amaçla geldiğinizi mektupla bildirmeliydiniz. | Open Subtitles | لقد كنت رائعا للكتابة لمؤسسة بينيديكت تفيد عملك |
Biliyordur ki, Monsieur Benedict Farley, her gün, bunca yıl sonra bile, fabrikasının günlük çalışma rutiniyle ilgilidir, çalışanlarını gözetler. | Open Subtitles | فهو يعرف أن السيد "بينيديكت فارلي" يقوم كل يوم بعد كل هذة السنوات . مازال مهتماً بالأعمال اليومية في مصنعه |
Benedict, bu dosyayı buradan çıkarıp nehrin karşısındaki SIS'e götürürsem teşkilatın çok fena sıçacaktır. | Open Subtitles | بينيديكت ، بإمكاني أن آخذ هذا الملف و أعبر به النهر إلى الاستخبارات الخاصة و سيتم سحق قسمك بأمر ملكي |
Benedict, sen ve ben oyun oynayabiliriz. | Open Subtitles | ..بينيديكت ، بإمكاننا أن نلعب هذه اللعبة |
Benedict dürüsttü, çok çalışırdı ve her şeyin korkusuzca üstüne giderdi. | Open Subtitles | بينيديكت كان شريفا و يعمل بجهد و يواجه الأمور بمسؤولية |
Benedict'i bu işe senin dahil ettiğini söyleyecekler. | Open Subtitles | سيقولون بأنك أنت من دفع بينيديكت إلى هذا الأمر |
Benedict'in gitmesiyle, mertebe atladığını mı sanıyorsun. | Open Subtitles | تعتقد أنك أصبحت أقوى هنا مع وفاة بينيديكت |
MI5'ın genel müdürü Benedict Baron'un ölümü açıklandı. | Open Subtitles | تم الإعلان سابقا عن وفاة بينيديكت بارون المدير العام للقسم الخامس من الاستخبارات البريطانية |
Bütün servis, senin, güvenlik sırlarını para karşılığında gazeteye sızdırdığını biliyor çünkü, Benedict onlara bunu anlattı. | Open Subtitles | بأنك تسرّب معلومات سريّة للصحيفة مقابل مبلغ مالي لأن بينيديكت أخبرهم بذلك |
Mesele şu, ...Benedict'in kanıtı vardı. Amerikalıların bölgeleri var. Siyah bölgeler. | Open Subtitles | حصل بينيديكت على دليل بأن لدى الأمريكان مواقع غير معروفة لتعذيب المعتقلين |
İlginç olan tarafıda bu. Benedict, bu durumda ne yapardı? | Open Subtitles | هذا هو الجزء المثير للأهمية ما الذي سيفعله بينيديكت في هذا الوضع ؟ |
Benedict'e Başbakanı ile ilgili can alıcı bir bilgi verildi. | Open Subtitles | حصل بينيديكت على معلومات خطيرة عن رئيس الوزراء |
Neden, Benedict'in bana bir dosya verdiğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تصوّرت بأن بينيديكت أعطاني الملف ؟ |
Bugün, burada, Benedict Baron'un hayatını yad etmek için toplandık. | Open Subtitles | نحن هنا اليوم في ذكرى حياة بينيديكت بارون |
Benedict gençliğimizi, 532 00:34:45,843 -- 00:34:47,483 ...ve dünyanın cebimizde olduğu günleri unutmak istemiyordu. | Open Subtitles | لم يكن بينيديكت يريد أن ينسى تلك الأيام عندما كنا صغارا |
Benedikte haksız mı? Siz ve Yeni Demokratlar göçmen akını karşısında saf bir yaklaşımın temsilcileri değil misiniz? | Open Subtitles | اليست بينيديكت محقة بتسميتك وحزبك بالابرياء؟ |